ABD’de piyasanýn hiç de sanýldýðý gibi eþitlikçi ve þeffaf olmadýðý, teknolojiyi kullanan büyük para gruplarýnýn borsayý ve fiyatý etkiledikleri konuþuluyor. Hatta doðrudan -Borsa hileli- diyen de çýktý... Hile ne? Bilgi bazý yerlere teknolojik üstünlükle saniyenin milyarda biri hýzla gidiyor... O yerin bilgisayar programý o bilgiye dayanarak al ya da sat emri veriyor ve normal piyasa emirleri daha ulaþmadan, önden gidenler parsayý topluyor... Geridekiler belki bir saniye gerideler, ama bu öndekilere yeterli... Yüksek Frekanslý Al-Sat’a hoþ geldiniz...
2008’de baþlayan ekonomik krizle Wall Street çökmeye baþlayýp küçük yatýrýmcý ve geleneksel uzun dönemli pozisyonlar ortadan silinince piyasa boþlukta kaldý. O sýralar bilgisayar programlarýyla algoritmalarla trade zaten vardý. Yani bir veri açýklanýnca, bir fiyat düzeyine gelince kurulu programlar otomatik tepki olarak al-sat emri girebiliyordu. Ancak fiberoptik kablolarla bilgiyi daha hýzlý ulaþtýrmak, o sistemdeki al-sat emirlerini çok hýzlý bilgisayar sistemleriyle inceleyip önden alýp-satmak herkesin yapabileceði birþey deðildi.
Bu iþ için New York ile Chicago arasýnda daðlarý delip, özel fiberoptik kablo çektiler. Bilgiayarlar, programlar geliþtirdiler. Diyelim Chicago’da veri açýklanýyor. Bu veri hesapta bütün haber kanallarý ve trader ofislerine ayný anda yollanýyor. Ya da haber baþlýðý, ayný biçimde yayýlýyor. Bilgi yolda... Ancak Yüksek Frekanslý sistemle çalýþanlar, bu bilgiyi daha yoldayken kapýp, harekete geçiyorlar. Veri normal daðýtým kanallarýnda ilerlerken, Yüksek Frekans bunu görüp deðerlendirip, al ya da sat emri giriyor.
Ya da normal piyasada bir müþteri diyelim al emri giriyor ve elektronik olarak o emir borsaya yol almaya baþlýyor. Yüksek Frekansçýlar, daha yoldayken o emrin ne olduðunu, hangi fiyattan ne istediðini anlýyorlar ve o emrin önünden koþup önce kendileri alýyor, fiyatý yükseltiyor ve salise arkada kalan alýcýya o malý daha yüksek fiyattan satýyorlar. Ve bu iþler saniyenin binde biri, milyonda biri kadar kýsa zamanda oluyor. Yüksek Frekansçýlar, tepeden bütün piyasanýn al-sat trafiðine bakýp, ona göre salisede pozisyona giren teknoloji cambazlarý... Wall Street’te veri açýklanýnca flaþ haber gelince yaþanan -borsa tepkisi- aslýnda algoritma pozisyonlarý ve Yüksek Frekans manevralarý. Salondaki broker çok sonra devreye giriyor.
Yanlýþ emir girilmesiyle yaþanan -Þiþman Parmak- olayý bu deðil. Orada klavyeye sýðmayan parmaðýn yanlýþ tuþa basmasý durumlarý var... En son Mayýs 2010’da bir öðleden sonra Dow Jones endeksinin dakikalar içinde bin puan düþmesi sonra da geri gelmesi var. Yüksek Frekanslý sat emri daðýnýk piyasaya aðýr gelmiþ ve bütün piyasayý batýrmýþtý. O zaman emri giren bilgisayarlarýn fiþinin çekildiði söylentisi dolaþmýþtý.
Bütün bunlar piyasa tarafýndan biliniyordu. Wall Street’in kirli çamaþýrlarýný dökmekte usta olan yazar Michael Lewis bu konuda kitap yazýnca ve yeni satýþa çýkan Flash Boys adlý kitabýný tanýtmak için televizyonarda dolaþýnca, konu ortalýða döküldü... Normal vatandaþ sistemi ilk kez duyunca -Vay þerefsizler, bizi aldatýyorlarmýþ- tepkisinde... Piyasanýn içindekiler ise, Yüksek Frakansýn büyükler arasýnda bir oyun olduðunu küçük yatýrýmcýyý etkilemediðini, bu yöntemin iddia edildiði gibi büyük paralar getirmediðini, piyasaya likidite saðladýðýný ve oluþan fiyatýn bütün yatýrýmcýlar için geçerli olduðunu söylüyorlar. Hatta -Küçük yatýrýmcý al-sat yapmaz. Yaparsa zaten kaybeder, uzun dönem yatýrýmcý bunlardan etkilenmez- demekteler. Bu görüþe göre derin sularda profesyonellerle yarýþmak gerekmiyor. Herkesin kendi çapýna göre derinlikte yüzmesinde fayda var.
Ancak piyasalarýn herkese eþit ve þeffaf olmadýðý da böylece ortaya çýkýyor. Alevlenen bu tartýþma üzerine Adalet Bakanlýðý’nýn soruþturma baþlattýðý bildirildi. SPK -Biz zaten bakýyorduk, araþtýrýyoruz- dedi. Onlar da yeni fark etmiþ- gibi yapýyor.
Kitabý yazan Lewis bile günün sonunda piyasanýn adil, eþit olmadýðýný ve sistemin bozuk olduðunu söylüyor. Bozuk sistemi görenler durumdan fayda çýkarýp Yüksek Frekans olayýna girmiþler. Hatta bu þirketleri suçlamanýn da yersiz olduðunu savunuyor Lewis: -Ormandaki aslana, ceylaný yeme- diyemezsiniz.
Demek ki önce piyasalarýn orman arazisinden çýkarýlmasý, aslanýn elden beslenmesi, ceylanlarýn koruma altýnda baþka bölgeye konmasý gerekiyor. Piyasa eþit ve adil deðilse, orman hiç deðildir.
twitter.com/selimatalayny