Ýstanbul Emniyeti’nde önemli bir makama vaktiyle iþkenceyle suçlanýp cezalandýrýlmýþ bir polis þefi atanmýþ... Ýþkenceye maruz kaldýðý bilinen maðdurlardan bazýsýnýn “Bana da yapmýþtý” tanýklýðýnda bulunduklarý biri... Bir gazete günlerdir manþetinden düþürmüyor konuyu; atayanlar ise hiç aldýrmýyor...
“Ne diyorsunuz?” sorusuna Ýçiþleri Bakaný’nýn þu cevabý verdiði duyuldu: “Haberleri okumadým...”
Bu kadar.
Geliþmeyi belli bir mesafeden izlerken, Ak Parti kadrosuyla belli bir çevre arasýnda dört dönen kara kedinin ne idüðünü anladýðýmý fark ettim. Bu yazý, medyanýn Ak Parti’ye bakýþý, Ak Parti’nin (bunu siz “Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn” diye de anlayabilirsiniz) medyaya bakýþý ve bu iki bakýþýn siyasi hayatýmýzý etkilemesi üzerinedir.
Medya aslýnda yeniden ‘güç’ kazanma mücadelesi veriyor. Yalnýz bizde deðil baþka ülkelerde de bayaðý ciddi bir zemin kaybýna uðradý mesleðimiz; bunu telâfi mekanizmalarý geliþtiremediði gibi yeniden güç kazanmada da sorunlar yaþýyor. Medya için ‘güç’ yayýnlarýnýn sonuç vermesi demek... Türkiye’de kolu kanadý kýrýk medya bir çok alanda güç denemesi yapýp duruyor.
Altýn Portakal film festivalinin jürisinde kimlerin yer alacaðýndan bir yüksek yargý organýnda baþkanýn iþ takibine kapýlarý açýk tutmasýna kadar bir dizi haber hep istifa saðlama amacýna yarayacak biçimde iþleniyor. Sadece siyaset, sanat ve yargý alanlarý deðil dýþ politika konularý da, haber vermekle yetinmeyen, mutlaka sonuç getirecek bir anlayýþ içerisinde ele alýnýyor.
Ýþkenceci polis olayýnda sonuç haber konusu kiþinin görevden uzaklaþtýrýlmasýyla alýnabilir. Israrlý yayýnlar iþte bunu zorlamak için...
Ak Parti’nin haberi görmezden gelmesi ise ülkeyi on yýldýr yöneten siyasi kadronun medyaya bakýþýyla iliþkili bir tutum. Ak Parti kadrosu iktidarý kendi güç alaný olarak gören bir siyasi anlayýþa sahip; hiçbir biçimde medyayý politikalarýný etkileyecek bir ‘güç’ olarak tanýmak niyetinde deðiller. Geçmiþte bizzat yaþadýklarý veya yakýn tanýðý olduklarý olumsuz olaylardan hareketle oluþan bir kanaat bütün davranýþ kodlarýný etkiliyor.
Eleþtiriler haklý bile olsa, yanlýþ yaptýklarýný anlasalar da haklarýnda olumlu kanaat taþýmadýklarý medyadan yükselen eleþtirilere kulaklarýný týkýyor, tavýrlarý aleyhlerine çalýþsa da yayýnlarý görmezden geliyorlar...
“Okumadým” demek bir taktik olabilir elbette, ancak bildiðim bazý önemli kiþiler, vaktiyle haksýzlýðýna uðradýklarý veya halen ölçüsüz yayýnlar yaptýðýna inandýklarý gazeteleri veya yazarlarý okumuyor, onlara resmen ‘yokmuþ’ muamelesini uygun görüyorlar.
Son zamanlarda bazý gazete ve yazarlarýn “Muhafazakâr medya neden yazmýyor?” baskýsýna baþvurmasýnýn sebebi, bir tür acziyet itirafý sayýlabilir.
Karþýlýklý zýtlaþma ülkemiz siyasi hayatýný hiç kuþkusuz olumsuz etkiliyor. Yanlýþ uygulamalar karþýlýklý inatlaþmalar yüzünden süregiderken, görmezden gelinen gazeteler ve yazarlarýn etki alanýna giren kiþi ve kesimler de maruz kaldýklarý yýpratýcý haber ve yorum bombardýmaný altýnda çaresizlik hissine kapýlýyorlar. Haber veya yazýlardan okura ulaþan bu kopkoyu his yeniden gazete veya yazara dönüyor. Zehirleme etkisi büyüyerek...
Bugünleri ileride yazacaklar bu tespitimi de göz önünde bulundursunlar istedim.