ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’yi zorlamaya çalýþtýðý ‘formül’ü 9 Kasým Cuma günkü ‘Zehirli Bal’ baþlýklý yazýda anlatmýþtým: “PYD/YPG’yi PKK’dan ayrý ‘imiþ gibi’ göstererek Türkiye’ye kabul ettirmek!”
PYD/YPG üstüne Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ‘tabelasý’ takýlmasýnýn gerekçesi buydu.
Ama SDG’nin silahlý güçlerinin çoðu, üst kadrosunun ise ‘tamamý’ PYD/YPG militanlarýndan oluþuyor ve PKK tarafýndan ‘atanýyor’.
ABD, Türkiye’nin yýllardýr önerdiði ‘terör örgütüyle iþbirliði yapmayýn, bölgeleri birlikte kontrol edelim’ formülüne hep uzak durdu.
Türkiye, Rusya ile ayný iþbirliðini yaptý ve hem Cerablus-Afrin hattýný terörden temizleyip güvenliðini saðladý, hem de hemen bütün örgütlerin bulunduðu Ýdlib’de ateþkesi baþardý.
Türkiye, Fýrat’ýn batýsýnda kontrolü saðladýktan sonra Fýrat’ýn doðusuna bakmaya baþlayýnca, ABD “Münbiç’te birlikte devriye yapalým” formülüne geldi.
Türkiye ‘tamam’ demekle birlikte, Münbiç’in doðusundaki PKK/PYD/YPG terörüne karþý operasyonlara baþladý.
ABD bu aþamada, 3 PKK’lýnýn baþýna ödül koydu.
Türkiye ‘evet ama yetmez’ dedi.
ABD yeni bir adým attý: ‘Suriye’nin kuzeyinde gözlem noktalarý oluþturacaðýz.’
Bu, Türkiye’ye ‘buralara müdahale etmeyin’ demek.
Türkiye, bildiðiniz gibi bütün bunlara karþý pozisyonunu koruyor.
***
Ancak ABD o formülü rafa kaldýrmýþ deðil.
Bu formülde yalnýz da deðil.
ABD’nin ekonomi ve Ýran politikalarýna karþý tavýr almýþ görünen Ýngiltere, Fransa ve Almanya da bu formülü destekliyor.
Hatýrlayacaksýnýz; 21 Eylül Cuma yazýsýnda Ýngiltere'nin Ortadoðu'dan Sorumlu Bakaný Alistair Burt ile yaptýðým görüþmeye yer vermiþtim. Ýngiliz Bakan, “YPG’de kendini PKK’dan uzaklaþtýrmaya çalýþan ciddi bir grup da var. Biz de buna yönelik baský uygulamaktayýz” demiþti.
Benzer bir yaklaþýmý, geçen hafta boyunca bulunduðum Fransa’nýn baþkenti Paris’te de gördüm.
Bazý eðitim-kültür kurumlarýnýn yaný sýra Fransýz parlamentosu ve Dýþiþleri Bakanlýðý’ný da kapsayan ziyaretimde, net bir biçimde þunlarý dinledim:
“PKK, AB için de Fransa için de bir terör örgütüdür. Ama AB’nin terör örgütleri listesinde PYD/YPG yok. Biz Kürtleri destekliyoruz. PYD/YPG de Kürtlerden oluþuyor ama bütün Kürtleri temsil etmiyor.”
Paris, ekonomide de, sanayide de, uluslararasý siyasette de; hatta eðitim ve kültür alanýnda da geriye düþmeye baþladý.
Þimdi arayý kapatma çabasýnda.
Ancak bir yandan kendi ekonomilerindeki aðýrlýklar, bir yandan hem AB’yi ‘birlik’ olarak tutma, hem de Almanya’yý dengeleme zorunluluðu ciddi yük oluþturuyor.
Bu aðýrlýkla koþmayý düþünüyor ama yürümekte zorlanýyor.
Yine de bir ‘geç imparatorluk’ bakiyesi olmanýn getirdiði güçlü yanlarý hala var.
Muhtemelen bu nedenle Suriye’de varlýk gösterme peþinde.
Bunu da ABD’nin gölgesinde ve PYD-YPG üzerinden yapmak istiyorlar.
Zira Fransýz özel kuvvetleri halen Fýrat'ýn doðusunda ABD gölgesinde ‘görev’ yapýyor.
Özetle;
Bazý konularda ayrýlýk yaþýyor olsalar da ABD ve Avrupa’nýn ‘çýkarlarý’ Suriye’de örtüþüyor.
Suriye masasýnda PYD/YPG’yi oturtmak istiyorlar.
Bunun için Türkiye’yi, kendilerine göre bir “PKK’sýz formül”e ikna etmenin yollarýný arýyorlar.
Ankara’ya göre PYD-YPG'yi PKK’dan ayýrmak mümkün deðil.
Ancak üç örgütün de ortadan kaldýrýlmasý; Suriye’nin kuzeyi ve doðusunda Türkiye’nin de önerdiði gibi tüm toplumlarý temsil eden bir yapýnýn oluþturulmasý; içinde ve yönetiminde PKK ile baðlantýlý terör elebaþlarýnýn bulunmamasý ne kadar mümkün?
ABD ve Avrupa bunu ne kadar istiyor ya da bu ‘zorluða’ ne kadar gönüllü?
Ayrýca “PKK'yý bitirme” noktasýnda ‘operasyonel’ olurlar mý?
Bu sorular durdukça, Ankara da ayný mesafede duracak.