Zenginlerle ilgili 'derin' bir tahlil denemesi

İkinci haftasınıtamamlamak üzere olan 'Gezi Parkıeylemleri'nin ülkeye ekonomik mâliyetini hesaplamak zor değil; eylemlerin çerçevesini aşmasıve kargaşa görüntülerinin zihinlere çakılmasından yara alan imaj yüzünden ülkenin göreceği zararıda tahmin edebiliyoruz.

Kolay telâfi edileceğe benzemiyor bu zararlar...

Anlamakta zorlandığım nokta şu: Ülkemizin zenginleri, eylemler 'Gezi Parkı'için duyulan hassasiyet çizgisini aşıp sokaklar ülke çapında hareketlendiğinde, neden bu gelişmeden memnun oldular? Kendileri de sonuçlarından olumsuz etkilenecekleri halde...

Bu soruyu Başbakan Tayyip Erdoğanda soruyor olmalıki, yaptığıkonuşmalarda, âdeta adres verircesine, 'faiz lobisi'nden, televizyonlardan reklâmlarınıgeri çeken holdinglerden, kendisine 'çapulcu'sıfatınıyakıştıran bankacılardan söz ediyor...

Ülkemiz zenginleşti şu son on yıl içerisinde, ama varlıklarınıbirkaçkez katlayan büyük patronlar daha da zenginleşti. Maşallah, her yıl dünyanın milyar dolarlık zenginlerini listeleyen Forbes dergisinde hem sayılarıartıyor bizim zenginlerin, hem de listedeki yerleri sürekli yükseliyor... İçinde kavgasıolmayan bir hükümet, istikrarlıekonomi politikalarıülkemizi öngörülebilir hale getirdi; yani yatırımcılar için en ideal duruma...

Evet, işbaşındaki hükümet eskiler gibi kapılarınıçalıp atacaklarıadımlarınıonlara sormuyor; her gece buluşup dedikodu paylaştıklarıtürden politikacılar pek yok iktidar partisinde... 'Anadolu sermayesi' gelişsin diye çaba göstermesine gösteriyor hükümet; ancak o çabaların getirdiği ortamdan onlar da yararlanıyor.

Gerçekten anlamak çok zor şu bizim zenginleri...

Kalabalıklar sokakta ''Hükümet istifa''diye bağırıyor; bu görüntüleri ekranlarına yansıtmadıdiye kanallara reklâm ambargosu uyguluyor holdingler... Şişman kedilerin temsilcisi sayabileceğimiz gazetenin hemen her köşesinden, sokaklara taşan ve çizgi dışıyıkıcıeylemlere girişenlere akıl hocalığıyapılıyor...

Artık umutlarınıaçık etmeye başladılar...

Umutları, Ak Parti'nin iktidarıkaybetmesi... Bunu çabuklaştıracak bir yol gördükleri için Tayyip Erdoğan'ıyıpratmaya ağırlık veriyorlar. Başlarda ''Hükümet istifa''dedirttikleri halde, sonraları''Tayyip istifa'' protestosuyla yetindiler... Ne de olsa ikisi aynıkapıya çıkıyor... Tayyip Erdoğanve hükümet yıpranırsa Ak Parti'ye oy vermişkitlelerin sandık başına gitmeyeceği hesabınıyapıyorlar...

2002'den buyana yapılan bütün seçimler öncesindeki tahminleri tutmadı; ama onlar umutlarından vazgeçmişdeğiller...

Hadi bakalım, kolay gelsin: Kafa karışıkken gidilecek bir erken seçim... Olaylardan etkilenen çekirdek seçmeni dışındaki Ak Partililerin sandıktan uzak durması... Bir bakarsınız, Ak Parti iktidarısona erivermiş...

İyi de, bu umutla yaşayan zenginlerin, holding sahiplerinin, medya patronlarının Ak Parti'nin iktidardan gitmesini istemeleri için sebep ne? Neden sonucundan olumsuz etkilenecekleri halde sokakların hareketlenmesini mutlulukla karşıladılar, eylemlerin yaygınlaşmasına âdeta destek verdiler...

Lenin, zenginler için, ''Asılacaklarıipi satar bunlar''demişti; ancak bizdeki durum açgözlülükle açıklanabilecek gibi değil. Açgözlüolsalar, ülkenin zenginleşmesinden kendi paylarına düşene bakıp bunu sağlayanlara dua ederlerdi.

Daha 'derin'bir sebebi olmalıbu tavırlarının, ama ne?