Süleyman Yaþar, dün, Sabah’ta, “Türkiye zenginleþince The Economist’in neþesi kaçtý” baþlýklý bir yazý yazdý. Daha baþlýðý görür görmez, “Sadece The Economist mi?” diye baðýrasým geldi. Ülkemiz ekonomisiyle ilgili olumsuz beklentiler, bir yerlerden düðmeye basýlmýþcasýna, saðdan-soldan gelmeye baþladý çünkü...
The Economist eskilerin ‘nev’i þahsýna münhasýr’ dedikleri türden bir dergidir. Ýngiltere’de hazýrlanýp basýlýr, ama en kalabalýk okuyucu kitlesi ABD’dedir. Hemen her konuya deðinir iyi kotarýlmýþ ama hiçbirine yazarýn adýnýn konulmadýðý yazýlarýnda; baþyazýlarýna ‘dini’ bir metinmiþ gibi kulak verilir...
Böylesine itibarýna düþkün olmasý beklenen bir derginin Türkiye söz konusu olduðunda düþtüðü sefalet içler acýsý... Yaþar yazýsýnda bol örnek vermiþ, hepsi de The Economist için yüz kýzartýcý örnekler: Son seçim öncesinde “Biz olsak oyumuzu CHP’ye verirdik” dedi dergi... Patronlarýn devletten ihale alma beklentisiyle gazetecileri iþten çýkardýðý, Ergenekon davalarý yüzünden pýsan askerlerin artýk konuþamadýðý gibi tuhaf deðinilerde de bulundu.
Ayný dergi þimdi neþemize takmýþ bulunuyor. Son sayýsýnda, “Türkiye son on yýlda zenginleþti, güçlendi, ama halkýn neþesi kaçtý” diye yazdý.
Neþemiz yerinde mi, yoksa kaçtý mý, nasýl anlamýþ olabilir bir dergi? Tahmin etmek hiç zor deðil...
Derginin sermayesi Rothschild Ailesi’ne ait...
Economist Intelligence Unit (EIU) adlý bir araþtýrma birimi ve o birimin sürekli yayýmladýðý ülke raporlarý var. Hükümette yapýlan deðiþikliði de içeren son raporun özetine þöyle bir göz attým, yazarlarý, en olumlu geliþmelerde bile üzülecek birden fazla nokta bulmuþ...
Okuyanlarýn neþesini kaçýrmak için yazýlmýþ rapor...
Ýngiliz dergisi tezvirat yapar da Amerikan Wall Street Journal eli kolu baðlý durur mu? O da Türk lirasýnýn yatýrýmcýlar için hayli yüksek olduðunu keþfetmiþ; bir cümleyle anlatýlabilecek bir tespit için kocaman bir yazý yayýnlamýþ...
Wall Street Journal (WSJ) Rothschild Ailesi’nin deðil The Economist gibi; onun sahibi ülkemizde de bir televizyon kanalý (Fox-TV) bulunan Rupert Murdoch...
Lâfý bu kadar dolandýran ekonomi yazýsý hiç okumamýþtým. Bir Yunan yatýrýmcý, bir Çinli uzman bulmuþ, “Türk lirasý gereðinden fazla deðerli mi?” diye onlara sormuþ... Yetmemiþ, Fitch gibi, Standard and Poors gibi reyting kuruluþlarýnýn Türkiye’nin ekonomik durumunu inatla iyi göstermeme çabalarýna alkýþ tutmuþ WSJ...
‘Kürt sorunu’ var ve terör her an azabilir diye Türkiye’nin reytingini düþük tutan ‘sýfýrcý hocalar’, sorunun ortadan kalkma eðilimine girdiði þu günlerde, Ankara’daki ABD Büyükelçiliði önünde patlayan bombayý ‘risk’ sayarak haklý çýkmaya çalýþýyorlar...
Reyting kurumlarý Türkiye’yi aþaðýda tutarken, zenginleþen Türkiye’nin yardýmýna muhtaç hale gelmiþ bir-iki ülkeyi hâlâ önde gösterebiliyor...
Economist’e göre zenginleþince neþesi kaçan insanlarýz, WSJ’ye göre ise ekonomisi hýzla büyüdüðü halde milli parasý bugünkünden deðersiz olmasý gereken bir ülkeyiz... Yani o yolla daha yüksek faizle daha fazla yolunmasý gereken...
Herkesi kör, âlemi sersem sandýklarý o kadar belli ki...
Yukarýlarda bir yerde ‘düðmeye basýlmýþ gibi’ deyimini kullandýðýmý hatýrlýyorum. Beni ürküten olayýn bu yönü.
Türkiye için iþler yolunda gidiyor: Siyasi istikrar kolayca bozulmayacak gibi. ‘EIU’ bile “Ýktidardaki parti 2015 seçimine, hatta ondan çok sonraya kadar ülkeyi yöneteceðe benziyor” tespitinde... Ýhracat artýyor... Enflasyon kontrol altýnda... Bütçe açýðý yok edildi, cari açýk azaldý... Kürt sorunu çözülme yolunda... AB engellediði fasýllarý açmaya baþladý... Hükümet dýþarýdan bakýldýðýnda hoþ görünmeyen bazý yanlýþlýklarý ortadan kaldýrmak için yasal düzenlemeye gidiyor...
Buna raðmen bizimle kafa bulur gibi yorum haberler yayýmlýyor The Economist ve WSJ... Baþkalarý da...
‘Düðme’ akla gelen en makul açýklama...
Galiba ilk yapýlmasý gereken, neredeyse bulup o ‘düðme’yi devreden çýkartmak...