Þike iddialarý, yargý süreci futbolda son aylarda her konunun önüne geçmiþ durumda. 2011-2012 sezonunun kimseye keyif vermediði ortada; zaten veremezdi de.
Söz konusu süreçte en ön plana çýkan, çýkartýlan Fenerbahçe, diðer isim ise hiç kuþkusuz Fenerbahçe Baþkaný Sayýn Aziz Yýldýrým.
Sürecin maðduru da yine Yýldýrým gözüküyor. Bir açýdan doðru; aylarca hapishanede yatmak maðduruyet için yeterli sebep zaten.
Ama ayný duruma farklý bir açýdan da bakýlabilir. 4 Temmuz sonrasý yaþananlar bana biraz eski bir ingilizce þarkýyý, “saved by the bell” (Bee Gees), “zil çaldý, kurtuldu” þarkýsýný hatýrlatýyor.
Fenerbahçe çok büyük bir kulüp, çok büyük bir camia.
Bu büyüklüðün test edilmesi gereken yer de hiç kuþkusuz takýmýn performansý.
Performans derken de Fenerbahçe gibi bir takým için yerli ligleri, kupalarý deðil, uluslararasý baþaralarý temel almak gerekiyor.
Fener bu sene Avrupa’ya çýkamadý; UEFA’mý öyle istedi, TFF’mi ayarladý bilemem ama bu Avrupa’ya çýkamama keyfiyeti de yine eski ingilizce þarkýda olduðu gibi, zilin çalmasý, birilerinin kurtulmasý gibi.
Geçen sene Ýsviçre’nin Young Boys takýmýna elenmemiz hiç ama hiç unutulmamalý, bundan ders çýkarýlmalý ve þike iddialarý bu acý gerçekle beraber düþünülmeli.
Young Boys’un internet sitesine girerseniz ne demek istediðimi daha iyi anlayacaksýnýz; sitede takýmýn (Young Boys) kýsa vadede amacýnýn 25 senedir kazanamadýklarý Ýsviçre þampiyonasýný kazanmak, uzun vadede de Avrupa’da isimlerini duyurmak olduðu yazýyor.
Ve biz bu takýma yeniliyoruz, eleniyoruz ama bu sonuç Fenerbahçe yönetimini hiç etkilemiyor, kimse bu ayýptan sonra sorumluluk almýyor, istifa etmiyor. Bu nedenden aklýma þike iddialarý geldiðinde Bee Gees’in ingilizce þarkýsý da geliyor: Zil çaldý, kurtuldu.
Zil de galiba 4 Temmuz soruþturmasý oldu.
Þike iddialarý doðru ya da yanlýþ, yargý ve UEFA kararlarýný verecekler.
Ama kanýmca, yönetimin temel sorunu takýmýn son senelerdeki uluslararasý baþarýsýzlýklarýnýn faturasýnýn kimseye kesilmemiþ olmasý.
Yakýn dönemde hatýrladýðým yegane baþarý Sevilla’yý elememiz.
1907’de kurulmuþ bir takýmýn uluslararasý baþarýsýzlýðýnýn altýnda bu þike meselesi de var mýdýr acaba?
Þike sadece ahlaki bir mesele deðil, ayný zamanda eninde sonunda etkinliði de vuran bir meseledir, bunu unutmayalým.
Orta ve uzun vadede þike dosyasý Yýldýrým’ýn kurtarýcýsýdýr, kimse Young Boys felaketini ve arkasýndan gelen “impunity”i hatýrlamayacaktýr.
Kullandýðým son yabancý kelimenin -impunity- türkçesini yazmayacaðým, merak eden sözlükten bakýp öðrenebilir.
Yazýyý bitirerken Fenerbahçe’mize, örnek insan Aykut’a ve fedakar futbolculara Süper Final’de baþarýlar diliyorum.