Yaþanýlanlar, Amerikan emperyalizminin ülkemize dönük saldýrýsýnýn týrmanacaðýný gösteriyor. Konu, Erdoðan’ýn ötesine geçmiþ, doðrudan milli bekamýzý tehdit eden noktaya týrmanmýþtýr. Emperyalizm, Erdoðan ve “diktatör” kelimelerini yan yana getirerek saldýrýsý için bahane üretmektedir. Amerika bir darbe yaptýrmýþ, baþarýlý olamamýþtýr, böyle bir güçle uzlaþma çabalarý nafiledir, görüþerek hiçbir yere varamazsýnýz.
Bu nedenle, Amerikan emperyalizminin kanatlarý altýnda büyük bir siyasi deðiþim yaþanacakmýþ beklentisine girenler, Türkiye’nin“hainler galerisinin en aptal unsurlarý” olarak tarihteki yerlerini þimdiden almýþlardýr.
Mesela, gazeteci Mirgün Cabas’ýn, “Dolar’ýn düþmesini istiyorsanýz papazý býraktýðýnýz gün, Osman Kavala’yý, Enis Berberoðlu’nu, Demirtaþ’ý ve diðerlerini de býrakýn” tvitine Star, “Sömürgecilerin maþalarý iþ baþýnda” baþlýklý haberinde sert tepki göstermiþ, yanlýþ…
Cabas’a, bu ülkede emperyalist uyumlu bir zihniyeti iþaret ettiði için teþekkür borçluyuz.
Yaþanýlanlar karþýsýnda sevinç naralarý atan, vatanseverleri yeniden tehdide baþlayan kaçak FETÖ’cüler asla yalnýz deðildir, onlarla her an uzlaþmaya hazýr bir “Atlantik lobisi” hazýr beklemektedir.
Geleceðimizi, iþte bu alçaklarýn elinden kurtarmaya çalýþýyoruz…
Türkiye gerçeðini anlamadýlar…
Emperyalizm, yeniden doðan Türkiye gerçeðinin farkýnda, onun geliþiminden rahatsýz, yükselmesini her olanaðý kullanarak durdurmaya çalýþýyor ama, uðraþtýðý gücü tam olarak bilmiyor, tanýmýyor.
Gerçeði tek cümleyle özetleyeyim, Türkiye raporlarýna bir katkýsý olur: 21’nci yüzyýlýn bu dönüm noktasýnda Türkler, artýk, zincirlerinden baþka kaybedecek bir þeyleri olmadýðýný anladýlar.
Hadi, ikinci cümle daha ekleyeyim: Milli bekalarýný tehdit eden kim, hangi güç olursa olsun, hesaplaþmaya ve saldýrgan gücü öldürmeye kararlýdýrlar.
1947 Karþý Devrimi’ne karþý…
Prof. Çetin Yetkin, meslekte yolumun 80’lerin sonlarýnda Güneþ gazetesinde kesiþtiði, anti-emperyalist/özgürlükçü kimliðini Mustafa Kemal’in rotasýnda koruyan deðerli bir akademisyendir. “Kemalist” çizgisiyle yazdýðý “Karþý Devrim 1945-1950” kitabý, Atatürk’ün kurduðu cumhuriyete dönük en büyük darbenin Ýsmet Ýnönü’den geldiðini ifade eder. Ayný yaklaþýmý, sol-Kemalist araþtýrmacý/yazar M.Emin Deðer’in, “Emperyalizmin Tuzaklarýndaki Ülke- Oltadaki Balýk Türkiye” kitabý baþta hemen tüm kitaplarýnda görmek mümkündür.
Her iki yazar da, Ýnönü’nün 12 Temmuz 1947’de ABD ile imzaladýðý ikili anlaþmanýn Türkiye’nin baðýmsýzlýðýný sonlandýrdýðýný savunurlar.
12 Temmuz 1947’de atýlan imzayla ülkede kurulan emperyalist vesayet ve oligarþik yönetim kadroarý, milletin þanlý 15 Temmuz 2016 direniþi ile sonlandý!..
Emperyalizmin bir NATO ülkesine bu ölçüde açýk saldýrýsýnýn tek nedeni var: Ýntikam alýyor.
Onlarýn 1 Dolar’lýk askerlerini püskürttük, o çok güvendikleri Dolar’larýný da kývýrýp bir taraflara sokacaðýz, yeter ki, birlik ve ortak hedefler içinde olalým, yeter…
EMPERYALÝSTÝN TÜRKÝYE DEÐERLENDÝRMESÝ: “Oltaya yakalanmýþ balýðýn yeme ihtiyacý yoktur, geniþletilmiþ iktisadi yardým, örneðin Türkiye’ye düþünülenin tersi sonuç verebilir. Baðýmsýzlýk eðilimini artýrýp mevcut askeri paktlarý zayýflatabilir. Ýktisadi yardým bize baðlý hükümetleri iktidarda tutacak biçim ve miktarda olmalýdýr.”(Nelson A.Rockefeller’in Baþkan Eisenhower’a yazdýðý 1956 tarihli mektuptan)
Amerikan emperyalizmi, ilk sanayi hamlesi için Sovyetler’le görüþmeye hazýrlanan Menderes’i darbeyle indirip, ibret olsun diye astýrdý, aðýr sanayi hamlesini Sovyetler’le baþlatan Demirel’i iki kez indirdi, “Yardým deðil, daha fazla ticaret istiyoruz” diyen Özal’ýn baþýna gelenler belli. Erdoðan Türkiye’yi BRICS’e taþýyor… Yani, suçu(!) büyük…