Trabzonspor-Beþiktaþ maçý, 1-1 beraberlikle bitti. Maçtan çýkardýðýmýz sonuca bakýlýrsa, bu sezon Trabzonspor da Beþiktaþ da geçen sene görmeye alýþtýðýmýz daðýnýk halinden uzak görünüyor. Trabzonspor eksik kalsa bile geçilmez bir savunma ile ligin en etkili futbolunu oynayan Beþiktaþ'ý durdurabildiðini izleyenlere gösterdi. 11/11 oynanan bir maçta Trabzonspor'un kolay yenilmeyeceði anlaþýldý. Öte yandan Beþiktaþ, 10/11 oynanan bir maçý, rakibin kim olduðuna bakmaksýzýn rakip kale sahasý içinde oynayacak kadar güçlü olduðunu izleyenlere gösterdi. Sezon baþýndan beri söylüyorum, ligde 3-5 güçlü takým var diye. Þenol Güneþ ile artýk ligde güçlü 4 takým var diyebiliriz. Þenol Güneþ de Van Bronchhorst da iyi bir ekip çalýþmasýyla güçlü ve sert takýmlar yaratma yolundalar. Her þeyden önemlisi her iki takýmýn oyuncularý da gerçek pozisyonlarýnda oynuyorlar artýk. Hiçbir futbolcu baþka pozisyonlara devþirilmiyor. Bu sayede futbolculardan maksimum verim alýnýyor. Netice olarak Trabzonspor'un da Beþiktaþ'ýn da bu sezon þampiyonluk mücadelesinin içinde olacaklarýný söylemek mümkün. Beþiktaþ'ta Rafa, Joao Mario, Musrati, Uduokhai, Paulista ve Ýmmobile; Trabzonspor'da Saviç, Cham, Banza yeni transferler olarak lige büyük renk katacaklar.
VÝTES HALA DÜÞÜK
Fenerbahçe, Kasýmpaþa'yý net skorla ve fakat sýkýntýlý bir futbol ile geçmesini bildi. Futbol olarak Fenerbahçe geçen senenin gerisinde. Büyük bir bonservis bedeli ödenen En-Nesyri gerek fiziði gerekse kondisyon olarak Dzeko'nun gerisinde. Býrakýn Osimhen'nin, Banza'nýn bile çok gerisinde. Mourinho'nun oynanan oyundan da En-Nesyri'den de memnun olmadýðý, maç sonrasý yüz ifadesinden çok net anlaþýlýyordu. Dzeko, derbi maçta En-Nesry'i keser. Hatta ilerleyen haftalarda da Dzeko 11 baþlar, En-Nesryi Dzeko'nun yedeði olur. Bu arada Mourinho'nun Fenerbahçe iletiþiminde aldýðý yeni rol de dikkat çekici. Geçen sezon baþkan ve yöneticilerin yürüttüðü misyonu bu sezon Mourinho yüklenmiþ besbelli. Galatasaray, Okan Buruk ve hakemler hakkýndaki konuþmalar bunun en çarpýcý göstergeleri. Yine sezon sonunda olasý bir baþarýsýzlýðýn sadece kendi sorumluluðunda olacaðýna dair yapmýþ olduðu açýklama ilerleyen günlerde Ali Koç'un elini bir hayli rahatlatacaða benziyor. Ancak Mourinho'nun açýklamalarýný dinlerken sanki geçen sezon takýmýn baþýnda o varmýþ ve tüm yaþanmýþlýklara þahit olmuþ gibi konuþtuðunu görüyoruz. Bu da Mourinho'nun Fenerbahçe iletiþim ekibi tarafýndan kontrollü beyanlara zorlandýðý izlenimini doðuruyor. Bu yüzden kendi kitlesi dýþýnda Mourinho'nun açýklamalarýnýn bir alýcýsý çýkmýyor.
AMAN DÝKKAT
TFF Baþkaný Ýbrahim Hacýosmanoðlu, bu sezon baþýnda, kendi yönetimi sýrasýnda, kulüp baþkanlarýnýn konuþmalarýndan dolayý ceza almayacaðýný, kendisinin konuþan baþkaný "halledeceðini" açýklamýþtý. Hacýosmanoðlu, konuþan bir baþkaný nasýl halledecek? Henüz bir örneði olmadýðýndan bilmiyoruz. Ýnsanýn aklýna Kurtlar Vadisi ve Polat Alemdar gelmiyor deðil. Ama ben Hacýosmanoðlu'nun kendisinin halledeceði bir þeyin olamayacaðýna, yeri gelince konuþan baþkanlarýn geçmiþte olduðu gibi PFDK yolunu tutacaðýna eminim. Bu sezon Ali Koç konuþsa da ceza almayacaðýna göre Mourinho'nun ceza alma riskine karþý geçen sezon olduðu gibi bu sezonda da Ali Koç'un konuþmasýnýn uygun olacaðýný düþünüyorum. Dikkat etmekte fayda var. Hacýosmanoðlu, "Konuþan teknik direktörler ceza almayacak" demedi. Aman ha. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayýn. Ali Koç ceza alsa telafisi olur ama Mourinho'nun ceza almasý halinde telafisi olmaz.
Son olarak da Fenerbahçe camiasýný bilen bir gazeteci olarak Fenerbahçe iletiþim ekibine bir tavsiyede bulanayým. Olasý bir baþarýsýzlýk halinde deðil Mourinho, Hazreti Mourinho gelse camianýn biletini keseceði makam bellidir. Bunu asla bu þekilde bir iletiþim ile deðiþtiremezsiniz.
REKLAMIN ÝYÝSÝ MÝ KÖTÜSÜ MÜ?
Gelelim Galatasaray'a. Galatasaray Rizespor'u 5-0 ile geçerken hiç zorlanmadý. Maçýn önüne geçen ise Galatasaraylý futbolcularýn formalarýndaki sýrt reklamý oldu. Reklam veren þirketin küresel, dijital, spor web sitesi olduðu bilgisi resmi siteden ve KAP'tan açýklandý. Gece boyunca forma sýrt sponsorunun Türkiye'de yasal olmayan bir bahis þirketi olduðu ve bu tür bir þirketin reklamýnýn yapýlamayacaðý üzerine tartýþmalar döndü. Galatasaray Kulübü ise yeni forma sýrt sponsorunun, bahis þirketi ile isim benzerliði olduðunu, yeni sponsorun bahis þirketi olmadýðýný açýkladý. Bu noktada bir isim benzerliði mi var? Yoksa Galatasaray hukukçularýnýn bulduðu zekice bir çözümle karþý karþýya mýyýz? Bunu ilerleyen günlerde göreceðiz. Ancak konuþtuðumuz hukukçular bize 7258 sayýlý kanunun 5/1.ç maddesini gösterince þaþýrmadan edemedik. Kanunun bu maddesinde "Kiþileri reklam vererek veya baþka þekillerde spor müsabakalarýna dayalý sabit ihtimalli veya müþterek bahis ya da þans oyunlarý oynamaya teþvik edenler, bir yýldan üç yýla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezasý ile cezalandýrýlýr" deniyor. Yani bu konunun muhatabý TFF ya da Spor Bakanlýðý deðil, doðrudan adli makamlar. Yorum yapma yetkisi de onlara ait. Bakarsýnýz bir savcý çýkar ve "bu yapýlan 7258 sayýlý yasaya aykýrý" der ve iddianame hazýrlayýp dava açar. O zaman ne mi olur? Yandý gülüm keten helva. Hayýrlý iþler. Bol kazançlar.
