Zombilerin düðmesine kim bastý?

Kendi insanýný, meclisini, polisini, çoluk çocuk sivilleri uçaklarla, tanklarla bombalamak normal bir insanýn iþi olamaz. 

4 Mart 2014’te bu köþede yazdýðým yazýda (Devleti çalmaya çalýþan zombiler) FETÖ’cüleri ZOMBÝ olarak tanýmlamýþ, normal gibi görünen bu insanlar nasýl zombiye dönüþüyor diye sormuþtum: “Ýman ve akýl sahibi insanlarý bir tür robota veya zombiye dönüþtürmek, onlara her türlü kirli iþi yaptýrabilmek ancak habis bir beynin ürünü olabilir. Bu þartlanmýþlýk farklý örgütlerde farklý ideolojik kandýrmacalarla izah edilebilir. Ama paralel örgüt de bunun dini duygularla yapýldýðý çok açýk... Sýradan insaný bile profesyonel tetikçiye çeviren bir efsunlanma hali bu...”

2 Nisan 2014’te Yeniþafak’taki “Yüzsüzler” baþlýklý yazýmda paralel yapýnýn insani hiçbir erdemi, özelliði, hassasiyeti olmayan bir makinaya benzediðini vurgulamýþtým: “Onun için her yol mubah... Ne vicdaný var, ne ahlaký var, ne herhangi bir kutsalý var. Bu makinenin diþlisi olan insanlarýn bireysel özellikleri hiçbir anlam taþýmýyor. Kendileri için haram gördüklerini bu makine için helal görüyorlar.”

30 yýl takiye yapan, neredeyse kendinden bile gerçeði gizleyen bu insanlar günün birinde verilecek talimatý bekliyorlar ve o talimat gelince bir ölüm makinesine dönüþüyorlar. Yaptýklarý þeyin dini, ahlaki, insani karþýlýðýný asla umursamýyorlar. 

Bu gözüdönmüþlüðün sonuçlarýný 15 Temmuz gecesi hep birlikte yaþadýk.

Bu hainlere talimatý veren çetebaþý Gülen ise hala piþkin bir þekilde yalan söylüyor, ölüme gönderdiði adamlarýn arkasýnda durma cesaretini bile gösteremiyor. Bu nasýl bir kandýrmacadýr, nasýl bir yalan dünyadýr?

Aysbergin görünmeyen yüzü, düðmesine basýlmayý bekleyen adamlarla dolu... Bu yüzden tehlike ve tehdit son derece canlý...

Ve ortaya çýkan diðer bir gerçek, bu örgütün önce maneviyat hareketi olarak ortaya çýkýp sonra güç zehirlenmesiyle dönüþüm geçirdiði tezinin doðru olmadýðý... Ýlk gün birileri anahtar teslimi bir fabrika kurmuþ, bir istihbarat örgütü olarak bu yapýyý kurgulamýþ, günün birinde düðmesine basýlýp harekete geçirilecek bir taþeron olarak güdümlemiþ. Kamuflaj olarak da din kullanýlmýþ.

Bu noktada küresel siyaset mühendisliði devreye giriyor. FETÖ’nün amacý kendi kontrolünde bir ‘esaret rejimi’ kurmak, dýþarýdakilerin ise kendi hakimiyetinde bir uydu devlet meydana getirmek.

Mýsýr’da olduðu gibi kimi iktidarlarý doðrudan darbeyle devirdiler, Ukrayna’da olduðu gibi bazen sokak kalkýþmalarýný denediler, bazý Balkan ülkelerinde olduðu gibi þantaj ve dinleme kasetleriyle kiþilik suikastleri yaptýlar. Kalkýþmalar, dinleme kumpaslarý, askeri müdahaleler... Hep ayný oyun farklý yöntemlerle devreye konuluyor. 

Türkiye’de bunlarýn hepsini denediler olmadý. Sokak kalkýþmalarý, kiþilik suikastleri, ses kayýtlarý, askeri darbe... Ama hiçbiri tutmadý.

15 Temmuz FETÖ’nün ilk hamlesi ve ilk darbe giriþim deðil. 17 Aralýk açýk bir darbe teþebbüsüydü, Gezi’den Güneydoðu’daki kimi provokasyonlara kadar bir çok olayla þanslarýný denediler. 

Durmadýlar ve durmayacaklar...

Bu yüzden Cumhurbaþkanýmýzýn uyarýlarý çok önemli. Millet ve devlet müteyakkýz olmak durumunda.

Ruhunu þeytana satmýþ gibi hareket eden, hiçbir kutsal tanýmayan bu zombiler devletten tamamen temizlenmeli. Devletin vücudunu/gücünü kullanarak devlete operasyon çeken bu asalak yapýnýn kullandýðý devlet gücü tamamen ellerinden alýnmalý.

Bu artýk Türkiye için bir beka meselesidir. Durumun ciddiyetini anlayarak hepbirlikte mücadeleye devam...