Zor günlerin iki adamý: ÇAVUÞOÐLU-SOYLU

Türkçe’den silinmesi gereken iki cümlenin olduðuna inanýrým… Birincisi; dibini görmediðin suya girme… Tamam, Piri Reis denizci ecdadýmýzýn bayraktarýdýr ama, bu söz, Akdeniz’in en stratejik noktasýndaki bir milletin denize dönük yüzünün önünde mendirek oluþturur… Ýkincisi; kimse kendi memleketinde peygamber olmaz… Yani, ne kadar yetenekli, birikimli olur ve önemli iþlere imza atarsa atsýn, bu millet, içinden çýkan insana taltif yolunu pek aralamaz… 

Son dönemde, bu kýsýr döngüyü kýrýp, insanýmýza, herhangi bir önyargý olmadan deðer vermemiz gerektiðini gösteren isim, Nobel ödüllü bilim insaný Prof.Dr.Aziz Sancar oldu, Türkiye, bu, gerçek aydýn, memleket sevdalýsý, baþarýlý þahsý, amasýz, fakatsýz baðrýna bastý… 

Baþkan Erdoðan’ýn, muhalif kimliði ile tanýnan ama, bir sanatçý olarak Türkiye’nin ortak gurur kaynaðý kabul etmemiz gereken Fazýl Say’ý telefonla arayýp, baþsaðlýðý dilemesinin ürettiði tartýþmalara bir bakýn, bir toplum böyle ilerleyemez!.. 

Beðenmediðimiz Batý’nýn bilim, sanat baþta, tüm alanlarda baþarý çýtasýný yükseðe taþýmasýnýn ana nedeni, insanlarý yaþarken hak ettiði deðer iklimine taþýmalarýdýr.

Hele siyaset… Ahde vefasý olmayan bir alan olmak zorunda mý?.. Hayýr!.. Bakýn, Amerikan Kongresi’nin en tartýþmalý karakterlerinden biri olarak kabul edilen senatör John McCain, nasýl bir toplumsal sahiplenmeyle son yolculuðuna uðurlandý, zaten, hizmet ettiði toplum ona gereken ihtimamý saðken de göstermiþti… 

Ayný sahiplenmeyi, bu yýl kaybettiðimiz Deniz Bölükbaþý hak etmiyor muydu, ediyordu, ama, onun memleket sevdasýnýn nasýl bir hoyratlýkla karþýlaþtýðýný hatýrlayýn… En verimli çaðýnda yok edilmesine bu ülke göz yumdu…Umarým, ayný çarklar, son seçimde Meclis dýþýnda kalan Metin Külünk gibi isimler için geçerli olmaz… 

Bu nedenle, iki önemli siyaset insaný hakkýnda görüþlerimi aktarýp, en azýndan üzerimdeki bir yükten kurtulmak istiyorum. 

 

Çavuþoðlu: Orkestra þefliðine ilerleme…

Siyaset için genç bir isim olan (1968 doðumlu) Mevlüt Çavuþoðlu, eðer diplomasi büyük bir senfoni orkestrasý ise, “baþ kemancý” koltuðundan “orkestra þefi kürsüsüne” ilerlemenin güçlü örneðini oluþturuyor. Kuruluþundan bu yana büyük hizmetler verdiði partisinin dýþ politika alanýný elinde tutan güçlü bir karakterin arkasýndan yükseldi, ama, yaptýklarýna dönüp baktýðýmýzda, aslýnda kendini bugünler için hazýrladýðýný görüyoruz. 

Türk Dýþiþleri, her zaman yýldýz isimlere kapýlarýný açýk tuttu, Ý.Sabri Çaðlayangil, Turan Güneþ, Gündüz Ökçün, Ýsmail Cem, Ahmet Davutoðlu, akla gelen isimlerdir ama, Mevlüt Çavuþoðlu’nun sabýr ve sürekli biriktirerek gerçekleþtirdiði bir yürüyüþ var, önemsiyorum. 

Türkiye’nin büyük bir emperyalist saldýrýyla karþýlaþtýðý, beka mücadelesi verdiði, küresel dengeleri çok iyi kullanmasý gereken bir dönemde, iþini çok iyi yapýyor. Siz, Mike Pompeo veya Sergey Lavrov’la yapýlan o görüþmelerin aðýrlýðýný tahmin edebilir misiniz, bilemem, yaþayan bilir, emperyal hedeflere odaklanmýþ bu tür devlet adamlarýyla pazarlýk, ömür törpüsüdür. 

 

Soylu: Tarihe oynayan beyin kimyasý…

Ýçiþleri Bakaný Süleyman Soylu’nun belli ki, günlük siyasetle baðý kalmamýþ, o, tarihe oynayan bir kimlik kazandý. Bunda kuþkusuz, ayný beyin kimyasýna sahip Erdoðan’ýn onun rotasýný açmasý ve desteðini korumasýnýn da önemi büyük. Terörü sýfýrlamýþ bir kadronun onurunu torunlarýna taþýmayý hedeflemiþ bir görüntü izliyoruz, bu, memleket için iyi bir sonuç doðurur. 

Bu onurlu mücadelesinin kalýcý mükafatýný Adalet Bakaný Abdülhamit Gül ile birlikte aldý, Amerikan yönetiminin yaptýrým hedefi oldu. ABD’nin, iki proje terör örgütü FETÖ ve PKK ile bu ölçüde kararlý mücadele eden bir siyasetçi açýsýndan evlatlarýna taþýyacaðý büyük bir ödüldür, kendilerini tebrik ediyorum. 

Soylu da Çavuþoðlu kuþaðýndan (1969 doðumlu) bu kuþaðýn 60’lý yaþlarýnýn ilerleyen günlerine kadar ülkeye çok önemli katkýlarý olacaðýna inanýyorum, çünkü güçlü deneyimlere sahipler… 

Soylu’nun 15 Temmuz’daki duruþu zaten, siyasetteki esas zeminini göstermesi bakýmýndan önemliydi, kararlý duruþunu sürdürüyor. 

Memleket için asýl moral yükselten, siyasetin içinden biriktirerek gelen genç kadrolarýn, geleceðe dönük umut iþaretlerini yükseltmeleridir.

Keyifle izliyorum…