MÝY hafta içinde sözü edildiði gibi sorunlu bir takým kimliði ile baþlamadý maça. Özgüveni yerinde, diri bir takýmdý. Zor lokma olacaðý hemen belli oldu. Sert bir savunma, Nakulma ve Wellington ile hýzlý ve etkili hücumlar yaptý.
Beþiktaþ Osmanlý stadýný doldurmuþtu. Tribünde taraftar sesi vardý. Maçýn müziði vardý yani... Böyle bir maç izlemek daha keyif vericiydi. Demek ki taraftarýn takým açlýðý varsa tribüne geliyordu. Passolig suçlamalarý yersizdi.
Beþiktaþ umduðundan zorlu bir rakiple karþýlaþýnca tempo artýrdý. Hýzlanmasý futbol tadýný artýrdý. 9’da Sadiku’nun Franco’yu düþürmesiyle bir penaltý kazanmalýydý, ama hakem Kalkavan net penaltýyý vermedi. 2. yarýya Beþiktaþ daha baskýlý oynayarak giriþti. Önde basarak rakibinin üstüne gelmesini engelledi. Ancak bunu yaparken yediði sürpriz ataklara dikkat etmedi. Savunma hatasýyla beraberliðe düþüverdi. Ba’nýn bu gole çabuk karþýlýk vermesinde, önce beceri sonra futbol cilvesi egemen oldu. Vurduðu top kaleciden döndü, ama ona çarparak filelere gitti!
Öne geçmek Beþiktaþ’ý maçýn egemeni yapamadý. Çünkü MÝY teslim olmak deðil, teslim almak istiyordu. Diþe diþ oyunu sürdürdü. Ýþte bu aþamada Beþiktaþ’ýn oyunun iki yönünü oynama çabasý ve gerektiðinde tempo yapmayý istemesi en deðer verilecek yanýydý. Takýmýn gözdelerinden Gökhan çok dikkatimi çekiyor... Topu kullanmada akýl dolu, beceri dolu... Ne var ki topu kullanma zamanýný seçmede çok sýradan. Bu durum ondan topu en çok bekleyen adam Ba’nýn verim gücünü olumsuz etkiliyor. Tek top ve çabuk oynamaya alýþýk bu adam top beklerken rakibin kontrolüne girince, üretim deðerini yitiriyor! Beþiktaþ’ýn özgüveni hala yerinde. Ýhtiyacý, futbolu daha çabuk oynamak. Bu durum artýk yýpranmaya da neden olmaz. Çünkü taþýyýcý kadroya Tolgay da eklendi. Dün gene öne oynamasý ile dikkati çekti.