Herkesi kucaklayacak Cumhurbaşkanı Taha Akyol olur mu? Hem milliyetçi, hem muhafazakâr, hem maneviyatçı, hem laik, hem cumhuriyetçi, hem liberal...
Hem de dibine kadar çağdaş.
Mümtaz’er’in gönlünden geçen aday Taha Bey...
Mümkündür...
Eski mahalle dayanışmasının Mümtaz’er’e bu öneriyi yaptırttığını tahmin etmek zor değil... Devlet Bahçeli’nin de bu isme bakabileceği söyleniyor... Bu da mümkündür. “Mahallelilik”, Devlet Bey için de geçer şartlardan biridir. Devlet Bahçeli’nin sıcak bakacağı adaya, Kılıçdaroğlu kafadan sıcak bakacaktır. Bu da mümkündür, sakın şaşırma.
Fakat Taha Bey’e sordunuz mu?
İsmi geçtiği için gururlanmıştır... “İttifak noktası”nda görülmek, hem sağcının hem solcunun hem maneviyatçının itiraz etmeyeceği bir isim olarak öne sürülmek “hoşlanılacak” bir pozisyondur. Taha Bey bence bu pozisyonun keyfini sürsün, “harcanmasına” izin vermesin...
Muhalefetin devreye süreceği Cumhurbaşkanı adaylarında aranan nitelikler, kuşkusuz, “ilk bakışta kabul edilebilir nitelikler” olarak görülüyor: Milliyetçi olacak, maneviyatçı olacak, muhafazakâr olacak, laik olacak, çağdaş olacak, demokrat olacak, liberal olacak, icabında “Türkçü” olacak, icabında “Kürtçü” görünecek... Dünyayı ve dengeleri bilecek, en az bir yabancı dile sahip olacak, tüm toplumu kucaklayacak, vs...
Böyle bir isim var mı?
Mutlaka vardır...
Bütün bir Türkiye’nin ittifak edeceği, en azından toleransla yaklaşacağı ve “muarız” olarak görmeyeceği mebzul miktar isim bulunup çıkarılabilir sanat ve bilim dünyasından...
Deniz Ülke Arıboğan’a kim itiraz edebilir? Yahut İlber Ortaylı’yla kimin ne meselesi olabilir?
Burada problem şu:
Her biri “mesleklerinde” ve “alanlarında” saygın olan isimleri devreye sokup “aday yaratmaya” çalışmak, siyasetin rasyonalitesine uymuyor pek... Bu iş cetvelle, pergelle, gönyeyle olmuyor yani... Müselles çizerek hiç olmuyor.
İlber Ortaylı’yı, elinde mikrofon, seçim kampanyasında konuşurken tahayyül edebiliyor musunuz? Deniz Ülke Arıboğan, muhtemel rakibi Erdoğan’la hangi alanlarda yarışacak? Liberalleri, cemaati, İstanbul sermayesini, İsrail’i, Doğan Medya Grubu’nu hiç üzmemiş ve “Erdoğan’a karşı klan saldırısında” hiç sorun görmeyen Taha Bey hangi siyasi doğrularla toplumun karşısına çıkacak?
Bütün bir Türkiye’nin ittifak edeceği isim, bakalım siyaseten de kabul görecek mi?
Mesele saygınlıksa, çok daha “saygınları” bulunabilir.
Eskilerden de bulunabilir, yenilerden de bulunabilir...
Rahmetli Oğuz Atay çok saygın bir isimdi mesela... Yaşasaydı, rahatlıkla, “İşte benim çatı adayım” diyebilirdim. Doğuyu bilirdi, Batıyı bilirdi, dünyayı bilirdi, dengeleri bilirdi, siyaseti bilirdi, bürokrasiyi bilirdi. Üstelik mühendisti... Milliyetçi ve maneviyatçı bir yönü var mıydı bilmiyorum ama en azından toplumun “değer” bellediği alışkanlıklarla bir problemi yoktu. Pek pek, ironik bir mesafeden bakardı. Müptediydi. Aday gösterilseydi çok bozulurdu herhalde, kendi durumunu yeni bir “Ne Evet, Ne Hayır” öyküsü için fırsat sayardı...
İlk bakışta kabul edilebilir nitelikler, bana göre, problemli bir duruma işaret ediyor.
Hem milliyetçi, hem maneviyatçı, hem muhafazakâr, hem laik, hem demokrat, hem liberal, hem çağdaş, hem cumhuriyetçi...
Hadi bunlar tamam da... Seçilecek kişi tüm toplumu kucaklayacak. Kucaklananda “Ne oluyoruz?” duygusu oluşturmayacak. Sağcıyla sağcı, solcuyla solcu olmasını bilecek. Bir elinde Kur’an, bir elinde Anayasa olacak. Liberallere sıcak görünecek.
Kısacası, her yola gelecek.
Ben böyle bir isim biliyorum. Aziz Nesin romanını yazmıştı.
Fakat zikredilen isimlerden hiçbiri romandaki karaktere benzemiyor.
Biri vardı, “dönemini” tamamladı... Toplum ikincisini çıkarır mı? İhtimal vermiyorum.