"Altın çevreye zarar vermeden çıkarılacaksa tabii çıkartılır"

Genel Haberleri

"Altın çevreye zarar vermeden çıkarılacaksa tabii çıkartılır"

-TBB Başkanı Metin Feyzioğlu: - "Altın çevreye zarar vermeden çıkarılacaksa tabii çıkartılır. Altının çıkarılmaması, heba edilmesi kaygı değil ama bir devlet ülkesinin 6 ayını, 1 senesini değil 300 senesini planlar"

ARTVİN (AA) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Altın çevreye zarar vermeden çıkarılacaksa tabii çıkartılır. Altının çıkarılmaması, heba edilmesi kaygı değil ama bir devlet ülkesinin 6 ayını, 1 senesini değil 300 senesini planlar." dedi.

Yeşil Artvin Derneğini ziyaret ederek Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan ile görüşen Feyzioğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Artvin'deki maden karşıtı mücadelenin bazı çevrelerce Ankara ve Türkiye'ye siyasi parti kaygısı gibi yansıtıldığını söyledi.

"Oysa meydanda bizim konuştuğumuz, el sıkıştığımız insanların siyasi particiliği yoktu. Artvinliydi hepsi." diyen Feyzioğlu, meydanlarda her siyasi partiden insan, hatta iktidar partisinin gençlik kollarından gençler bulunduğunu ifade etti.

Cerrattepe bölgesindeki madencilik faaliyetlerine ilişkin ilk bilirkişi raporunda, "Bu madeni çıkartırsanız Artvin şehri ölür." ifadesinin yer aldığını öne süren Feyzioğlu, "İlk ÇED olumsuz raporu, gerekçeleriyle son derece doyurucu. İkinci bilirkişi raporu ise ilk raporu yok saymış, 'Bir şey olmaz' diyor. Burada bir şehrin kaderinden bahsediyoruz. Burada 100 sene sonra yaşayacak insanların da kaderinden bahsediyoruz." diye konuştu.

Feyzioğlu, altının çevreye zarar vermeden çıkarılabileceğini aktararak şunları söyledi:

"Altın çevreye zarar vermeden çıkarılacaksa tabii çıkartılır. Altının çıkarılmaması, heba edilmesi kaygı değil ama bir devlet ülkesinin 6 ayını, 1 senesini değil 300 senesini planlar. Bir şehrin yok olması anlamına gelecek bir faaliyeti de 6 ayı kurtaracak, 2 yılı kurtaracak diye yapmaz. Bu, devletin ciddiyetine, varlık sebebine aykırı bir durum. Bize hiçbir sebeple ikna edici gelmedi."

ÇED raporunun olumlu olduğuna dikkati çeken Feyzioğlu, "İlk raporun ne dediğini çok iyi biliyoruz. Bundan sonraki süreçler çok daha rahatsız edici. İkinci rapor öncesi iptal kararı veren hakimler başka yere gönderildi. Mahkeme dağıtıldı, yeni gelen hakimler 'Olsun, deneyelim. bakalım' dediler." değerlendirmesinde bulundu.