12. Cumhurbaşkanı ve bir ‘Devlet Kadın'

14 Mayıs'ta TBMM şekillendi.

323 milletvekili ile Cumhur İttifakı Meclis çoğunluğunu elde etti.

28 Mayıs'ta Cumhurbaşkanımız yüzde 52.18 oyla yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.

Dün de (3 Haziran Cumartesi) Cumhurbaşkanımız yemin ederek kabinesini açıkladı.

Böylece 2023'te tarihli seçim süreci tamamlanmış ve yeni yasama ve yürütme dönemi başlamış oldu.


Önce biraz dünkü merasimi anlatmak isterim.

Ankara'da yağmurlu bir hava vardı. Tıkalı mazgallarının su doldurduğu kavşaklardaki trafik çilesini atlatıp misafirler Beştepe'ye ulaşabildi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhteşem bir kutlama töreni gerçekleşti.

2018'deki seçimden sonra da görkemli bir tören yapılmıştı. Ancak bu sefer bana kalırsa biraz daha coşkulu ve vurgulu bir tören oldu.

Daha önce de pek çok resepsiyona ve törene katıldığım Beştepe'nin, bu vesileyle tüm oda ve salonlarıyla ne kadar sade ve işlevsel olduğunu bir kez daha düşündüm.

Açık alanda planlanmış büyük bir töreni, katılımı azaltmadan kapalı alana alabilecek imkân tanıyor.

"Saray" diyerek aşağılamaya çalıştıkları devletin ve milletin evinde dün akşam, 12. Cumhurbaşkanının kabul töreni gerçekleşti. Devlet başkanları, başbakanlar, bakanlar, uluslararası kurum temsilcilerinden oluşan çok kalabalık bir dış temsil vardı. Tabii ki ağırlıklı olarak dostlarımızdı gelenler.

Cumhurbaşkanı ve Hanımefendi, misafirlerini birlikte selamladılar. Cumhurbaşkanı'nın konuşması sırasında Hanımefendi yanında ayaktaydı. Salona yerleştirilmiş ekranlar sayesinde sahneyi her taraftan görmek mümkündü. Hemen herkesin hem fikir olduğu ve birbiriyle iki konuyu söyleyeceğim; ilki Hanımefendi'nin şıklığı ikincisi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması.

Cumhurbaşkanımız beklenen 'Balkon Konuşmasını' burada yaptı diyebiliriz. "Küslükleri kaldıralım Türkiye'yi gelin birlikte şahlandıralım" dedi.

Hanımefendi'nin kıyafeti de 10 üzerinden 10 puan aldı. Kıyafet seçimindeki sade şıklık, Cumhurbaşkanımızın yanındaki zarif ve asil duruşu ile akşam tüm gözler onun üzerindeydi.

Hanımefendi'yi dış seyahatlerde, zaman zaman da himaye ettiği projeler dolayısıyla izledim. Hep çok zarif ve asil. Teşkilattan yetişme bir siyasetçi, iyi bir hatibe. Cumhurbaşkanı'nın arkasında dağ gibi bir dayanak...

Son yıllarda başlattığı "Sıfır Atık" projesi ile müstakil olarak da bir yumuşak diplomasi yürütüyor. Dünkü törende sahnede bir 'devlet kadın' vardı. Cumhurbaşkanının siyasi hayatının tüm çilesini onunla birlikte çekmiş ve onunla birlikte büyümüş bir 'devlet kadın'.

Törenin katılımcıları da çok konuşuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, misafirlerinin adlarını sayarak katılımları için teşekkür etti. En büyük alkışı Devlet Bahçeli aldı. Cumhur İttifakı'nın diğer üyeleri, Mustafa Destici, Fatih Erbakan, Önder Aksakal, Zekeriya Yapıcıoğlu'da alkışlandı. Ama ikinci turda Cumhurbaşkanımıza desteğini açıklayan Sinan Oğan, ittifakın küçük partilerinden daha büyük alkış aldı.

Abdullah Gül'ü de unutmayalım. 11. Cumhurbaşkanı Gül'de salondaydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abdullah Gül'e teşekkür etti. Gül'ün törene katılımı gazetecilerin bir takım çıkarsamalarına yol açtı. "Ali Babacan'ın Meclis'teki tutumuna yansır mı bu" yorumları yapıldı.

Tören sırasında en çok konuşulan konu ise kabinede kimlerin yer alacağıydı. Ankara'dan ayrılıp İstanbul'a ayak bastığımızda Cumhurbaşkanımız kabineyi açıkladı. Son üç gündür Whatsapp gruplarında dolaşan listelerdeki isimlerin bazılarının da yer aldığı kabine genel olarak memnuniyet oluşturdu. Şimdilik burada bırakalım, zira kabineyi konuşmak için zamanımız olacak.