15 Temmuz'dan sonra devlet kurumları…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi'ndeki Mezuniyet Töreni'nde devlet kurumlarının, 15 Temmuz FETÖ ihanetinden sonra yeniden yapılandırıldığına dikkat çekti:

"15 Temmuz ihaneti sonrasında yeniden yapılandırdığımız kurumların hemen hepsinde, gurur tablolarına şahit oluyoruz. Eskiden kendi görev alanı dışında farklı hadiselerle anılan kurumlarımız, bugün artık vatanımıza yaptıkları müstesna katkılarla gündeme geliyor.

"Emniyet teşkilatımız asayiş hizmetleri ve terörle mücadelede, istihbarat birimlerimiz devletimizin iç ve dış güvenliğini teminde, askeri unsurlarımız vatanımızın her türlü tehdide karşı savunulmasında, diğer kurum ve kuruluşlarımız kendi görev sahaları içinde mesuliyetlerini en güzel şekilde yerine getiriyor.

"Ödediğimiz nice ağır bedeller sonrasında ulaştığımız bu aşamayı ülkemizin geleceği adına çok kıymetli buluyoruz."

Devlet kurumlarımızın bünyesine 40 yılık sinsi bir hazırlıkla sızan FETÖ ihanet şebekesi öncesinde de vesayet ağaları, devletimizi millete karşı kullanmıştı.

Silahlı kuvvetler içindeki cuntalar eliyle, milletin seçtikleri 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle alaşağı edilmiş, millet iradesi hançerlenmişti.

1950'de demokrat partinin iktidara gelmesi hazmedilemedi.

27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 askeri darbeleri, 28 Şubat 1997 post modern darbesi, 27 Nisan 2007 e-muhtırası kabadayılığı; hepsi Amerikan destekli millet düşmanlığıydı.

Devlet kurumları, millet iradesinin kontrolünde değildi.

CHP zihniyeti, milletin değerlerine düşman olduğu için ABD'nin tam aradığı siyasî teşekküldü.

Asker içindeki cuntacılar değişti, sonunda iç savaş için FETÖ ihanet şebekesi devreye sokuldu.

Değişmeyen tek şey vardı, Amerikan menfaatleri doğrultusunda devlet ve millet düşmanlığı...

Bir gerçeği hatırlatayım, ne demek istediğim tam anlaşılsın:

FETÖ yargılamaları sonunda FETÖ'cü 540 hâkim ve savcının CHP/SHP döneminde mesleğe kabul edildiği ortaya çıktı. Mehmet Moğultay'ın, Seyfi Oktay'ın ve H. Sami Türk'ün döneminde yargıya yerleştirilenler, yıllar sonra bütün FETÖ operasyonlarında rol aldılar.

Kimler var, bunların içerisinde?

Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarını sulandıran, 17-25 Aralık ve MİT TIR'larının durdurulması ihanetinde aktif rol alan, dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı tutuklamaya kalkan; Zekeriya Öz, Özcan Şişman, Mustafa Bilgili, Fikret Seçen, Saadettin Sarıkaya, Celal Kara...

Şimdi Kılıçdaroğlu'nun, "KHK mağdurları" bahanesiyle FETÖ'cülere sahip çıkmasına şaşırıyor muyuz?

Biden Projesi, Biden doğmadan önce başladı.

Beyaz Saray'da oturanlar değişti, ama ABD'nin Türkiye üzerindeki oyunları, ihanetleri, emelleri değişmedi.

Bugün, ABD; Türkiye'nin güneydoğusunda "Rojava Kantonu" üzerinden bir terör devleti kurmak için siyasette HDP'nin en büyük hamisidir.

CHP ile HDP'yi kol kola yürüten de ABD'dir.

Yüzde 1'lik tırtıklama partileri de 6'lı masaya kendi iradeleri oturmamıştır.

Siz hiç Akşener'den, Karamollaoğlu'ndan, Davutoğlu ve Babacan'dan, Amerika'nın Suriye kuzeyinde PKK'ya 50 bin TIR silah vermesini eleştiren bir söz duydunuz mu?

Biden, "Türkiye'de Erdoğan'ı devirmek için muhalefeti doğrudan destekleyeceğiz" dediğinde başta Kılçdaroğlu, bu muhalefet liderlerinden; "Sen de kim oluyorsun, Türkiye'ye karışamazsın" diye bir itirazda bulunduklarını işittiniz mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü sözlerinin altını bir daha çizelim:

"Eskiden kendi görev alanı dışında farklı hadiselerle anılan kurumlarımız, bugün artık vatanımıza yaptıkları müstesna katkılarla gündeme geliyor."

Devlet, milletinin hizmetinde Türkiye Yüzyılı için ayakta...