Çanakkale zaferinin 107. yýlý kutlamalarý '1915 Çanakkale Köprüsü'yle taçlandýrýldý.
Zaferle ilgili yine çok konuþuldu çok yazýldý ama kimi önemli ve gerçek kahramanlardan yine bahsedilmedi!
Ben bugün 16 sene önce yazdýðým yazýyý tekrar yayýnlayarak o kahramanlarý da anmak istedim.
16 sene önce 18 Mart 2006 tarihinde Yeni Þafak gazetesinde þunlarý yazdým:
"Bugün Çanakkale Deniz Zaferi'nin 91. yýl dönümü. 20. yüzyýlýn en büyük savaþlarýndan ilki olan Çanakkale savaþlarýnda Osmanlýnýn 2 zaferi vardýr:
Birincisi 19 Þubat 1915'de baþlayýp 18 Mart'ta yenilmez zannedilen düþman gemilerinin kiminin batýrýldýðý, kiminin yan yatýrýldýðý kiminin savaþ alaný dýþýna kaçmaya zorlandýðý Deniz Zaferi'dir.
Ýkincisi de 25 Nisan 1915'te baþlayýp 8 Ocak 1916'da biten Çanakkale Kara Savaþlarý'dýr.
18 Mart 1915 günü elde edilen büyük deniz zaferinin asýl kahramanlarý, baþta boðaz savunmasýnýn devam etmesi kararýný saðlayan devrik Sultan II. Abdulhamid'dir.
Ýkinci olarak da savaþýn seyrini deðiþtirip zafer yolunu açan, Müstahkem Mevki Komutaný Cevad Paþa, Müstahkem Mevki Mayýn Grubu Komutaný Binbaþý Nazmi, Nusret gemisi mürettebatý ve kýyýlardaki topçularýmýzdýr.
Evet, eðer devrik sultan II. Abdulhamid'in tarihi tavrý olmasaydý Ýttihat ve Terakkiçiler ta baþtan boðaz savunmasýný terk etmiþlerdi.
19 Þubat 1915 tarihinde düþman donanmasý Çanakkale Boðazý'na hücum etmeye baþlamýþ, boðazýn giriþini ele geçirmiþlerdi. Donanma Komutaný Amiral Carden Ýngiltere'ye bir telgraf çekerek, "14 gün sonra Ýstanbul'da olacaðýz" diye yazmýþtý.
Ýttihatçýlar artýk savunmamýzýn dayanamayacaðýna inanmýþlar baþkent Ýstanbul'un boþaltýlarak Eskiþehir ve Konya'ya nakledilmesi için gerekli tedbirlerin alýnmasýna karar vermiþlerdi.
Eskiþehir ve Konya'da padiþahýn meclisin ve bakanlarýn yerleþeceði binalar ayarlanmýþ tefriþi yapýlmýþtý. Hangi vasýtalarla intikal edileceði planlanmýþ ve cepheden her 10 dakikada durum raporu istenmiþtir. Cephedeki durum her on dakikada doðrudan sadrazama bildiriliyordu.
Anadolu'ya geçme planlarý yapýlmýþtý ama bir sorun vardý. Ýttihatçýlarýn tahttan indirdikleri sabýk sultan II. Abdulhamid Beylerbeyi sarayýnda zorunlu ikamete tabiydi ve onu da götürmek gerekiyordu. Ýstanbul'da býrakýlýrsa iþgal güçleri onu padiþaha karþý kullanabilirdi. Fakat 33 sene memleketi idare etmiþ dirayetli Sultana bunu kim anlatacak ve kim ikna edecekti.
Tartýþmalardan sonra Dahiliye Nazýrý Talat Paþa'dan oluþan bir heyet durumu Beylerbeyi'ne giderek anlatma kararý verdi. Gittiler gerekli protokolden sonra Abdulhamid Han paþayý kabul ettiði salona geldi. Paþa durumun nezaketini anlattý. Sabýk Sultan paþanýn sözü bitince konuþmaya baþladý.
"Þevketli biraderimin hak-i paki þahanelerine arz-ý ubudiyet ederim. Endiþeleri gayri varittir. Eðer dokunulmamýþ ise Çanakkale'yi ben zamanýnda fevkalade tahkim etmiþtim. Oradan hiçbir donanmanýn geçmesi kabil deðildir. Amma farzý muhal olarak öyle bir felaket baþa geldiði takdirde Hakan'ýn yapacaðý þey tacýný tebaasýný terk ile kaçma zilletini iþlemek deðil, eyvaný payitahtýnýn taþlarý altýnda canýný feda etmektir. Hazreti Fatih bu beldeyi küffar elinden fethettiði zaman Bizans imparatoru Kostantin kaçmayýp harp ede ede yýkýlan kalelerinin altýnda can vermek kahramanlýðýný göstermiþtir. Biz Fatih'in soyu Kostantin'den geri kalmayýz. Zat-ý þahaneye böylece arz edin müsterih olsunlar ve ezeli iradeye boyun eðsinler. Þuradan þuraya kýmýldamasýnlar. Düþman buraya giremez. Bana gelince ben artýk bir yere gitmem. Yegane arzum burada ölmektir. Biraderimden ve hükümet-i seniyyeden bu arzuma yardýmcý olmalarýný dilerim." der herhangi bir cevaba mahal býrakmadan kalkýp odadan çýkarak görüþmeyi bitirir.
Paþa sarayý terk ederken "aldýk mý aðzýmýzýn payýný" anlamýnda sözler sarf ederek döner.
33 yýl Osmanlý mülkünü idare etmiþ bu tedbirle padiþahýn kararlý ve isabetli davranýþýdýr ki Çanakkale Boðazý'nýn geçileceði ihtimaline kanaat getiren maceracý Ýttihat ve Terakki iktidarýný da bu riskli karardan vazgeçirmiþtir.
Osmanlý donanmasýnýn döktüðü 350 civarýndaki bütün mayýnlarý temizleyip 18 Mart sabahý top yekûn saldýrýya geçip boðazý aþarak Ýstanbul'u iþgali planlayan düþman donanmasýnýn hiç beklemediði tedbiri Müstahkem Mevki Komutaný Cevad Paþa alýr.
Her ihtimale karþý yedekte tuttuðu 26 mayýný gece Karanlýk Liman'a gizlice döþenmesi emrini verir.
18 Mart zaferimizin asýl kahramaný iþte bu Nusret gemisi ve onun fedakâr mensuplarýdýr.
Ertesi gün yani 18 Mart 1915 sabahý Anadolu ve Rumeli kýyalarýný tarayarak sabah 10.30'da harekete geçen görkemli donanma ateþ kusmaya ve Osmanlý canibinden karþýlýk verilmeye baþlandý.
Düþman gemileri hiçbir þeyden þüphelenmeden gece mayýn döþenen Karanlýk Liman'da rahatlýkla seyrediyorlar ve büyük infilaklarla sarsýlýyor, kimi aldýðý yaralarýndan dolayý hemen batýyor, kimi onarýlamayacak yaralar alarak savaþ alanýný terk ediyordu.
Evet 18 Mart Çanakkale Deniz zaferinin seyrini deðiþtiren Nusret gemisidir. Asýl anmamýz gerekenler Müstahkem Mevki Komutaný Cevad Paþa, Müstahkem Mevki Mayýn Grubu Komutaný Binbaþý Nazmi, Nusret Mayýn Gemisi Süvarisi Önyüzbaþý Tophaneli Hakký Bey, Nusret'in Güverte Yüzbaþýþý Hüseyin, Önyüzbaþý Birinci Çarkçý Ali, Önyüzbaþý ikinci Çarkçý Yüzbaþý Hasan, Elektrik Subayý Teðmen Hasan ve Abdullah, Top Subayý Teðmen Kadri ve 54 kahraman erdir. Ve tabii ki Anadolu ve Rumeli yakasýndaki kahraman topçularýmýz.
Allah hepsine rahmet bizi de þefaatlerine nail eylesin.