Sadece kendisine karþý açýlan savaþlarý deðil baþkalarýnýn arasýndaki savaþý da kazanan bir lider Erdoðan. Neyi kastettiðimi gayet iyi anladýnýz.
"28 Þubat Bildirisi"nin oyuncularýnýn, Ukrayna topraklarýnda verilen Batý ve Rusya arasýndaki savaþla ilgili sözlerini iþitiyorsunuzdur. Nasýl boþ beleþ laflar.
Biri NATO ülkesi olduðumuzu hatýrlatýyor, sanki bilmiyoruz; öteki zalime karþý mazlumun yanýnda olmaya davet ediyor, sanki deðiliz. Þuursuzluk bile deðil ancak kifayetsiz muhterislerde görülebilecek bir ahmaklýk hali. Baþkasý menfaatine çalýþtýðýný bile fehmedemeyecek kadar þey olmak... Artýk ne derseniz...
6'lý ganyan ekibinin, güneyimizdeki Patriot savunma sistemi geri çekildiðinde NATO üyesi olduðumuzu hatýrlatma ihtiyacý hissetmediklerini de biz hatýrlatalým.
Suriye'deki savaþýn Türkiye'ye ihraç edilmeye çalýþýldýðý bir süreçte ve en çok ihtiyacýmýz olduðu zamanda müttefiklerimiz tarafýndan yalnýz býrakýlýrken, muhalefet liderlerimiz, "NATO'nun en güçlü ikinci ordusu iken ve tüm yükümlülüklerimizi yerine getiriyorken bu muameleyi hak etmiyoruz" demek suretiyle Türkiye'nin elini güçlendirebilirlerdi. Tabii ki yapmadýlar.
Bizler de olmasak kendi çalýp kendi oynayacak olan bu "karþýt ittifakýn" mensuplarý, ölü doðan "güçlendirilmiþ parlamenter sistem" önerilerinin yarattýðý hayal kýrýklýðý atmosferini daðýtmak için "NATO'nun bir parçasý olarak, ittifakýn kurallarýna uymalýyýz" gibi "Aaaaaa, bak sen!" dedirten çýkýþlar yapýyorlar.
Cumhurbaþkaný Erdoðan çok açýk bir þekilde bu savaþýn tarafý olmadýðýmýzý, her iki ülkeyi de kaybetmek istemediðimizi ifade etmiþken, insaný yardým konusunda zaten tüm gücümüzle her yerdeyken ve Ukrayna'da Türk SÝHA'larý Rusya'ya zayiat verdiriyorken muhalefet liderlerinin "Türkiye arkanýzdan iþ çeviriyor" mesajý verme kurnazlýðý, medet umduklarý mercilere baðlýlýklarýný bu vesileyle bir kez daha ifade etmekten öte anlam taþýmýyor.
Rusya'nýn Ukrayna'ya açtýðý savaþýn sadece Ukrayna'ya deðil Batý'ya açýlmýþ bir savaþ olduðu bilmek ve savaþýn sonucunun iki ülkeyi aþan belirlenimlerine hazýr olmak gerekiyor. Bugünlerde herkesin söylediði þey bu. Yanlýþ olamayacak kadar basit bir gerçek.
Bizimle ilgili kýsmý var, elbette. Hiç deðilse, bugün Ukrayna topraklarýnda karþý karþýya gelen Rusya ve Batý'nýn 19. yüzyýlda Osmanlý topraðý olan Kýrým'da çarpýþtýðýný, Rusya'yý sýnýrlamak için Osmanlý'ya desteðe koþan Fransa ve Ýngiltere'nin bu destek karþýlýðýnda Osmanlý'yý bazý reformlara mecbur býraktýðýný ve o reformlarýn da imparatorluðun daðýlmasýný en azýndan kolaylaþtýrdýðýný hatýrlayabiliriz.
Madem savaþlarý tarihsel derinlikleriyle okumak önemli, bizim de böyle kýsa bir okuma ödevimiz olsun.
Savaþý kendimizden uzak tutsak da küresel ölçekte ve bölgemizde pandeminin tetiklediði ekonomik türbülansa ve büyük kapýþmalarýn sýcak çatýþmalara yol açtýðý "en yeni dünya düzensizliðine" hep birlikte hýzlý bir giriþ yaptýk.
Bu ahval ve þerait içerisinde "karþýt ittifakýn", önerisine bakýp "Türkiye'nin aydýnlýk geleceði için iþte ihtiyacýmýz olan þey!" diyen bir tane aklý baþýnda kiþi var mý acaba?
Çekinmeyin, her gördüðünüz kiþiye sorun bunu.
Sonra da "Böyle bir süreçte Türkiye'nin parlamenter sisteme geri dönmesi doðru mu?" diye sorun. Siz bunlarý sorarken illa ki Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn adý geçecektir.
"Böyle bir konjonktürde geminin kaptaný kim olsun?" diye ayrýca bir soru sormanýza bile gerek kalmayacaktýr.
Siyaseti, reklam filmi ve ajans iþi sananlar Zelenskiy'ye özeniyor olabilirler tabii.
Ona bir þey diyemeyiz.
Ama bu millet, devlet yönetme becerisinden yoksun kifayetsizlere ve Batý'ya dalkavukluk yapacak muhterislere pirim vermez, emin olun.
Günler öncesinden PR'ý yapýlan 'masa'nýn doðurduðu "28 Þubat Bildirisi"ne gelirsek; olmasý gerekeni Kemal Kýlýçdaroðlu kendisi söyledi zaten:
"Güçlendirilmiþ Parlamenter Sistem" kitabýný göstererek "Partinin arþivinde yer alacak" dedi.
En yerinde karar bence de arþive kaldýrmak.
Zira millet zaten arþive kaldýrdý.
Türkiye için istikrasýzlýk, koalisyonlar, baþarýsýz hükümetler, zayýf siyaset kurumu ve darbeler anlamýna gelen bir sistem önerisini masaya getirmek, "ancak böyle zaten gerçekleþmeyecek bir konuda mutabýk kalabiliyoruz" demektir. Dostlar alýþveriþte görsün, bir nevi...
Erdoðan nefretiyle yan yana geldikleri gerçeðini rasyonalize etme çabasý.
Bunun dýþýnda hiçbir anlamý yok inanýn!
Gerçekten yok!