Ya anýnda arazi olduklarý için sessizler ya da CHP’den gelen açýklamalarýn peþi sýra “yanan alanlara aðaç dikmeyecek, maden arayacaklarmýþ” türü laflar gevelemekteler. Ötesi yok.
Bilhassa 2010 sonrasýnda Türkiye’yi ateþe vermek, yakýp yýkmak, bölüp parçalamak isteyen, bunu farklý yöntemlerle defalarca deneyen terör örgütlerinin adýný asla almýyorlar aðýzlarýna.
PKK diyemiyorlar.
DHKP-C diyemiyorlar.
FETÖ bile diyemiyorlar.
O kadar zor durumdalar.
CHP’yi ele geçiren küreselcilerden ve CHP’nin eþ zamanlý medyasýndan bir sufle gelince -sýrf varlýk göstermek için yalandan birer beyanda bulunup sýralarýný savýyorlar.
Cumhuriyet gazetesi bu konuda en iyi örnek aslýnda…
PKK-FETÖ teröristleri güneydoðudaki illerimizi ilçelerimizi çukurlarla delik deþik etmiþken, halký esir almýþ ve binlerce askerimizi polisimizi sivillerle birlikte þehit etmiþken PKK’yý manþetten temize çekiyordu Cumhuriyet gazetesi.
Firari Can Dündar yönetimindeki Cumhuriyet, utanýp sýkýlmadan FETÖ’ye arka çýktýðý gibi PKK’ya da kefil oldu terörün azdýðý o dönemde.
Ayþe Yýldýrým adlý muhabiri Kandil’e, terörist baþý Cemil Bayýk’a gönderdiler. Türkiye’nin iç siyasi meselelerinin bile azýlý bir teröriste sorulduðu, ülkenin seçilmiþ ve anayasal olarak yetkilendirilmiþ hükümetine ve Baþbakanýna edilen hakaret ve tehditlerin baþlýða çekildiði röportajý geniþ geniþ yayýnladýlar. Sayfanýn göbeðindeki fotoðrafta Ayþe Yýldýrým on binlerce masumun kanýna giren caniye hayranlýkla gülümsüyordu.
Yapýlan iþin habercilik deðil terör propagandasý, PKK için halkla iliþkiler çalýþmasý olduðunu ilan eden satýrlar ise aynen þöyleydi:
“Kandil’de doðaya saygý çok önemli. Dað taþ demiyor, aðaç kesmiyor, sigara izmaritlerini bile yere atmýyorlar”.
2015’te bunu yapan Cumhuriyet, 2016 sonrasýnda da aynýydý, deðiþmedi. Terörü kaynaðýnda kurutmak için yapýlan askeri operasyonlarda Türkiye’yi açýkça suçladýlar.
Eþ zamanlý olarak 25 ayrý noktada çýkarýlan yangýnlar için de deðiþtirmedi duruþunu güya ulusalcýlar ve Kemalistler için çýkan gazete. Girdiði hiçbir haberde PKK’nýn adýný geçirmedi, yangýnlarý PKK’ya baðlý bir terör aparatý üstlendiðinde ve HDP çevrelerinden doðrulandýðýnda bile toz kondurmadý PKK’ya.
Küreselci ya da ulusalcý tüm CHP medyasýnda vardý aslýnda ayný ihtimam. Gizli de olsa kurduklarý siyasi ittifakýn PKK’yý pamuklara sarýp sakladýlar resmen.
KRT’den Halk TV’ye, BirGün’den Oda Tv’ye ve bilumum CHP’li internet sitesine kadar hemen hepsi PKK ihtimalini “iddia” mertebesinde tuttu ýsrarla.
Devamýnda ise milli meselelerde Türkiye’nin yanýnda deðil mutlaka karþýsýnda duran HDP’nin kurumsal hesaplarýndan birinde (HDP Ekoloji) ortaya atýlan ve önce PKK, sonra CHP medyasýnca yayýlan “maden” iddiasýný elbirliðiyle yükselttiler.
Bu gibi operasyonel haberlerde ilk yayýný Birgün yapar, diðerleri oradan alýp yayar. Bunda da öyle oldu.
Ýktidara muhalefet edeyim derken terör örgütüne hizmet edenlerden ekim ayý ortasýnda küresel ýsýnmadan medet uman bile oldu!
Ama hiç biri Hatay, Kahramanmaraþ ve Trabzon’da -iki coðrafi bölge- 25 ayrý noktada eþ zamanlý çýkarýlan yangýnlarý PKK’ya konduramadýlar.
“25 ayrý noktada ayrý ayrý maden mi varmýþ peki, kaç maden firmasý ortaklaþýp yakmýþ bu ormanlarý, rezil olmayalým sonra” diye kontrol bile etmemiþler iddialarýný.
Ýs kokan pis bir iþ birliði belli ki!
Faillerle iþbirlikçiler bir kez daha renk verdi aslýnda. Nitekim dün konuþtuðum bir haber kaynaðým “PKK yaktý, HDP hedef þaþýrttý, CHP kamufle etti” deyiverdi kestirmeden.
Hikayenin baþýnda hem tematik hem kronolojik olarak Gezi olaylarý var. Taksim meydanýnda PKK paçavrasýyla kalpaklý Atatürk flamasýný yan yana sallandýrdýklarý gün baþlayan bir iþbirliði bu. Seni baþkan yaptýrmayacaðýz koalisyonu.
Nitekim yerel seçimlerde sonuç aldý bu dayanýþma.
Gezi’de en ön safta -sýkýlmýþ yumruklar ve kýsýlmýþ gözlerle- poz veren oyuncu/þarkýcý takýmý da o kadar ideolojik kör ki pompalanan dumandan anýnda zehirleniyorlar.
“Mesele aðaç deðil, sen hala anlamadýn mý” diyerek uyandýrmaya çalýþýyorlardý birbirlerini. Hatay, Kahramanmaraþ ve Trabzon’da çýkarýlan yangýnlarda ise meselenin üzerine resmen yattýlar. Böylece asýl dertlerinin yanan aðaç, kömürleþen kuþ, tavþan, kaplumbaða olmadýðýný kendi kendilerine ifþa ettiler.