Muhalefet 7 aydýr süregelen toplaþmalarýnýn birinci turunu hafta sonunda tamamladý.
6 parti liderinin katýldýðý 6 toplantýdan 1 cumhurbaþkaný adayý çýkmadýðý gibi vatandaþýn kendilerini seçmesi halinde ülkeyi nasýl yöneteceklerinin formülü de çýkmadý.
Genel manada baþlangýçtaki daðýnýklýðý gidermek, yuvarlak bir masa etrafýnda düzenli fotoðraf vermeyi baþarmak dýþýnda pek bir kazanýmý da olmadý.
Muhalefet çevreleri bu buluþmalardan esasen üç konuda uzlaþý bekliyordu.
1) Altý ortaðýn uzlaþacaðý ama HDP'nin de oy verebileceði ortak bir cumhurbaþkaný adayý belirlemek.
2) Muhalefetin Gezi sürecinden beri gündemde tutmaya, "sandýk sonuçlarý þüpheli" algýsý yaratmaya çalýþtýðý seçim güvenliði meselesinde ortak iþleyecek bir mekanizma kurmak.
3) Parlamenter sisteme geçiþ sürecini planlayarak seçim sonrasýna hazýrlanmak.
Üç baþlýktan biri, o da kýsmen netice verdi.
Eski sisteme dönüþle ilgili baþlangýç hükmündeki ortak bir metne imza attý 6 parti 28 Þubat'ta. Ýmzaya geçerken Bilkent Otel koridorunda 6 liderin yan yana ve "uygun adým" yürümeye çalýþmasýný komik bulanlar olduðu gibi, koalisyon hükümeti kurduklarýnda nasýl uyumlu çalýþacaklarýna dair bir ön gösterim olarak deðerlendirenler de oldu. Ben her iki durumu da gülünç buldum.
Lakin buradaki uyum Türkiye'nin meselelerine dair ortak program belirlemek gibi "gerek" þartlarda gerçekleþmedi.
Altý ay beyhude geçti.
Genel geçer ifadeler, kimsenin tartýþmadýðý ilkeler, birbirini teyit eden niyetler dýþýnda geride bir þey kalmadý. O kadar kalmadý ki kamuoyunun taktýðý "6'lý masa", "6+1 ittifaký", "þer ittifaký", "28 Þubat ittifaký" gibi isimler yerine kendilerinin önerdiði, hatta üþenmeyip video hazýrlattýðý "Türkiye masasý" tanýmýný kendi tabanlarýna ve muhalefet medyasýna bile kabul ettiremediler.
**
Ýþleri zor, kabul.
Aritmetik olarak HDP'nin dýþarda kaldýðý bir formülle sonuç alamayacaklarý için Ýyi Parti'nin ve HDP'nin ayný anda oy vereceði bir isim bulmalarý gerekiyor.
Ýnisiyatif ittifakýn büyük partisi CHP'de.
Ama Meral Haným'ýn onaylamayacaðý bir isim öneremeyecekleri de tecrübeyle sabit. Nitekim Akþener 2018 seçimlerinde Abdullah Gül'ü veto ederek Kýlýçdaroðlu'nun bütün çabalarýný berhava etmiþ, planlarýný bozmuþtu.
2023 seçimleri için de benzer bir performans sergiliyor Akþener.
Sürecin baþýnda ÝBB Baþkaný Ekrem Ýmamoðlu'nu Kýlýçdaroðlu'na kabul ettirmek için "yüzünde rabbi yesir var" ilhamýndan "Fatih Sultan" benzetmesine kadar bir dizi büyük falsosu oldu "Meral Abla"nýn.
Ama ÝP'in ýsrarýna, Ýmamoðlu'nun kifayetsiz hýrsýna raðmen süreci istediði gibi yönetti Kýlýçdaroðlu. Kendi adýný partisine benimsetirken Ýmamoðlu'nu da yýpratmayý baþardý.
Muhalefetin "adayýmýzý açýklarsak yýpranýr" kaygýsýnda ne kadar haklý olduðu ortaya çýktý böylece. Aday adayý gibiyken bu kadar kolay yýpranan biri, seçime kadar lime lime olur hafazanallah.
Þimdilerde Kýlýçdaroðlu'ndan daha yakýn bir isim yok olasýlýklar arasýnda.
Lakin Akþener de onu istemiyor. Kýlýçdaroðlu'nun seçilemeyeceðini düþünse de açýktan söyleyemiyor.
Ve mecburen "seçilecek kiþi imam da olabilmeli" gibi imalarla hem Ýmamoðlu'nu anýþtýrarak hem de Kýlýçdaroðlu'nun Alevi olmasýný bahane ederek çirkin bir yol seçiyor.
Masadaki diðer liderlerin aday önerecek ya da önerilen adaya posta koyacak gücü yok. Onlar varsa yoksa 0,8 ile 1,5 arasýnda deðiþen oy oranlarýyla -olur da sandýktan masanýn adayý çýkarsa- kabinede bakanlýk kapmak derdindeler.
**
2 Ekim'e kadar kendini tatil etti yuvarlak masa.
7 aylýk performansa bakarak diyebiliriz ki 2 Ekim'de ortak adayýn belirlenmesi, kampanyanýn tasarlanmasý, ortak hükümet programýnýn (en azýndan ekonomi, dýþ politika, terörle mücadele, eðitim, sosyal politikalar, milli-yerli savunma gibi ana baþlýklarýn) oluþturulmasý hiç mümkün deðil.
6'sý ortaklaþsa bile oyuna muhtaç olduklarý HDP'nin bu baþlýklarda farklý hedeflere sahip olduðunu anlamak için PKK uzmaný olmaya gerek yok.
Üstelik Ýmamoðlu'ndan vazgeçmeyen ama Kýlýçdaroðlu'nu da engelleyemeyen Akþener'e göre Kýlýçdaroðlu'ndan imam olur mu, cevap yok.
"Sistemi deðiþtireceðiz" diyorlar ama seçmenin daha 5 yýl önce oy verip deðiþtirdiði eski sistemi geri istediðini nereden çýkarýyorlar, bilen yok.
Diyelim ki seçmeni ikna edecekler.
Peki ama, ne zaman?
Þimdiye dek hiç deðilse bu konuda mesafe almýþ, kampanya üstüne kampanya yapmýþ olmalarý gerekmez miydi?
Yani yine geç kaldýlar!
2018'den beri "erken seçim" istiyorlar ama zamanýnda yapýlacak seçim için bile geç kalmýþ durumdalar!
Üstelik tam çalýþacaklarý vakitte tatile çýkýyorlar!
Bu millet böyle bir koalisyona ülke teslim eder mi? Peh!