ABD ziyaretleri veya ABD Baþkanlarýyla görüþmeler hep 'kritik', 'hassas', 'tarihi', 'zor' gibi tanýmlanmýþtýr. Zor konular, gerilimli meseleler, yüksek tansiyon ve hassas dengeler hep bu görüþmelerin özellikleridir.
Ýliþkilerin koptu kopacak denildiði zamanlarda tahmin edilemeyecek fýrsatlar doðmuþ, en iyi olduðu zamanlarda beklenmeyen komplikasyonlar oluþmuþtur.
Bir ABD ziyaretinde sohbet ettiðimiz deðerli bir gazeteci, ABD tarafýnda soðuk rüzgârlar estiðini, görüþmenin sevimsiz þekilde sonuçlanabileceðini söylemiþ, çok karamsar bir tablo çizmiþti. Aslýnda genel beklenti de bu yöndeydi. Ama ziyaret tahminlerin ötesinde ikili iliþkilerin onarýldýðý, yeni imkân ve fýrsatlarla güçlendiði bir þekilde sonuçlanmýþtý.
Önümüzdeki hafta da NATO zirvesi marjýnda liderler bir araya gelecekler. Görüþme yine kritik, yine zorlu, yine yüksek tansiyon içeriyor.
Erdoðan'ý devirme laflarý eden ve hiçbir baþkanýn yapmadýðý þekilde sözde Ermeni soykýrýmý ifadeleri kullanan Biden'ýn nasýl bir tavýr sergileyeceði merak konusu.
ABD'nin birçok konudaki pozisyonu Türkiye'ninkine uymuyor.
Aramýzda kangren olmuþ meseleler var.
Beklentiler çok yüksek, pozisyonlar çok katý.
Yani yine önümüzde zorlu bir süreç var.
Cumhurbaþkanýmýz Erdoðan ABD tarafýnýn tüm olumsuzluklarýna raðmen açýk kapý diplomasisinden, sorunlu konularý geride býrakmaktan, iliþkileri karþýlýklý menfaatlere uygun þekilde geliþtirmekten yana.
Bu görüþmeyle ilgili iki beyaný oldu Erdoðan'ýn...Birincisinde 'yeni bir dönemin kapýlarýný aralamaktan', 'iki ülke iliþkilerini zehirleyen konularý bir kenara býrakarak sonraya bakmaktan' bahsetti.
Ýkincisinde ise 'herhangi bir geri duruþ asla olmayacak'dedi.
Liderler arasýndaki zirveler görüþmenin çok öncesindeki beyanlarla, heyetlerin çalýþmalarýyla, bürokrasinin meseleleri olgunlaþtýrmasýyla þekillenir.
Ýliþkilerde yeni köprüler ve yollar yapmak, yeni kapýlar açmak kolay olmadýðý gibi ipleri kesip atmak da mümkün deðildir.
Eðer iyi niyetli ve samimi bir çaba varsa gerilim üreten konular dondurulur, iliþkileri zehirleyen konular kenara konulur, zor meselelerde orta yollar bulunur.
Neticede ülkeler aralarýndaki yüksek tansiyona raðmen belli konularda birbirlerine muhtaçtýrlar. Baþta Afganistan olmak üzere birçok NATO meselesinde Türkiye'nin taþýn altýna elini koymasý ABD açýsýndan hayatidir.
Dostluða dayanan iliþkilerde karþýlýklý menfaatler elbette birbirine zarar verme kapasitesinden daha deðerlidir. Kimin kime daha fazla zarar vereceðinden ziyade kimin kiminle daha fazla ortak menfaat üreteceði daha önemlidir.
Sonuçta ülkelerin stratejik önemleri, ekonomik kapasiteleri, askeri hareket kabiliyetleri yani toplam güçleri siyasi pozisyonlarý belirleyen bir unsurdur.
Türkiye'nin son dönem bölgesel etkinliðini artýrmasý yabana atýlamayacak bir faktördür.
ABD bölgede etkisiz, silik, istikrarsýz, güçsüz bir uydu müttefik mi arýyor yoksa ayaklarý üzerinde durabilen ve denklemde etkinliði artan bir stratejik müttefik mi?
ABD müesses nizamýnýn nasýl bir Türkiye arzu ettiðinden önemli olan Türk halkýnýn nasýl bir Türkiye arzuladýðýdýr.
ABD iliþki biçimini, tarzýný ve sistematiðini yeniden ele almak, eski Türkiye projeksiyonlarýný deðiþtirmek durumunda.
Biden, güvendiði muhalefet partilerinden eski Türkiye-uydu ülke beklentisi içinde olabilir ve bu partiler de bu temenni içinde olabilirler. Ancak Türkiye eski Türkiye olamaz.
Bu yüzden mesele tartýþmalý bazý konu maddeleri olmaktan ziyade Türkiye'ye biçilen rol meselesidir. Bu rolü de Türkiye kendi ulusal menfaatlerine ve karþýlýklý çýkarlarýna göre belirlemektedir, bunun aksi Türkiye-ABD iliþkilerinin geleceði deðil, Türkiye'nin geleceði meselesidir.