Normalleşme mevsimi…

Son zamanların sihirli sözcüğü olan normalleşme bağlamında bakınca Türkiye'nin birçok alanda ciddi normalleşmeler yaşamaya başlayacağı söylenebilir.

Sağlıkta salgın hastalığa karşı kontrollü normalleşme hayatın her alanına etki ediyor.

Aşılamanın hız kazanması ve vaka sayılarının düşmesi neticesinde tekrar normalleşme atağı yapılması millete derin bir nefes aldıracaktır.

Sokağa çıkma kısıtlamasının esnetilmesi ve işyerlerinin genel olarak açılmaya başlaması büyük bir özleme dönüşmüştü.

Hayatın normalleşmesinden daha büyük bir normalleşme olamaz.

Türkiye büyümede dünya çapında rekor kırsa da iç piyasalardaki canlanmanın hız kazanması istihdamdan enflasyonla mücadeleye kadar birçok göstergeyi olumlu etkileyecektir.

Yaz ayları uluslararası ilişkiler ve dış politika açısından da yeni açılım ve normalleşmelere de sahne olacak gibi görünüyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Yunanistan ziyareti gerilen ilişkilerin sakinleşmesi açısından önemliydi.

Yunan basını ziyareti 'Türkiye ile sakin sular için ilk adım' olarak yorumladı.

Yunanistan'la gerilimin yükselmesi sadece iki ülke arasında bir gerilim doğurmuyor. Yunanistan AB içinde de Türkiye karşıtlığını körükleyebiliyor.

Yunanistan'ın Türkiye paranoyasıyla savunma sanayine daha fazla kaynak ayırması ise kendi dengelerini bozuyor. Bu yüzden Ege'de sert rüzgârların esmemesi herkesin yararına...

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden ile Brüksel'de yapacağı görüşme de ikili ilişkilerin normalleşmesi açısından önemli bir fırsat.

İki ülke arasında havalar soğuyunca başka alanlarda fırtınalar esiyor.

Bir çiçekle bahar, bir görüşmeyle stratejik dostluk oluşmaz ama ilişkilerin olumlu anlamda bir istikamet kazanması Türkiye aleyhine birçok dinamiğin hız kazanmasını engelleyecektir.

Rusya ile de ilişkilerin normalleşmesi şuan için hayati önem taşıyor. Başta turizm olmak üzere birkaç konu başlığında eski hale dönülebilmesi kaybet-kaybet sarmalından kazan-kazan zeminine kapı açacaktır.

Avrupa Birliği ile yaptırım noktasına gelen kötü ilişkilerin durulması ve ileriye doğru taşınması da yaz aylarında rahatlama sağlayacaktır.

Mısır'la normalleşme kendi zemininde ve kendi şartlarında devam ediyor. Karşılıklı menfaatler bu süreci hızlandıracaktır.

Hükümetin ekonomi alanında toplumun her kesimini rahatlatacak tedbirler geliştirmesi de, dış politika da çok boyutlu hamleler yapması da yeni bir normalleşme mevsiminin başlayacağını gösteriyor.

Bu süreçlere her bir vatandaşımızın katkısı ise çok değerli. Salgın hastalığa karşı artık tek tek her birimizin kendi tedbirlerine dikkat etmesi gerekiyor.

Bu yüzden 84 milyonun her ferdi yeni normalleşme döneminin önemli bir aktörüdür ve öyle hareket etmelidir.