Abdülhamid Han'a yapýlan her saldýrýyla, onun yapmýþ olduðu iþlerin ne kadar önemli olduðunu bir kere daha anlýyoruz. Sultan; devlet, millet ve din düþmanlarýnýn canýný o kadar yakmýþ ki kuyruk acýlarý hala geçmemiþ. Bulduklarý her fýrsatta atalarýnýn yaptýðý hataya düþerek Abdülhamid'e saldýrýyorlar.
Oysa atalarýnýn, yaptýklarý hata karþýsýnda dizlerini dövdüklerini bir bilseler!
Bir insan düþünün, yedi düvele karþý ayakta durmayý baþarabilmiþ, canýna defalarca kastedildiði halde yolundan bir milim sapmamýþ!
Düþmanlarý mert deðildi, cepheden saldýrmaya cesaret edemiyorlardý, karþýsýna çýkamýyorlardý. Düþmanlar "kurt" deðil "kurtçuk"lardý.
Ve o kurtçuklar koca çýnarý içten içe kemire kemire, küçük parçacýklar kopara kopara yýkýverdiler.
Bazen "istibdat" dediler, bazen "hürriyet", bazen "müsavat" ...
Oysa hiç olmadýklarý kadar özgürdüler, hiç olmadýklarý kadar eþittiler, hiç olmadýklarý kadar hürdüler. Eðer öyle olmasa seslerini çýkarabilir, mitingler, nümayiþler yapabilirler miydi?
Eðer öyle olmasa üniversitede okuyup, gazeteler çýkarabilirler miydi?
Eðer öyle olmasa Avrupa devletlerine gidip oralarda ilim tahsil edebilirler miydi?
Kötülüklerin zeminini inþa eden Batýcýlar, sosyalistler, gayrimüslimler bir kesim Ýslamcýlarý da kandýrarak ittifak kurdular ve bütün kötülüklerin sorumlusu olarak Abdülhamid'i gösterdiler. Tek görevi padiþahý tahttan indirmek olan bu ittifak Ýttihat ve Terakki Cemiyeti adýyla örgütlendi ve padiþah sonrasýný düþünmeden muhalefet yaptý.
Abdülhamid düþmanlýðý bir kere kanlarýna "zerk edilmiþti". Zerk edilmiþti diyoruz çünkü bu düþmanlýk ithal edilmiþ, aldatýlan gençliðe dayatýlmýþ suni ve yalan bir düþmanlýktý.
Nitekim Abdülhamid'in kurtçuklarý bunun böyle olduðunu anladýlar. Lakin iþ iþten geçmiþti. Artýk yapacak tek bir þey kalmýþtý. Yýkýlýp giden altý yüzyýllýk koca çýnarýn ardýndan oturup dizlerini dövmek!
Öyle de yaptýlar. Piþman oldular, nedamet getirdiler, af dilediler, dizlerini dövdüler!
Heyhat giden gitmiþ, yýkýlan yýkýlmýþ, koca bir ümmet ve millet yýkýlan enkazýn altýnda kalmýþtý. Yakýlan aðýtlar fayda etmedi, nedametler gideni geri getirmedi, gözyaþlarý bir derde deva olmadý...
Þair ve siyasetçi Rýza Tevfik, "Sultan Abdülhamid Han'ýn Ruhâniyetinden Ýstimdat-Yardým" isimli mersiyesinde, "Tarihler adýný andýðý zaman, sana hak verecek hey koca Sultan, bizdik utanmadan iftira atan, asrýn en siyasî padiþahýna." diyerek dizlerini dövdüðünü anlatacaktý.
Ateist edebiyatçý Tevfik Fikret, Abdülhamit'ten kalan bütün devlet kaynaklarýný yaðmalayan Ýttihat ve Terakki yönetimini görünce duygularýný, meþhur "Hân-ý Yaðma" þiiriyle dizlerini döverek anlatmaya çalýþmýþtý.
Süleyman Nazif, dizlerini dövdüðünü þu dizelerle ifade ediyordu: "Padiþahým gelmemiþken yâda biz, / Ýþte geldik senden istimdâda (yardýma) biz, ..."
Rýza Nur, Ýttihat ve Terakki'nin baskýcý rejimini eleþtirirken kullandýðý þu cümlelerle haksýzlýk ettiðini ifade ediyordu: "Bu devre bakýnca insan Abdülhamid aleyhine kýyam ettiðine utanýyor."
Dizlerini döverek piþman olduðunu dile getirenlerden biri de bir dönem Abdülhamid devrinde sadrazamlýk (Baþbakanlýk) makamýnda bulunmuþ olan Ahmet Ýzzet Paþa'dýr. Paþa, hatýratýnda Abdülhamid ile ilgili, dizlerini döverek þunlarý söyleyecektir: "Þöhret bulduðu derece zalim ve kahredici olmadýðýna, saltanatý zamanýnda baþýmdan geçenlere bakýp düþündükçe ben vicdanen hükmetmekteyim. Saltanat zamanýnda iþitilen isnatlar, yapýlan araþtýrma ve soruþturmalar ile doðrulanamadý."
Küresel ölçekte ekonomik ve siyasi çöküþlerin yaþandýðý günümüzde ayakta kalmayý baþarabilen ülkelerden biri olmamýza raðmen Cumhurbaþkaný Erdoðan, Abdülhamid döneminde olduðu gibi eleþtiriliyor ve kendisine düþmanlýk besleniyor.
Bugün de kendini "kurt" sanan bazý "kurtçuk"lar nispet yaparak Abdülhamid Han'ý dillerine doladýlar. Anlaþýlan o ki atalarýnýn vasýflarýyla vasýflananlar atalarýnýn dizlerini dövdüklerinden habersizler.
Kendini vasýflandýrdýklarý atalarýnýn döktükleri nedamet gözyaþlarýndan ders almamýþlar. Atalarýnýn yaktýklarý aðýtlara karþý kulaklarýný týkamýþlar.
Onlarýn da nedamet gözyaþlarý döktüklerini göreceðimiz muhakkak ancak inþallah dizlerini dövüp aðýtlar yakmalarý gerekmeden tarihten ders alýnýr ve yýkýcý eleþtirilerden, düþmanlýklardan vazgeçilir.
Rabbim bizi böyle bir þeye þahit olmaktan muhafaza eylesin!