Amerika Türkiye'nin milli politikalarýndan rahatsýzlýðýný gizlemiyor. O derece ki, hasým ülkelere uygulanan CAATSA yasasý baðlamýnda Türkiye aleyhinde yaptýrým kararlarý alýyor ve bedeli ödenmiþ uçaklara bile el koyuyor. Amerika resmen Türkiye'yi düþman ülke olarak görüyor.
Kanlý darbe giriþimcilerini korumanýn yaný sýra güneyimizde terör örgütünü açýkça destekliyor ve onu meþrulaþtýrmaya çalýþýyor.
S 400'ler konusunda ve Rusya'dan daha fazla silah alýmý hususunda ABD resmen Türkiye'yi tehdit edercesine açýklamalar yapýyor; Türkiye de bu hususta kararý kendisinin vereceði cevabýyla milli politikalara devam edeceðini duyuruyor.
Tüm bunlara raðmen devlet aklý devreye giriyor ve iki ülke arasýndaki ortak çýkarlarý koruma refleksiyle hareket edilerek köprüler tamamen atýlmýyor iliþkiler devam ediyor.
Zor bir denklem.
Baþkan Erdoðan 'Daha adil bir dünya mümkün' kitabýnda açýkça yazarak tarihe not düþtüðü gibi dünya artýk tek kutuplu bir dünya olmaktan çýktý. Amerika da tek belirleyici aktör olma özelliðini kaybetti.
Artýk çok kutuplu bir dünya var ve Türkiye bu yeni dünyada etkin rol alan ülkelerden biridir.
Baþkan Erdoðan'ýn Amerika dönüþünün ardýndan hemen Rusya'ya sadece gidecek olmasý bile çok açýk ve güçlü bir mesajdýr anlayan için.
Tabii Rusya ile iliþkiler de tamamýyla dostane iliþkiler olarak görülmemelidir. Karþýlýklý çýkarlar üzerine bina edilmiþ ilkeler söz konusudur. Artýsý Erdoðan Putin arasýndaki yakýnlýk ve güvendir.
Ancak Amerika ne kadar güvenilir ise Rusya da o kadar güvenilir bir ülkedir.
Evet, enerji, ticaret ve savunma sanayii gibi hayati alanlarda karþýlýklý çýkarlarýn yaný sýra Ukrayna, Kýrým ve Suriye gibi konularda iki ülke arasýnda ciddi anlaþmazlýklar söz konusudur.
Ve maalesef Rusya özellikle de Suriye konusunda Türkiye karþý ajite edici hamleler yapmaktan geri durmuyor.
Hele Baþkan Erdoðan'ýn Rusya ziyareti öncesi Türkiye'nin himayesindeki bölgelere hava saldýrýsý düzenleyip onlarca insanýn kanýný dökmesi düþündürücüdür.
Rusya Türkiye korumasý altýndaki Kuzey Suriye bölgelerine sürekli saldýrýlar düzenleyerek bölge halkýnýn Türkiye'ye olan güvenini zedelemeye çalýþýyor. Türkiye'nin sabrýný zorluyor.
Rusya týpký ABD gibi PYD/YPG'ye destek veriyor ve Ýdlib'deki terör örgütlerine karþý hiçbir operasyon yapmýyor; aksine onlarý bahane ederek Türkiye'yi zora sokacak hamleler yapýyor.
Türkiye'nin sabrýný zorluyor.
Fýrat'ýn doðusundaki ABD destekli yapýlanmaya karþý da sessizliðini koruyor, ABD'nin projesine destek veriyor izlenimi býrakýyor.
Evet zor bir denklem.
Baþkan Erdoðan böylesi bir ortamda Putin ile görüþecek.
Bu görüþmeden anlaþma mý çýkacak yoksa gerginlik mi göreceðiz.
Tabii ki anlaþma çýkmasýný bekliyoruz.
Ama Türkiye'nin yeni bir askeri operasyon kararý almasýný tetikleyecek sonuç çýkarsa da þaþýrmamak gerekir.