Adaletsizlik deðil maðduriyet giderildi

27 yýldýr süren bir maðduriyet nihayet sona erdi. Sivas Davasý’nýn maðdurlarýndan Ahmet Turan Kýlýç, saðlýk sorunlarý sebebiyle 86 yaþýnda tahliye edildi. Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan af yetkisini kullanarak Kýlýç’ýn maðduriyetine son verdi.

59 yaþýnda çocuklarýndan koparýlan Ahmet Turan Kýlýç, 27 yýldýr tutulduðu zindandan Alzheimer hastasý ve tekerlik sandalyeye mahkûm olarak çocuklarýna kavuþtu!

Sivas Davasý olarak bilinen dava bir kin, bir intikam davasýdýr. Alevî dedesi Seyfi Oktay ve Mehmet Moðultay’ýn ‘Adalet’ Bakaný olduklarý yýllarda bakanlýkta yaptýklarý kadrolaþmanýn tezahürlerinden biridir Sivas Davasý.

Unutmayalým Mehmet Moðultay’ýn ‘Adalet’ Bakaný olduðunda söylediði þu sözü: “MHP'li faþistleri ve Refahlýlarý mý iþe alacaktým?”

Moðultay yýllar sonra bu sözünü, “Ben hiçbir zaman faþist kelimesini kullanmadým ve Refah Partililer'den bahsetmedim. 1995 Ýstanbul Kongresi'nde, “Ben CHP'lileri iþe almayacaðým da MHP'lileri mi alacaðým? demiþtim.” diye düzeltti!

Tabiî ki kimse sormadý, “Sayýn Bakan, babanýn þirketine iþçi mi alýyorsun yoksa ülkede adaleti saðlasýnlar diye hâkim savcý mý?”

Yine þu sözü unutmayalým: "Hâkim arkadaþlarýmýz derler ki, bir yere gelebilmek için TSE damgalý olmak lâzým. TSE ama açýlýmý Türk Standartlarý Enstitüsü deðil. Onun açýlýmý, Tunceli-Sivas-Erzincan'dýr!" (Yargýtay Onursal Üyesi Cevdet Ýlhan Günay)

Sivas Davasý’nýn neden bir intikam, bir kin davasý dediðimi umut ediyorum ki anlamýþsýnýzdýr.

1993 senesinde Sivas’ta Aziz Nesin’in sebep olduðu hâdise sonrasý TSE’nin silâhlý unsurlarý Erzincan Baþbaðlar’da 33 köylüyü katlederken, hâkim ve savcý cübbesi giymiþ unsurlarý da mahkeme salonlarýnda hukuku katlediyorlardý.

Onlar da biliyordu yargýladýklarý insanlarýn masum olduklarýný ama dertleri adalet deðil intikam almak olduðundan gözleri hiçbir þey görmedi. Hâdisenin olduðu gün deðil Madýmak Oteli’nin önünde Sivas’da bile olmayanlar cezalandýrýldý. Baþbaðlar’da 33 köylüyü katledenler mahkemede de 33 Müslüman Anadolu evladýna idam verdiler!

Bugünlerde, “Türkiye’de hiçbir zaman bu kadar hukuksuzluk olmadý” diyenlerin de kulaklarýný çýnlatayým!..

Sivas Davasý’ndan 28 Þubat davalarýna, tüm hukuksuzluklar iþte bu TSE’nin marifetiydi; o dönem muktedir olmayýp kendilerine yol açmaya çalýþan Fethullahçý Terör Örgütü unsurlarý da TSE’nin yancýlarýydý.

Yazýma, “27 yýldýr süren bir maðduriyet nihayet sona erdi” diye baþladým. Aslýnda “Maðduriyet” yerine “Adaletsizlik nihayet sona erdi” diye yazmýþtým ama sonra yazýnýn bütünü tekrar okuyunca fikrim deðiþti! Evet, bir maðduriyet giderildi ama adaletsizlik sona ermedi. Sivas Davasý’ndan hüküm giyenler hâlâ zindanda. Haklarýnda yeniden yargýlama bile yapýlmadý. “Unutmayalým” ünlemiyle aktardýðým iki söz bile Sivas Davasý’nýn yeniden görülmesi için yeterli delildir.

Adaleti saðlamak için neyi bekleyeceðiz, Sivas maðdurlarýnýn hepsinin Alzheimer hastasý olup tekerli sandalyeye mahkûm olmalarýný mý; o zaman da adalet saðlanmýyor, sadece ve sadece maðduriyet gideriliyor.

Evet sayýn yetkili ve ilgililer, her þeyi Cumhurbaþkaný’ndan beklemeyelim deðil mi, taþýn altýna elimizi koyalým bir zahmet!..