Ankaragücü-Rize karþýlaþmasý sonrasýnda Ankaragücü baþkaný Faruk Koca'nýn hakem Halil Umut Meler'e attýðý yumruk ve saha içindeki tekmeler, sözün bittiðinin göstergesidir. Yumruðu atan baþkan, direkt kamu görevlisine saldýrýdan tutuklanmalý. TFF, acilen lige devre arasý verip maçlarý oynatmamalý. Hakemlerin arý namusu, þerefi varsa bu durumu protesto edip sahaya çýkmamalýlar. Bu durum, dünyaya rezil olmamýza yetiyor. Hakemler, arkadaþlarýnýn yaþadýðý bu durumu düþünmeden 30-40 bin kazancý göz önünde bulundurmadan maçlara çýkmama kararý almalýlar; aksi halde kamu vicdaný aðýr hasar alýr.
Malumun ilaný
Maç öncesinde de söylediðimiz gibi, Cumartesi günü oynanan derbi maçta aðýr favori Fenerbahçe, Beþiktaþ karþýsýnda çok haklý ve net bir galibiyet aldý. Atilla Karaoðlan'ýn fahiþ hakem hatalarýnýn (aslýnda neredeyse kasýtlý olan yanlýþlarýnýn) VAR'dan döndüðü, farkýn altý-yediyi bulmasýnýn Mert Günok'un olaðanüstü kaleci performansý sayesinde engellendiði bir maç oynandý. Ýstatistiklere yansýyan rakamlardan da görüleceði üzere bir derbi maçýnda ev sahibi takýmýn rakibi karþýsýnda aðýr bir þekilde ezildiði tarihi bir maça þahitlik ettik. Atilla Karaoðlan'ýn gözünün önündeki iki penaltýya ancak VAR müdahalesi ile karar verebilmesinin artýk hakem hatasý ile izah edilemeyeceðini düþünüyorum. Karaoðlan'ýn Tayfun'a çýkarttýðý ve VAR'ýn devreye girerek iptal ettirdiði kýrmýzý kart, iptal edilmese Fenerbahçe'nin haklý galibiyetine büyük bir gölge düþmesine sebebiyet verecekti. Rakip takýmýn sosyal medya trolleri derhal devreye girecek ve Fenerbahçe'nin haklý galibiyetinden deðil, iki penaltý ve haksýz penaltýdan yürüyecekti. VAR ile belki de hakeme ilk kez bu kadar etkin bir þekilde müdahale edilerek büyük bir skandalýn önünde geçilmiþ oldu.
Tarih tekerrürden ibaret
Karaoðlan'ýn neredeyse kasýtlý denebilecek yanlýþlarýnýn nedeni ciddi bir þekilde araþtýrýlmalý. Ben sosyal medya trolü gazetecilerden olmadýðým için derin, karanlýk mahfillerde yazýlan kumpas senaryolardan bahsetmeyeceðim. Benim derdim futboldaki güven unsurunun, futbol kamuoyunda tamamen yitirilmesi, hakemlik müessesinin bizzat futbolu yönetenlerce ayaklar altýna alýnmasý ile ilgili. Hakemler yeteneksiz, tembel ve kendilerini geliþtirmiyorlar. Bunlar tamamen gerçekçi tespitler. Peki TFF hakem yetiþtirmek için ne yapýyor? Bugüne kadar ne yaptý? 85 milyonluk ülkede Türk futbolunu bu kadar dar hakem kadrolarýna mahkûm ettirenlerin hiç mi suçu yok? Atanan Federasyon Baþkanlarý ile yönetilen Türk futbolunda hakem kalitesinin bu denli düþük olmasýnýn sorumlularý kim? Bunlardan hesap sorabilecek bir makam yok mudur? Sadece eski ve yeni MHK Baþkanlarý ve özellikle de Ýbanoðlu mudur sorumlu olan? Federasyonda sorumluluðu olan hiçbir yönetici yok mudur? Neden Kulüpler sadece Ýbanoðlu istifa etsin derdinde? Neden kimse Federasyon Baþkaný veya en azýndan bir yöneticinin sorumluluðunu tespit edip, onu istifaya çaðýramýyor?
Birincisi tüm kulüp baþkanlarý TFF'yi istifaya davet etmekten korkuyor. Korkularý TFF baþkanýndan da deðil, bu herkesin bildiði ve fakat söyleyemediði bir durum. Bu sebeple herkes yalandan yere MHK'ya ve özellikle de Ýbanoðlu'na vuruyor. Bunun da amacý belli, taraftarlarýn gazýný almak. Ýkincisi tüm kulüpler MHK üzerinden kavga ederek bataklýk haline gelen hakem müessesinden lehlerine bir fayda çýkaracaðýný düþünüyor. Kavganýn ortasýnda kalan hakemlerin en çok baðýran lehine hata yapmasý güçlü ihtimal olduðundan herkes avazý çýktýðý kadar baðýrýyor. Herkes bir sonraki maç için pozisyon almaya çalýþýyor. Yani kimsenin derdi Türk futbolunda kaybolan güvenin yeniden tesisi deðil. Herkes sezonluk düþünüyor ve yaþýyor. Þampiyonluk günlerinde sezon içinde yaþananlarýn esamisi okunmaz oluyor. Her nedense tüm þampiyonlarýn bileðinin gücü, alnýn teri ile ak süt gibi helal þampiyonluk hikâyeleri ortak bir dille medyada yer buluyor. Sonrasýnda ne mi oluyor? Sezon baþlýyor, kavga kaldýðý yerden, daha da þiddetlenerek devam ediyor. Anlayacaðýnýz aktörleri farklý, senaryosu ayný bir tiyatro sürgit devam edip duruyor.
Fetret Devri nasýl aþýlacak
Derbi yenilgisinin ardýndan Beþiktaþ'ta cicim günlerinin sona ereceðini söylemiþtim. Öyle de oldu. Ligde 2,5 takým var dediðimiz de buçuðun Beþiktaþ olduðunu düþünenler, Beþiktaþ'ýn buçuk bile olmadýðýný gördüler. Beþiktaþ futbol olarak Kayseri'den de Adana Demirspor'dan da geride. Çok kötü bir kadro mühendisliðinin sonucunda birbirine benzemeyen futbol diline sahip geniþ bir futbolcu topluluðu bir araya getirilmiþ.
Yerli oyuncu kalitesi rakipleri ile mukayese edilemeyecek kadar kötü. Yabancý futbolcularýn pek çoðu, tribün deyimi ile "ahrazlý". Para için devre arasýnda Beþiktaþ'ý býrakýp Arabistan'ý tercih eden Aboubakar, sürekli sakat Ghezzal, Amartey, Colley, Bailly, Rebic gibi isimler unutulduðu için Türkiye'nin nasibine yüksek maliyetli yabancý futbolcular ile oluþan sorunlu bir kadro düþüyor. Hasan Arat'ýn iþi zor deðil, çok çok zor.
Kulüpten taze yapýlan açýklamada Vincent Aboubakar, Valentine Rosier, Eric Bailly, Rachid Ghezzal ile Jean Onana'nýn kadro dýþý býrakýldýðý belirtildi. Fakat bu elbette yeterli deðil, ilgili oyuncular tasfiye edilecek (kadro dýþý býrakýlmalarý geçici çözüm, gönderilmeleri esas mesele), hem de yerine yeni oyuncular konacak. Kadro dýþý býraktýðýn oyuncuya ücretini ödemeye devam edeceksiniz, göndermek istesen tonla maliyet. Nasýl olacak? Bu maliyete kimse dayanamaz. Üstüne üstlük bu operasyonu kim yapacak? Yaþýna ve hatýrasýna hürmet edildiði için sezon sonuna kadar kalacaðý açýklanan Rýza Çalýmbay mý? Çok kýsa süre içerisinde Beþiktaþ'ýn önümüzdeki sezonunun hocasýný takýmýn baþýna getirmesi ve futbol operasyonunu baþlatmasý þart oðlu þart. Yoksa ne mi olur? Sayýn Arat'ýn gidiþi de geliþi gibi muhteþem olur.