14 Aðustos 2001'de kurulan AK Parti'nin 21 yýlý, tek baþýna iktidar ile geçti.
Geçen 21 yýla baktýðýmýzda bunun kolay olmadýðýný görmek lazým.
1. Dava kervanýný terk edenler
Siyasî tarihimizde liderle ters düþen, ayrýlan, baþka parti kuran politikacýlar çok olmuþtur.
Ancak AK Parti'de görünen daha derin, daha baþka bir þeydir.
Erdoðan ile birlikte yola çýkan, Cumhurbaþkaný, Meclis Baþkaný, Baþbakan Yardýmcýsý, bakan olan bazý isimler, yürünen meþakkatli yolda Erdoðan'ý yalnýz býrakmýþlardýr.
Üstelik AK Parti tabanýný ikna edici hiçbir gerekçe gösterememiþlerdir.
Nitekim AK Parti tabaný onlara yüz vermemiþ, kurduklarý partiler, yüzde 1'i geçememiþ, en sonunda CHP listelerinden milletvekili seçilmeyi baþarý görmüþlerdir.
Lakin þunu unutmamak lazým, kastettiðimiz isimler öylesine vefasýzlýk sergilemiþlerdir ki, vicdanlara; "bunlar acaba en baþtan mý Erdoðan'ýn yanýna yerleþtirilmiþ? Erdoðan'ýn etrafý baþtan itibaren mi kuþatýlmýþ?" sorusu, mýh gibi çakýlmýþtýr.
2. Vesayet ile mücadele
CHP'nin tek parti dönemi; kendisini milletin üzerinde gören sivil/asker bürokrasisi, üniversite/yargý egemenliði, beynelmilel sermaye sömürüsü ile kurulan bir statüko rejimidir. Kýsaca, Türkiye, vesayet aðalarýnýn eline teslim edilmiþtir.
AK Parti iktidarýnýn en büyük mücadelesinden biri vesayete/statükoya karþýdýr.
Milli Güvenlik Kurulu toplantýlarý, darbeci generallerin seçilmiþ iktidara meydan okuma arenalarýna dönmüþtür.
Cumhurbaþkaný Erdoðan þöyle ifade ediyor:
"Vesayetle boðuþurken karþýmýzdaki gücün sýnýr tanýmayan ceberutluðunu biliyorduk. Karanlýk cinayetlerden Cumhuriyet mitinglerine, medya provokasyonlarýndan kapatma davasýna, 367 garabetinden 17-25 Aralýk giriþimine, Gezi olaylarýndan 15 Temmuz kanlý darbe teþebbüsüne, her çeþidinden terör saldýrýlarýndan ekonomik tuzaklara kadar bir siyasi hareketin belki de asýrlar boyunca karþýlaþmayacaðý sayýda hainliði, vandallýðý, hukuksuzluðu, biz sadece 22 yýlda yaþadýk, gördük..."
3. FETÖ ihaneti
FETÖ elebaþý Fetullah Gülen; yargýlama safhalarýnda gördük ki, daha en baþta Amerika'nýn CIA elemaný olmuþ. Milletimizin iyilik, hayýr duygularýný, samimi dindarlýðýný istismar ederek tertemiz gençlerini hipnotize ederek onlarý birer darbeciye çevirmiþ, bir nesli katletmiþtir.
FETÖ elebaþý sahneye çýkarken, "Türkiye'de demokrasiden geriye dönüþ yok" dedi. 15 Temmuz darbe giriþimi ile savunduðu bütün deðerlere ihanet etti...
FETÖ kanlý bir terör örgütüdür. 252 þehidin, 2 binden fazla gazinin hesabý, Türkiye var oldukça FETÖ'den sorulacaktýr.
FETÖ; týpký PKK gibi, Türkiye'nin önünü kesmek, iç savaþa sürüklemek için bir Haçlý tezgâhýdýr.
4. Ekonomik saldýrýlar
Türkiye'ye diþ geçiremeyen, darbelerle netice alamayan þer cephesi, ekonomimiz üzerinden bitmeyen oyunlar çevirdi/çeviriyor.
Terörün üstesinden gelen AK Parti iktidarý, inþallah özellikle dar gelirlilerin, emeklilerin yaþadýðý sýkýntýlarý da bertaraf edecektir.
Erdoðan, Cumhur Ýttifaký'nýn saðladýðý huzur ve güven zemini ile liderliðini bir daha gösterecektir.
5. Ve müjde: Cumhur Ýttifaký
21 yýllýk AK Parti iktidarýnýn, bugün en büyük destekçisi, 15 Temmuz diriliþ ruhu ile mayalanan Cumhur Ýttifaký'dýr.
Devlet Bahçeli'nin liderliðinde MHP, tarihî bir uyanýþa, diriliþe omuz vermekte, destan yazmaktadýr.
Cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemi ile Türkiye; ilk defa, doðrudan milletin tercihiyle, sivil irade eliyle büyük hizmetlere kavuþmaktadýr.
Özellikle savunma sanayindeki millileþme, dýþ politikada yeni ufuklar açmaktadýr.
Türkiye artýk Azerbaycan'da, Libya'da, Doðu Akdeniz'de, Balkanlar'da, Afrika'da bayrak gösteren büyük ve güçlü bir devlettir.
Türk Devletleri Teþkilatý ile umutlarýmýz büyümektedir.