AK Parti'nin kadın meselesinde aldığı mesafe

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Ankara'da ve AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı'nca düzenlenen "aile" toplantısına katılarak yol arkadaşlarına yeni istikametleri duyurdu.

2002'de kurulduğunda kadın ve aile meselesine verdiği ehemmiyete binaen güçlü ve inançlı bir kadroya sahipti AK Parti. Bu yapısını korumayı ve güncellemeyi başardı. Kadınların yaşadığı hak ihlallerine, yaşam biçimi dayatmalarına, eksik, yanlı, yanlış mevzuata ve kadını ikincilleştiren zihniyetlere karşı büyük bir mücadeleye girişti.

Hem kadın kollarındaki aktif kadrosu hem de kadınların yaşadığı sorunları aşma azmi ve önceliği sayesinde AK Parti siyasette yeni bir model oluşturdu. Konuşkan, girişken, kendini doğru ifade eden, hakkını arayan, derdine sabreden ama tuttuğunu da koparan bir kadın profiline sahip.

Bu sayede kadın hakları ve politikaları konusunda büyük mesafeler katetti Türkiye.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün dediği gibi AK Parti'nin girdiği tüm seçimleri kazanmasının ana faktörlerinden biridir kadınlar. Çünkü AK Partili kadınlar durup dinlenmeden, yaz kış, yağmur çamur, uzak yakın demeden her an sahada, halkın arasında, evlerde, gönüllerde.

Sessiz ama öyle büyük bir devrim gerçekleşti ki bu alanda nelerin başarıldığını sayıp dökmeden alınan mesafeyi görmek mümkün olmuyor.

En başta AK Parti meseleyi hep bir "eksik demokrasi meselesi" olarak gördü ve elinin değdiği her yer bu sayede yeşerdi çiçeklendi.

Kadına haklarını iade etmek konusunda hep istekli ve gayretli oldu. Anayasasının 41. maddesindeki "Aile Türk toplumunun temelidir" ifadesi "ve eşler arasında eşitliğe dayanır" hükmü AK Parti sayesinde değiştirildi.

2004'te ise Anayasanın "kanun önünde eşitlik" başlıklı 10. maddesinin 2. fıkrasına "Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür" ibaresini ekledi.

2011'de Başbakanlığa bağlı Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı kaldırıldı yerine "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı" adıyla bakanlık kuruldu.

Başı açık olmayı norm/normal kabul eden, kamusal alanda terörizm yaratan üstenci bakışa karşı AK Parti başörtülü-başörtüsüz ayırmadan kanunlar önünde eşit olmasını sağladı.

Seçme hakkını ta 1934'te elde eden Türkiyeli kadınlar seçilme hakkına ancak 2014'de AK Parti sayesinde kavuştu.

Ancak Meclis'teki kadın temsili olması gerekenin hala çok altında. İlk seçimlerde TBMM'ye 24 kadın milletvekili sokan AK Parti, 2018'deki seçimlerinde 54 kadın milletvekiline ulaştı. Yüzde yüzlük bir artışa rağmen erkek vekillerle aradaki makas henüz kapanmadı ama hayli yaklaştı.

Başörtüsüne konulan haksız hukuksuz yasakların tüm alanlarda buharlaşması için 20 yıl boyunca çalıştı AK Parti. Bugün öyle bir noktaya gelindi ki artık yasakçı CHP bile kendini başörtüsü özgürlüğünden bahsetmek zorunda hissediyor.

Kız çocuklarının okullaşma oranını artırmak AK Parti'nin temel hedeflerinden biriydi. 2002'de kızların okullaşma oranı yüzde 39 iken şu anda yüzde 88. Yükseköğretimde artış daha büyük. Kadınların 2002'de yükseköğretim oranı yüzde 11 iken şimdi 49.

Benzer bir başarı istihdam alanında da var. 2002'de yüzde 20'lerde olan kadın istihdamı yüzde 40'larda seyrediyor. 6 milyon olan kadın çalışan sayısı ise 10 milyona yükseldi. 24 milyon sigortalı çalışanın yüzde 30,34'ü kadın. Kamuda çalışan kadın oranı da 40,3.

Kadın girişimciliğini teşvik etmek ve desteklemek için devlet son 20 yılda yüksek bir performans sergiledi. Devletin çeşitli kurumları, bakanlıklar kadın girişimcileri geri ödemesiz ya da düşük faizli kredilerle destekledi. Bu sayede 2021'de KOSGEB desteklerinin yüzde 41'i kadın girişimcilere verildi.

İş Kanunu kadınlar lehine defalarca elden geçirildi.

Kadınların hukuki açıdan güçlendirilmesi için ta 2003'te ihtisas mahkemeleri olan Aile Mahkemeleri kuruldu.

Kadına yönelik şiddeti önleme konusunda sıfır toleransla yola çıktı AK Parti. Bu amaçla 2004'te ve 2010'da Anayasada iki kez değişiklik yapıldı, mücadele hukuken daha güçlü hale getirildi. Mecliste Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kuruldu, peş peşe reformlar hayata geçirdi.

TCK'da kadın cinayetlerine verilen cezalar artırıldı. 2012'de çıkartılan Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi kanunuyla 'şiddet' türleri tanımlandı ve hiçbir suç cezasız kalmadı. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri yaygınlaştırıldı. Kadın Acil Destek Uygulaması KADES sayesinde kadınlara tek tuşla polise ulaşma imkanı sağlandı.

Yirmi yılda gerçekten büyük mesafeler katedildi ama yapılacak hala çok iş var. Kadınlar iyi bilir, işler sorunlar hiç bitmez, ucundan tutmazsan eğer bir daha içinden çıkılmaz.

Zaten slogan da belli; durmak yok, yola devam.