Deveye boynun eğri demişler de 'neresi düzgün ki' cevabını vermiş.
Kemal Bey'in takip ettiği politikanın da düzgün tarafını bulmak çok zor maalesef.
Saray diyerek tek adam diyerek cumhurbaşkanının meşruiyetini sorgulamak gibi sinsi bir dil kullanıyor.
Ve bugüne kadar Kemal Bey bir kez olsun yüzde 52'lik bir oy oranıyla seçilmiş olan Tayyib Bey için bir kez olsun cumhurbaşkanı diyemedi. Daha doğrusu özellikle demiyor meşruiyetini sorguluyor!
Şimdi de kurumların meşruiyetini sorgulama aşamasına geçti.
Kemal Bey ana muhalefet liderine yakışır bir politika yerine asılsız mesnetsiz iddialarla şov yapan bir siyasetçi profili çiziyor.
TÜİK ziyaretinde ise tam bir militanlık sergileyerek siyaseti iyice ayağa düşürdü maalesef.
TÜİK hakkındaki görüşlerini biliyoruz. Elbette ki TÜİK yönetimi de biliyor.
Kemal Bey'in bu ziyaretten amacının TÜİK'den bilgi almak olmadığı gün gibi ortada.
Her münasebette TÜİK'i yerden yere vuran bir siyasetçiye TÜİK neden randevu versin ki?!
Keşke verseydi.
Keşke verseydi de Kemal Bey'in şovunu boşa çıkarsaydı.
Kemal Bey, Türk Hava Kurumu ve Merkez Bankası ziyaretlerinde o şovu yapamadı. Anlaşılan TÜİK Başkanı o cesareti gösterememiş.
Kemal Bey de şovunu yapmış.
'Sarayın değil halkın memuru olun' demiş. Nasıl olacaksa.
TÜİK halkın seçtiği cumhurbaşkanına bağlı olduğu için TÜİK çalışanları zaten halkın memurudur.
Kemal Bey'in ki şovdan ibaret.
Halk işin aslını nasıl olsa bilmiyor mantığıyla sallayıp duruyor.
Bu güne kadar söylediği yalanları mahkeme kararıyla tescil edilen Kemal Bey'in yüzü hiç kızarmıyor.
Mesela diyor ki "Biz CHP olarak ne söylüyorsak yüzde 100'ü doğrudur. Yüzde 99 demiyorum..."
Bu kadar olur!
Salı günü grup toplantısında yine o bildik tavrıyla ünleyip durdu.
Neymiş efendim muhalefet garanti geçişli yolların köprülerin kaç liraya yapıldığını ne kadar garanti verildiğini bilmiyormuş.
Bu sütunu okuyanlar bilirler daha ben geçen hafta teker teker hangi yolun hangi köprünün yatırım miktarının ne kadar olduğunu ne kadar geçiş garantisi verildiğini ve devletin bu yöntemle ne kadar kârlı olduğunu yazdım.
Bunları bilmiyor mu Kemal Bey? Bal gibi biliyor ama hükümetin ve iktidar partisinin halkı bilgilendirmede bıraktığı boşluğu bu yalanlarla doldurarak ve devlet kurumlarını yıpratarak siyaset yapmayı tercih ediyor.
Yine geçen hafta grup konuşmasında o bildik bilge edasıyla hükümete tavsiyede bulunuyor. 'Acilen bir tasarruf genelgesi yayınla' diye emirler yağdırıyor.
Kiralama yapılmasın, yeni taşıt alınmasın, israf yapılmasın kabilinden akıl veriyor.
Oysa Cumhurbaşkanı 30 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete'de Kemal Bey'in düşünemediği konuları bile içeren kapsamlı bir tasarruf genelgesi yayınladı.
Taşınmaz ve resmi taşıtların edinilmesi ve kiralanması; haberleşme, basın yayın, temsil tören ağırlama giderleri; kırtasiye ve demirbaş alımları; enerji kullanımı ve personel servislerinin müşterek kullanımı konularını içeren tasarruf genelgesinden Kemal Bey'in haberi yok muydu?!
Resmi Gazete'yi takip etmiyorlar mı?
Biliyor da böyle konuşuyorlarsa resmen yalan söylüyorlar.
Bilmiyorlarsa siyasetçi için hele ana muhalefet lideri için çok büyük bir ayıptır.
Ama CHP grubunda bu yalanlar ayakta alkışlanıyor!
Oysa CHP bu söylemler sebebiyle halkın güvenini kazanamadığını hâlâ anlayabilmiş değil!
Kemal Bey o kadar bağırıyor çağırıyor fakat CHP oylarında ne hikmetse kıpırdama görülmüyor.
30 Aralık Pazartesi günü Cumhuriyet gazetesinde bir şirketin yaptığı ankette CHP oylarının %24.5 olduğu yayınlandı.
Zaten bu parti yüzde 20 ile 25 arasında gidip gelen bir parti.
Yüzde yüz yalan söyleyip yüzde yüz doğru söylediğini ilan eden birine halk nasıl güvensin ki.
Şimdi de kalkmış TÜİK'i basıyor. Baskından sonra attığı 'Her Firavun'un bir Musa'sı vardır.' tweeti ile din istismarı yaparak kendisini Hz. Musa yerine koyuyor!
Bir genel başkan bir kurumun kapısında kalmamalıydı, hele ana muhalefet lideri bu kadar düşmemeliydi.
Düşmesi mukaddermiş!
Evet, kaderin ağları örülüyor!