Her yýl eylül ayýnda düzenlenen Birleþmiþ Milletler Zirvesi dünya liderlerinin bir araya geldiði önemli bir diplomasi forumu. Bu yýl BM binasýnýn hemen karþýsýnda Türkevi binasýnýn açýlýþý yapýlacak. 1977 yýlýnda satýn alýnan binanýn bulunduðu konum Türkiye'nin vizyonunu gösteriyor. Ayrýca BM bahçesine Göbeklitepe taþýnýn replikasý yerleþtirilecek.
BM Zirvesi birçok lider için farklý problemleri ve ortak sorunlarý gündeme getirebildikleri bir mecra. Cumhurbaþkaný Erdoðan bu zirvedeki kürsü sýrasýný en avantajlý þekilde deðerlendiren liderlerden. Dünyadaki varlýklarýn çoðuna sahip azýnlýk yerine, yoksulluk sýnýrý altýndaki çoðunluða sesleniyor; dünya sistemindeki adaletsizlikleri ýsrarla dile getiriyor.
Bu yýl da ayný sorunlarý yüksek sesle dile getirecektir. Çünkü BM Güvenlik Konseyi'ndeki 5 daimî üyenin hakimiyeti, çatýþma bölgelerine ve savaþ havzalarýna bir çözüm getirmemiþ olmasý bir yana, kaosun devamý silah satýcýsý bu 5'li için iyi bir gelir kalemi. Daha yaþanýlabilir ve adil bir dünya için Türkiye'den yükselecek itiraz ise arþivlerde yerini alacak. Ancak bu itiraz yalnýzca karþý çýkýþýn ötesinde bir anlam taþýyor; farklý bir medeniyet iddiasýnýn ve sistem alternatifinin dýþavurumu.
Türkiye'nin uzun zamandýr çok boyutlu neo-realist dýþ politika perspektifi, statükocular tarafýndan anlaþýlmamýþ ve eksen kaymasý diye adlandýrýlmýþtý. Türkiye'nin Batý ile iliþkisini bir Katolik nikahýna dönüþtürmek isteyen aydýnlarýmýz mevcut. Ancak bu nikahta dominant tarafýn her zaman ABD-AB olmasý sorunlarýn artmasýný tetikliyordu.
Günümüzde Türkiye, çýkarlarýný düþünerek ve gelecek bin yýlý hesap ederek farklý bloklarla temaslarýný sürdürmekte. Türkiye'nin dýþ politika perspektifine dair en güzel örnek 90'larda baþlayan Türk Dünyasý iliþkilerinin geldiði durum, ki Ankara'daki hâkim aklýn günlük çekiþmelerin ötesindeki stratejik yolculuðunu gösteriyor.
2011 yýlýnda faaliyete geçen Türk Konseyi Zirvesi Türkçe konuþan birçok ülkeyi de dahil ederek gelecekte daha geniþ bir alana yayýlacak. Türk dünyasý iliþkilerini 90'lý yýllardaki heyecanla yapýlan hatalar üzerinden önyargýlarla deðerlendirmek doðru olmadýðý gibi konseyi sadece siyasi bir yapý olarak algýlamak da eksik kalýr.
Türk Konseyinin organizasyon sistemi bakan/yüksek bürokrat düzeyinde ekonomi, ticaret, turizm, eðitim, gümrük, bilim ve teknoloji, diaspora, gençlik/spor ve siyasi iþbirliði alanlarýný kapsýyor. Türkiye'nin üye veya baþat aktör olduðu BM Kalkýnma Programý, Karadeniz Ýþbirliði Örgütü, BM Medeniyetler Ýttifaký, BM Dünya Turizm Örgütü vb. birçok organizasyonda Türk Konseyi uluslararasý ortak pozisyonunda. Türksoy, Türkpa, Türk Akademisi farklý baþkentlerde konseyin kültürel altyapýsý için programlý çalýþmalar yürütüyorlar.
Küresel ekonomide asgari 300 milyon nüfusluk ülkeler veya bloklar varlýk gösterebilmekte. Konseyde ticaret hacminin artmasý esas mesele. AET'den AB'ye giden süreçte bu pazara ulaþmak asýl gayeydi. Türk Konseyi ülkelerini tek baþýna bir tüketim bölgesi olarak planlayan diðer küresel oluþumlara karþýn enerji, lojistik ve üretim havzasýna dönüþtürme ideali ancak Konseyin baþat aktörlerinin uzun soluklu altyapý çalýþmasý ile gerçekleþecektir.
Elbette Türkiye Batý'ya akan bir nehirdir. Ankara, Türk Konseyi'nin Batýya açýlan kapýsýdýr ve Türkçe konuþan ülkelerin dünya sisteminde var olmasý için rol model/merkez ülkedir. Taþýdýðý mirasla Batý'nýn içinden çýkamadýðý paradigmayý zamanla deðiþtirecek ve Türkistan, Kafkasya havzasýyla dünyanýn geleceðinde daha çok söz sahibi olacaktýr.
Yabancý Düþmanlýðý Oy Getirecek mi?
Yýllarca stratejik araþtýrma iþleriyle meþgul olmuþ Ümit Özdað Hoca, Suriyeliler üzerinden baþlattýðý yabancý karþýtlýðýný uluslararasý öðrenci karþýtlýðýna çevirdi. Bir devlet tabii ki yabancý öðrenciye burs verecek. Üstelik daha da fazla verecek ki uzun vadeli yatýrýma dönüþsün. Ülkemizin yüz aký kurumlarýndan Yurtdýþý Türkler ve Akraba Topluluklar Baþkanlýðý dünya çapýnda bir burs programýyla yabancý öðrenci yerine uluslararasý öðrenci kavramýný oturttu. YTB'nin vizyonuna baþka kurumlar, dernek ve vakýflar da destek verecek, uluslararasý bursiyerlerimizin sayýsý artacak kuþkusuz.
Dünya ekonomisinde ilk 20'de olursanýz neler olur neler?
Þehirlerinizin bilinirliði artar, cazibe merkezi olursunuz.
Yabancý yatýrýmcý þirket ve maðazalarýný açar, buradan ve kendi ülkesinden personel istihdam eder.
Dizileriniz dev bir endüstriye dönüþür, kültürünüzü tanýtýr ve turizm gelirlerinizi artýrýr.
Uluslararasý öðrenciler bu cazip ülkede okumak ister.
Sizde okuyan öðrenci ülkesinden gelen yatýrýmcýya rehberlik yapar, biraz para kazanýnca kendisi ticaret yapar.
Sizden mezun öðrenci ülkesinde para kazanýp tatili sizde yapar; ülkesinde siyaset yaparsa sizi rol-model alýr; ülkesinde Türkiye mezunlarý derneði kurar, gazeteci olur, bürokrat olur; petrol, ticaret, dýþiþleri bakaný olur; Türkçe konuþur, Türkçe anlaþýr...
Seçim zamaný yabancý karþýtlýðýndan oy devþirmek Fransa'da Macaristan'da denendi. Ancak onlarýn bile aklýna gelmedi yabancý öðrenciye karþý çýkmak. Ümit Hoca'ya ve partisine izan ve basiret dileyelim...