Çünkü "bulanlar ancak arayanlardýr". Tembellik eder aramazsan yahut engellemeler karþýsýnda arayacak gücü kendinde bulmazsan, hedefine ulaþamazsýn.
Allah'a þükür Türkiye, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn liderliðinde mavi vatanda aramakta olduðu doðalgazý bir kez daha Karadeniz'de buldu. Geçen yýl yine Fatih Sondaj Gemisinin keþfiyle bulunan 405 milyar metreküp doðalgaza dün açýklanan müjdeyle 135 milyar metreküp rezerv daha ekledi. Böylece Karadeniz'deki toplam gaz keþfimiz 540 milyar metreküpe ulaþtý.
Bu rezervin Türkiye'nin 12 yýllýk ihtiyacýný karþýlayacaðý söyleniyor.
Bu bilgi, Türkiye'nin doðal gaz alanýnda tüketici ülke olmaktan çýkýp üretici ülke olmaya geçeceðinin müjdesidir. En azýndan –þimdilik- ihtiyaç duyduðumuz doðalgazý kendi kaynaklarýmýzdan karþýlamak, dýþarýya para ödememek demektir.
Türkiye'nin en büyük gider kalemlerinin baþýnda enerji var. Yýllýk 50 milyar dolarý bulan bazen aþan bir enerji alýmýna ihtiyaç duyuluyordu.
AK Parti ise iktidara geldiði günden itibaren enerjide dýþa baðýmlýlýðý azaltmak, dýþ politikada manevra kabiliyeti edinebilmek için enerji çeþitliliðini ve ithalat yapýlan kaynaklarý çeþitlendirme siyaseti güttü. Bir yandan da yenilenebilir enerji ve milli enerji konusunda devrim niteliðinde adýmlar attý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn liderliði, AK Parti kadrolarýnýn çalýþkanlýðý ve 15 Temmuz'dan bu yana Cumhur Ýttifakýnýn gücü ve dayanaðýyla Türkiye 2023 hedeflerine, 2053 ideallerine, yani her alanda tam baðýmsýz ve güçlü bir ülke olmaya daha yakýn þimdi.
Milli kaynaklarla, kendi imkanlarýmýzla ve kendi insanýmýzla kararlýlýkla çalýþýlýyor. Ve nihayet milletimizin 150 yýllýk hayalleri bir bir gerçekleþiyor.
Bir yandan terör örgütlerine, mafyatik suç örgütlerine ve arkasýndaki istihbarat örgütlerine karþý mücadele verilirken bir yandan büyük ve önemli yatýrýmlar yapýlýyor. Dünyanýn kayýtsýz kalamadýðý ve Batýlý otoritelerin bile "savaþ stratejilerini ve sahada güç dengelerini deðiþtirecek nitelikte" diye tarif ettiði ÝHA'lar SÝHA'lar artýk ihraç ediliyor. Milli savunma sanayi dört koldan ilerliyor. Ülke köprüler, tüp geçitler, bölünmüþ otoyollar, metro aðlarýyla, hýzlý trenle, nükleer santralle, akýllý kamu binalarýyla, yüksek teknolojili hastanelerle donatýlýyor. Enerji ayaðýnda hem yenilenebilir enerji kaynaklarýna büyük yatýrýmlar yaptý, hem de fosil enerji yataklarýna ulaþmak için sondaj gemileri aldý. Ki gemiler hayli maliyetliydi ve malum kesimler tarafýndan çok eleþtirildi. Kendi sularýmýzda arama yaptýðýmýz için dýþ baskýya maruz kalýrken içerde de muhalefetin eleþtirisiyle karþýlaþtý Erdoðan Kabinesi.
Cumhurbaþkaný dünkü açýlýþta meselenin nirengi noktasýný þöyle tarif etti: "Þimdi kendi gemilerimizle hem sismik araþtýrmalarý hem de sondaj araþtýrma çalýþmalarýmýzý yapýyoruz. Artýk bütün bunlarý yaparken "kim ne der" yok. "Biz ne deriz" var. Karar bizimdir."
Nitekim onca baskýya raðmen Doðu Akdeniz'deki enerji kaynaklarý için çok önemli anlaþmalar imzalandý, imzalanýyor. Bütün bunlar olurken sondaj gemilerimize yönelecek olasý saldýrýlara karþý Deniz Kuvvetleri mavi vatanda ciddi bir varlýk gösterdi. Teyakkuz hali hiç deðiþmedi. Ve bu süreçleri Erdoðan baþarýyla yürüttü.
Ne yazýk ki bütün bu çabalar verilirken bir yandan da FETÖ argümanlarýyla takiye yapan gerici ve pozcu muhalefete laf anlatmaya çalýþtý Erdoðan.
Muhalefet ise sevinemedi bile bu güzel geliþmelere.
Biliyorlar ki aylardýr kurduklarý söylem siyaseti Erdoðan'ýn bir hamlesiyle, duyurduðu müjdeyle, açýlýþýný yaptýðý bir eserle buhar olup uçuyor.
Oysa geriye, güçlü Türkiye gerçeði kalýyor.
Keþke herkes gibi onlar da kývanç duyabilse bundan.
SIFIR ATIK ÞAMPÝYONU HANIMEFENDÝ
Cumhurbaþkanýmýzýn eþi Emine Erdoðan Hanýmefendi'nin 2017'de baþlattýðý "Sýfýr Atýk Projesi" aradan geçen kýsacýk sürede hýzla hayata geçti. 50 binden fazla kurum daha þimdiden uygulanmaya geçmiþ bile.
Ekolojik dengeyi gözeten, kullanýlan her þeyi geri dönüþümle yeniden kazanan sistem kamu binalarýndan baþlayarak herkese örnek oluyor. Aðaçlarý kurtaran, doðadan aldýðýmýzý doðaya zarar vermeden kullanmayý öðreten, kýymet bildiren bu çaba hafta baþýnda BM tarafýndan ödüle layýk görüldü. BM Habitat tarafýndan verilen "Atýk Alanýnda Akýllý Þehirler Þampiyonu" ödülü bu yýl Emine Erdoðan'a geldi.
Hanýmefendi'nin öncülük ettiði kampanya çok deðerli bir hassasiyet içeriyor çünkü içinde bulunduðumuz çað, sanayi devriminden bu yana hýzla kirlenen ve tükenen dünyanýn artýk sert reaksiyonlar verdiði bir çað. Küresel ýsýnma, buzullarýn erimesi, tatlý su kaynaklarýnýn azalmasý, denizlerin kirlenmesi, çölleþme, doðal yaþamýn bozulmasý gibi sonuçlar veriyor. Doða resmen "error" veriyor ve tedbirler dikkat ve bilinçlenme hayati önem taþýyor.
Ýlham veren bu baþarý için tebrik, kamudan baþlayarak topluma gösterilen bu liderlik için Emine Erdoðan Hanýmefendi'ye teþekkür etmek isterim.