M. Yalçın Yılmaz
M. Yalçın Yılmaz
Tüm Yazıları

Ateş çemberinde MGK gündemi

Bölgemizdeki riskler ve çatışma alanları küresel gerilimin yansıması olarak kendini hissettiriyor. Dün akşam MGK toplantısından çıkan başlıklar ateş çemberine karşı Ankara'nın teyakkuzda olduğunu gösteriyor.

Terör örgütleriyle mücadelede kararlılık vurgulanırken PKK ve türevleri, FETÖ, DEAŞ tek tek zikrediliyor. Irak'ta yaşananların bölgesel istikrara vereceği zarar vurgulanırken ikili ilişkilerin önemi ve terörizmle müşterek mücadele üzerinde duruluyor. Ukrayna ve Libya gündemleri ise önceki toplantılardaki gibi varlığını sürdürüyor.

Bildiride Yunanistan'ın uluslararası hukuka ve antlaşmalara riayet etmediğini, yükümlülüklerini yerine getirmediği ve son dönemde kışkırtıcı eylemleri ayrıntılarıyla ele alınıyor.

Atina'nın tutumundaki kışkırtıcı adımların arkasını irdelersek ABD Kongresinde konuşturulan Miçotakis'in oynadığı kumar dikkat çekici. Adalar Denizi'nde ABD'nin varlığını pekiştirebilecek bir zemin hazırlandığını görmekteyiz. Bu denklemi Suriye'deki Rusya varlığı ile birlikte düşünmek zorundayız. Tartus Limanı ve Himeymim Hava üssü ile Doğu Akdeniz'de var olan Moskova karşısında Adalar Denizi'nde varlığını artıran ABD yapılanması. Yunanistan'a yapılan yığınak Doğu Avrupa-Balkanlar hattını ateşleyebilir.

Montrö'yü işleten ve Karadeniz'de barış politikası güden Ankara'nın bu konudaki kararlılığı ABD'yi epeyce rahatsız etti. Türkiye'nin baştan Montrö olmak üzere Rusya'ya karşı tutumunu değiştirmek için başka hangi hamleler gelecek bekliyoruz.

PKK'nın Mersin'de yaptığı saldırıyı hem dış hem de iç politik konjonktürle okumak zorundayız. Örgütün sözde siyasetteki uzantısı Demirtaş, terör saldırısını izah eden beyanat verirken gizli ittifakın gelecekteki hedefini de ifşa etti. Bir PKK saldırısından sonra "Şiddetin her türlüsüne..." diye başlayan her kim ise PKK'nın boyunduruğu altındaki köleden farksızdır.

CHP'nin tutuklu gazeteciler listesinde yer alan bir teröristin Mersin'deki saldırının faili olması en iyimser ifadeyle CHP'nin uluslararası bir şebekenin baskısı altında olduğu algısını doğuruyor. CHP'nin HDP'yi eriterek sisteme entegre edeceğini zannedenler CHP'yi nereye sürüklediklerini iş işten geçtikten sonra anlayacaklar.

PKK'nın Mersin saldırısını görmeyen, haber yapmayan medya organları var maalesef. Üç maymuna dönüşen kimi gazeteler ve sosyal medya uzantıları çocukları dağa kaçırılan Diyarbakır Annelerinin feryadına da uzak duruyorlar.

Türkiye'nin ateş çemberinden sıyrılması, denizlerdeki ulusal çıkarlarını koruması, tam bağımsız dış siyaset vizyonu seçimden daha da güçlenerek çıkacak bir iktidarla mümkün. Bu iradenin sandığa yansıması uluslararası şebekelere verilecek en keskin cevap olacak.