Avrupa Birliði'ne üye 27 ülkedeki seçmenler, dört gün süren oy verme iþleminin ardýndan pazar günü Avrupa Parlamentosu'na gelecek beþ yýl için 720 milletvekili seçti. Bu seçimler, bloðun genelinde saða doðru belirgin bir kayma olduðunu ve Avrupa'nýn popülist siyasetin esareti altýna girdiðini gösteriyor. Parlamento, son beþ yýldýr merkez sað Avrupa Halk Partisi, merkez sol Sosyalistler ve Demokratlar ile liberaller veya Renew Europe'tan oluþan üç grup tarafýndan yönetiliyordu. Bu seçimle birlikte Orta sað (EPP) ve orta sol (S&D) partiler, Parlamento'da çoðunluðu kaybetti.
Fransa'nýn Les Républicains ve Almanya'nýn CDU'sunu içeren EPP, 185 üyeyle Parlamento'daki çoðunluðunu koruyor. Önceki döneme göre 9 sandalye artýþýyla güçlerini pekiþtirdiler. Alman Þansölyesi Scholz'un partisini içeren S&D, 137 sandalyeyle ikinci en büyük grup olarak kalmaya devam ediyor.
Avrupa'da Aþýrý Sað Artýk Bir Norm
Fransa'da Marine Le Pen'in liderliðindeki Rassemblement National %30'un üzerinde oy alarak en güçlü parti oldu. Bunun neticesinde Avrupa'nýn kurtarýcýsý görülen Macron, Le Pen'in zaferi sonrasý parlamentoyu feshetti ve erken seçim çaðrýsýnda bulundu. Avusturya'da FPÖ %25,7 oyla en güçlü parti olarak öne çýktý. Almanya'da AfD %16,3 oy alarak ikinci sýraya yerleþti ve tarihindeki en iyi sonuçlardan birini elde etti. Almanya'da koalisyon partilerinin (SPD, Yeþiller, FDP) toplam oylarýn sadece üçte birini almasý, geçici bir memnuniyetsizlikten daha fazlasýný ifade ediyor. Son olarak 2004'te hükümet partileri bir Avrupa seçiminde bu kadar kötü sonuç almýþtý ve bir yýl sonra Rot-Grün hükümeti sona ermek zorunda kalmýþtý. Bu seçim sonuçlarý, 2025'teki Almanya genel seçimler için bir uyarý niteliðinde. Sosyal Demokratlarýn ve Birlik Yeþillerinin yoðun bir kampanya yürüttükleri aþýrý saða yönelik tüm uyarýlarý boþa çýktý. Bu artýk Avrupa'da bir norm haline geldi. Bu eðilim þu anda özellikle Ýtalya, Fransa, Avusturya, Hollanda ve Orta ve Güneydoðu Avrupa'nýn bazý bölgelerinde daha belirgin.
Neden Aþýrý Sað Partiler Yükseldi?
Ýlk olarak, ekonomik eþitsizlik ve küreselleþme karþýtý duygular, sað popülist partilere olan desteði artýrdý. Ýþsizlik, düþük ücretler ve ekonomik belirsizlikler, küreselleþmenin olumsuz etkileri olarak görülmekte ve sað popülist partiler bu sorunlarý kendi lehlerine çevirebildi.
Ýkincisi, milliyetçilik ve egemenlik vurgusu, sað popülist partilerin oylarýný artýrdý. Avrupa Birliði'nin merkeziyetçi yapýsýna karþý çýkan bu partiler, ulusal egemenliði savunarak seçmen desteði kazandý. Seçmenler, ulusal kimliklerini korumak ve AB'nin müdahalesine karþý durmak isteyen partilere yöneldi.
Üçüncüsü, kültürel ve kimlik politikalarý, sað popülist partilerin destekçileri için önemli konular haline geldi. Göç ve çok kültürlülüðe karþý çýkan politikalar, bu partilerin tabanýný geniþletti ve seçmenlerin desteðini çekti.
Dördüncüsü, popülist söylemler ve etkili medya stratejileri, sað popülist partilerin yükseliþinde önemli rol oynadý. Sosyal medya ve dijital platformlar, bu partilerin mesajlarýný geniþ kitlelere ulaþtýrmasýnda büyük rol oynadý ve seçmenleri cezbetti.
Ayrýca, Sað popülist partiler, genellikle çevre politikalarýna daha þüpheci yaklaþýyor. Bu partilerin yükseliþi, AB'nin iklim deðiþikliði ile mücadele politikalarýný deðiþtirme potansiyeli taþýyor. Örneðin, Almanya'da AfD'nin yükseliþi, AB'nin çevre politikalarýnda daha fazla ekonomik büyüme odaklý ve daha az çevre koruma politikalarýný savunuyor.
Ukrayna Savaþý ve Avrupa Parlamento Seçim Sonuçlarý
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sað popülist partilerin baþarýsý, sadece göçmen karþýtlýðý ve ekonomik politikalarla sýnýrlý kalmadý. Bu partilerin Ukrayna savaþýna karþý tutumu da önemli bir rol oynadý. Örneðin, Avusturya'da FPÖ lideri Herbert Kickl, Ukrayna'ya yapýlan yardýmlarý ve Rusya'ya uygulanan AB yaptýrýmlarýný eleþtirdi. FPÖ, Avusturya'nýn tarafsýzlýk politikasýný savunarak, Ukrayna savaþýna karþý çýktý ve bu duruþ seçmenler arasýnda büyük yanký buldu. Almanya'da ise AfD, benzer þekilde Ukrayna savaþýna karþý çýkarak, Rusya'ya yönelik yaptýrýmlarý eleþtiriyor. Son olarak Ukrayna Baþkaný Zelensky'nin Almanya Federal Meclisi'nde yaptýðý konuþmaya AfD ve BSW milletvekilleri katýlmamasý bu tepkiye örnek gösterilebilir. Rusya ise, seçim sonuçlarýnýn Ukrayna'ya yapýlan yardýmlarýn bir cezasý olduðunu düþünüyor. Putin, Avrupa'nýn derin bir krizde olduðunu ve zamanla kaosa sürükleneceðini öngörüyor. Seçim sonuçlarýný analiz ederek, Macron ve Almanya Þansölyesi Scholz'un Ukrayna desteði karþýsýnda cezalandýrýldýðýný düþünüyor.
Bu sonuçlar, AB'nin göç, ekonomik ve çevre politikalarýnda daha muhafazakâr yaklaþýmlara yönelmesine neden olabilir. Sað popülist partilerin Ukrayna savaþýna karþý tutumlarý da seçimlerde etkili oldu, bu da AB'nin dýþ politikalarýnda deðiþiklikler getirebilir.