M. Yalçın Yılmaz
M. Yalçın Yılmaz
Tüm Yazıları

Bağdat'ta neler oluyor?

Irak'ta Türkiye'ye karşı hamle yapanları dikkatle takip ediyoruz. Sivillere karşı yapılan bir saldırıyı Türkiye'ye fatura etmeye çalışanlar, daha birkaç gün geçmeden Musul Başkonsolosluğumuza saldırı düzenlediler.

Art arda gelen olaylar uzun zamandır Irak siyasetindeki istikrarsızlığın neticesi. Bağdat'ta hakim olmak isteyenlerin aparat örgütler kullanmaktan çekinmeyeceğini gayet iyi biliyoruz.

1991'deki Körfez Savaşı ve ardından 2003'te Irak'ın işgali yakın tarihin en acı olaylarından biri oldu. Bir milyonu aşkın Iraklı sivil öldü. Beş milyon insan ise göç etmek zorunda kaldı.

ABD, ülkede SOFA anlaşmasını imzalatarak çekildi. Irak'ın yeni anayasası idareyi üç unsura pay ediyordu. Kurulan düzen! Sünni Araplara Meclis Başkanlığını, Şiilere Başbakanlığı, Kürtlere Cumhurbaşkanlığını veriyor. Bu dağılım hem kaosu beraberinde getiriyor hem de çevre ülkelerin iç siyasete tesirini artırıyor.

İşgal sonrası anayasa süreci Irak'ta, ABD ve İran nüfuzu had safhaya ulaştırdı. ABD, Kürtlere, İran ise Şiilere çengel atmıştı. Her ikisine karşı makul çoğunluk direnç göstermeye devam ediyor.

İran, coğrafi engelleri olmasına rağmen Lübnan'da Hizbullah üzerinden hegemonya kurdu. Aynı nüfuzu Irak'ta kurmayı ise yeterince başaramadı. Bunun arkasında tarihsel sebepler olduğu gibi Irak'ta olup bitenlerin henüz hafızalardan kazınmamış olması yatıyor.

Irak Şiiliği, İran tesirinden uzak kalmayı başarmıştı. Kanuni'nin sefer-i Irakeyn'i Necef-Kerbela-Bağdat hattını Safevî etkisinden korudu. Bu tarihsel olay asırlar sonra İngiliz işgalinde Irak Şiilerinin mücadelesini şekillendirmişti. İstanbul'un cihat çağrısını Iraklılar desteklemiş böylece uzun direnişler yaşanmıştı.

Kasım Süleymani bir suikastla öldürüldüğünde Iraklı gençlerin sokaklarda yaptıkları gösteriler aslında Tahran'ın Irak siyasetine müdahaleci tavrına bir tepkiydi. Yine kimi gösterilerde İran dini lideri Hamaney'in posterleri yakılıyordu.

İran Kum'una karşı Irak'ta Necef havzasının dini lideri Ali Sistani önemli bir aktör. Hareketin sokağa dönük ismi olarak Mukteda es-Sadr öne çıkıyor. Bu isimler İran nüfuzuna karşı temkinli ve tepkili. Eski Başbakan Maliki'nin desteklediği Sudani'nin adaylığına karşı Sadr hareketi meclisi bastı. Şii hareketindeki bölünmeler dikkatle incelendiğinde ülkenin nasıl bir ateşe sürüklendiğini görmekteyiz.

Körfez ülkelerinin Irak'ı yeniden Arap dünyasına dahil etme gayreti de dengeleri etkiliyor. Cumhurbaşkanlığının yeniden Sünni Arap bir isme geçmesi fikri öne çıkıyor. Her ne kadar anayasaya göre cumhurbaşkanlığı sembolik de olsa Arap siyaseti için semboller çok önemli.

Türkiye, Türkmenler konusunda hassasiyetini diri tutmakla birlikte Erbil yönetimiyle artan ticaret hacmini stratejik enerji iş birliğine dönüştürmek ve Körfez dengelerinde oluşacak yeni güzergâhın çıkış kapısı olmakta kararlı. Ankara Bağdat'la iyi ilişkiler geliştirmek için epeyce gayret gösterdi.

Irak'tan sızan PKK terörüne karşı kararlı tutumunu sürdüren Ankara, Bağdat'ta istikrarın ve sükunetin hakim olması için yapıcı siyasetini sürdürüyor. Suriye'nin Iraklaştırılması için gerektiğinde iş birliği yapan ülkelerin elbette farkındayız.

Suriye ve Irak'ta yaşanan olayları birbirinden ayrı görmeden takip edeceğiz. Irak ve Suriye'de planlanan Kürt koridoru ve Şii hilali bölge halklarını ateşe sürükleyen adımlar. Bağdat'ın ve Şam'ın kaderini aynı gören Ankara bu idrakle meseleyi değerlendiriyor.