Bahçeli'ye ve Baykal'a kim operasyon çekti?

FETÖ kimi önünde engel olarak gördüyse ona operasyon çekti.

Bu gerçekliği bilmeyen yok.

FETÖ dediğimiz örgütü sadece o yapıdan ibaret bilmek yanlıştır.

FETÖ, ABD derin devletinin başını çektiği “üst aklın” emrindeki bir aparat, yani alet sadece.

Tıpkı PKK gibi.

Türk siyasetindeki milli damar “üst aklı” hep rahatsız etmiştir.

Erdoğan liderliğindeki AK Parti hareketinin oluşturduğu hükümetlerin ülke bağımsızlığı konusunda sergilediği dik duruş ve milli çıkarlar doğrultusunda bağımsız bir aktör olarak ortaya koyduğu güçlü irade karşısında rahatsızlık duyan “üst aklın” Türk siyasetini dizayn etmeye kalkıştıkları sır değil.

Bu süreçte Bahçeli’nin ve Baykal’ın başını çektiği partilerin içine yapılan operasyonların FETÖ üzerinden tedavüle sokulması, “FETÖ’nün siyasi ayağı” bağlamında her daim göz önünde tutulması gereken bir olgudur.

Bu çerçevede iki siyasi figür mercek altına alınmalıdır: Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu.

FETÖ’nün MHP’ye çektiği siyasi operasyonda Akşener’in bir siyasi aparat olarak kullanıldığını söylemek Akşener’e FETÖ’cü demek anlamına gelmiyor. O süreçte FETÖ’nün siyasi emelleri önünde engel oluşturan Bahçeli liderliğinin tasfiye edilmek istenmesi hiç kuşkusuz bir FETÖ operasyonuydu. Bahçeli’nin liderliğine şu veya bu nedenle itiraz eden herkes ustalıkla bir çatı altında birleştirilebildi. Akşener bu siyasi projenin başkanlığını yaptı. CNN Türk’teki programda Akşener’in rolü için “MHP’ye karşı yapılan FETÖ’nün siyasi operasyonunda aparat rolü!” nitelemesinde bulunmam kendisi ve arkadaşları için doğrudan FETÖ’cü dediğim anlamına gelmez ama FETÖ’nün gerçekleştirmek istediği siyasi sonucu kendi lehlerine görüp desteklediği anlamına gelir.

MHP için kurultay kararı veren hakimin FETÖ’cü olması ve 15 Temmuz’dan sonra yakalanıp ağır cezaya çarptırılması işbu FETÖ operasyonu konusunda bilinmeyen gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Baykal’ın aşağılık bir kaset darbesiyle koltuğundan edilmesi de apaçık bir FETÖ operasyonuydu.

Kılıçdaroğlu’nun bu operasyon sonrasında CHP’yi taşıdığı yer göz önünde bulundurulduğunda FETÖ’nün iplerini elinde tutan gücün amacına nasıl ulaştığı apaçık görülür.

MHP’ye yönelik operasyon amacına ulaşamadı.

Bu durum üzerine Akşener başkanlığında yeni bir parti kuruldu.

Kılıçdaroğlu CHP’si ile Akşener’in İYİ Partisi ayrılmaz bir ikili olarak birbirine raptedildi.

PKK’nın partisi HDP bu ittifakın “gayrı resmî ortağı” olarak monte edildi.

Amaç?

Erdoğan liderliğini alaşağı etmek!

Biden bunun nedenlerini ve neden gerekli olduğunu gayet özlü bir biçimde söyledi.

FETÖ’nün kökünü kazımak isteyen ve bölgede ABD’ye rağmen bağımsız bir aktör olarak varlık gösteren Erdoğan liderliğini tasfiye edecek siyasi bir ittifak düzeni kurmak.

FETÖ’nün siyasi ayağı bahsinde kimlerin organik anlamda FETÖ’cü olup olmadığı üzerinden tartışma yapmak yerine asıl kimlerin FETÖ’nün siyasi emellerine uygun olarak hareket edip etmediklerine bakarak konuşmak daha anlamlıdır.

İşte o vakit “aparat rol” dediğim gerçeklik anlaşılır.

Lafın tamamı akıllıya denmez ama birileri her seferinde lafın tamamını dememizi bekliyorlar nedense.

Gene mi anlamadınız?

Aklınızla bin yaşayın öyleyse…