Bak sen “sarýþýn ve seküler kadýnýn” söylediklerine!

Etkileyici bir sahne seyrediyoruz.

Enkaz yýðýnlarý, saðlý sollu yýkýlan binalar, yaþanmýþ dehþetin sessiz tanýklarý gibi. Bir film setinin dekoru havasýnda.

Soðuk ve yaðýþlý havada yaðmur, sokaðý gözyaþlarýyla doldurmaya çalýþýyor. Bir delikanlý, bisikletinin üzerinde bezlere sarýlý bir þey taþýyor.

Bisikletin tekerleði, çamurlu su birikintisinden geçerken oluþan su sýçramalarý insanlýðýn hüznünü anlatýyor. Bezlerin altýnda ne olduðu belirsiz ama o taþýma iþlemi, insanlýðýn enkazýnýn içinde bir umut ýþýðý gibi.

Karþýdan gelen at arabasý, savaþýn izlerini taþýyan baþka bezleri yüklenmiþ. Arabanýn sahibi, yorgun ve yýpranmýþ bir þekilde ilerlerken, geride kalan yýkýmýn aðýrlýðý omuzlarýný eziyor.

Bir enkazýn tam ortasýnda bir anne, çocuklarýna bir þeyler piþirmeye çalýþýyor. Gözlerindeki yaþlar, yaþanmýþ acýnýn ve kayýplarýn yükünü taþýdýðýný iliklerinize kadar hissettiriyor.

Sokaklar, sessiz çýðlýklarla dolu.

Ýnsanlar, yaþadýklarý acýya raðmen hareket halinde, bir umut ýþýðýna tutunmaya çalýþýyorlar.

Ýnsanlýðýn, enkazýn ortasýndan yeniden filizleneceðini zannediyorsunuz.

Az ileride, kýrmýzýlara bürünmüþ, güzelliðiyle ýþýl ýþýl bir çocuk elinde bir tas bekliyor. Güzelliði ve masumiyetine eklediði gülümsemesiyle dünyayý kuþatýyor.

Anlatmaya çalýþtýðýmýz bu sahnenin süresi sadece on altý saniye.

Bu görüntüler bir filmden deðil.

Burasý Gazze.

Sivillerin aralýksýz bombalandýðý Gazze.

Günahsýz on binlerce çocuðun öldürüldüðü Gazze.

Terör devleti Ýsrail'in soykýrým zulmünün sahnesi.

Ýsrail Ýslam devletlerini öyle bir esir almýþ ki hiçbir devletin gýký dahi çýkmýyor. Üç maymunun en güzel nasýl oynanacaðýný göstermeye çalýþýyorlar âdeta.

Halklarýn gösterileri olmasa, STK'larýn gayretleri olmasa Ýsrail'in terör devleti olduðu dahi gizlenecek neredeyse.

Gazze'de yaþanan mukavemet, çocuklarýn metanetleri, kendilerine mikrofon tutulduðunda hiçbir akademisyenin kuramayacaðý cümlelerle direniþlerini anlatmalarý, Allah'a olan imanlarýnda küçücük kopuþlarýn dahi olmadýðý, Kur'an ayetleriyle kendilerini ve davalarýný anlatmaya çalýþtýklarý görülünce Batý'da bir hareketlilik baþladý.

Dijital mecralar yordamýyla oluþan etkileþim; Ýslam dinini ve Kur'an'ý araþtýrma ve okumalar yapma ihtiyacýný doðuruyor Batý halkýnda.

Bu vesileyle Müslüman olan birçok gencin hikâyesini de seyrediyoruz, görüyoruz.

Bu seyrettiklerimiz de bir belgesel çekiminden ekrana yansýyan röportajlar deðil.

ABD'li tarih profesörü ve yazar Juan Cole, "Ýsrail'in Gazze'de aç sivilleri aralýksýz bombaladýðý sýrada Biden yönetiminin de Yemen'deki aç insanlarý, sivilleri ve çocuklarý bombalamaya hazýrlandýðýný" söylediði yazýsýný okumuþtum.

Dünyada deðiþiklikler oluyor.

Ýslam, coðrafyamýzdan uzaklaþýyor.

Cennete varis olma cehdinde olanlarýn kimlikleri deðiþiyor.

Ýslam Düþünce Enstitüsü'nün düzenlediði "Ýnsanlýk Vicdaný Yol Ayrýmýnda: Gazze" baþlýklý panelde yaptýðý konuþmasýyla, "sarýþýn seküler bir kadýn" diye gündem edilen Ayçin Kantoðlu'nun bir söyleþisine denk gelmiþtim:

"Ýslam ait olduðu, doðduðu topraklardan havaya yükselmiþ durumda. Ve globalleþiyor, küreselleþiyor. Bugün Batý'da katledilen o þehitlerin mübarek kanýnýn homo sapiensten bir Âdem devþirdiðine þahit oluyoruz. Ýnsanlar Ýslam'a ilgi duyuyorlar, Müslüman oluyorlar. Demek ki Ýslam, mevcut insan bakiyesinden memnun deðil. Kendisine yeni bir insan bakiyesi devþiriyor."

Kantoðlu'nun gözlemine sadece ülkemiz Müslümanlarý üzerinden yaklaþsak dahi onaylamaya iktifa edecek birçok veri mevcut.

Allah, Müslümanlarýn daðýnýklýðýný, Allah'tan ve Ýslam'dan uzaklaþmalarýný Kur'an'da þöyle ifade ediyor: "Ama onlar dinlerini aralarýnda parça parça ettiler, her grup kendi yanýndaki ile mutlu.", "Kendilerine apaçýk ayetler geldikten sonra fýrkalara ayrýlýp ihtilaf edenler gibi olmayýn. Ýþte onlar için büyük bir azap vardýr."

Dinin kendi içinde birbiriyle çatýþan hiziplerin bulunmasý yanlýþ yolda olunduðunun belirtisidir. Birbiriyle çatýþan gruplar, fýrkalar, mezhepler varsa ortada bir yanlýþýn olduðu kesindir.

Herkes kendisinin haklý olduðunu söyler ve doðruyu beraberce aramazlarsa fýrkalar birbirlerinden gittikçe uzaklaþýrlar.

Ýslam da onlardan uzaklaþýr.

Takým tutar gibi fýrkalarýný/cemaatlerini tutanlarýn, Ýslam'ýn mazisinde kazanýlmýþ 'savaþlarý' kendilerince yeterli bulup, bugünün Müslümanlarýyla irtibatlý þekilde ümmetin sorunlarýný tahkik edip savaþmamalar, bölünmeleri nedeniyledir.