Bakın Akşener asıl darbeyi kime vurdu!

Niyeti "hayr" olmayan hiçbir işin akıbeti hayırlı olmaz...

"Kılıçdaroğlu'nun tek başarısı" olarak sunulan 6'lı masanın dağılmaması için nice tavizler vermişlerdi! Başta Akşener, "Masayı dağıtmaya kimsenin gücü yetmez" diyordu. Daha birkaç gün önce sarf edilen "Masayı devirmem, millete ihanet etmem" şeklindeki "büyük söz" de bu hanımefendiye aittir.

Hatırlıyor musunuz; Cumhurbaşkanı Erdoğan 17 Kasım 2022 tarihinde, Akşener'in önceki gün itiraf ettiği dev çelişkilere dikkat çekmiş, "O masadaki varlığını tekrar gözden geçir" demişti. Bu çok değerli uyarıyı, "Cumhur ittifakına davet ediyor" şeklinde basitleştirerek alay etmiş, "Bu muhteremin zikzaklarına alıştık" demişti. Siyasî hayatındaki 5. büyük zikzağını iki gün önce yapan Akşener'in; 40 yıldır aynı çizgide yürüyen Erdoğan'a bir özür borcu yok mu?

Düne kadar Akşener'e iltifat yağdıran fondaş medyacılar ve örümcek kafalı aydınlar(!), aynı Akşener'i; "Masayı deviren hain" ilan etti. Sonra "ajans" moduna geçtiler ve "Masa yoluna devam ediyor. Ayrılan kaybetti" demeye başladılar.

Bu çıkışın, Akşener'e nasıl bir siyasî sonuç getireceğini göreceğiz. Ama masa açısından, İYİ Parti'nin oy oranıyla izah edilemeyecek boyutta bir kayıptır. Masanın yeni durumu, asla; "6'lı masa idi, biri gitti 5'li masa oldu" şeklinde ifade edilemez.

İYİ Parti'nin ayrılması, o masanın kimyasını değiştirecek; millet nezdinde marjinalleştirecektir. Çünkü "Vesayet"ten kurtulan Kılıçdaroğlu, artık o masayı tam anlamıyla bir "şer" cephesine dönüştürecektir. HDP ve kıyıda köşede kalmış ne kadar solcu ve Marksist enfeksiyonlar varsa bu masada toplanacaktır. Bu cephe, milletten tamamen uzaklaşacak ve PKK'ya daha da yaklaşacaktır.

"Muhafazakâr" denilen 4 partinin o masada yer alması, aklıselim insanları çok şaşırtıyordu. Ancak İYİ Parti'nin de orada olması, bu 4 partinin yanlışını gölgeliyordu. Ama şimdi durum çok değişti.

Bizim 4'lü, o masada hiçbir siyasî duruş sergileyemez. Müslümanların haklarını asla savunamaz. Zaten teslim olmuş durumdalar. Hele bundan sonra, Kılıçdaroğlu'na koltuk değneği olmaktan başka şansları yoktur. Türk milletinin âli menfaatleri için orada olduklarına kimseyi inandıramazlar. CHP'nin değirmenine su taşıyarak, millete değil; ancak CHP'nin din düşmanlığına hizmet etmiş olurlar.

Bütün bunların sebebi, Erdoğan düşmanlığı ve kişisel ikbal hesaplarıdır. Bunların savrulduğu durum, "Kinim, dinimdir" diyen Avni Paşa'nın, kendisini görevden alan Sultan Abdülaziz Han'a; İngiliz Sefirin desteğiyle darbe yapmasını hatırlatıyor.

Değer mi?..