Mustafa SABRÝ BEÞER
Mustafa SABRÝ BEÞER
Tüm Yazýlarý

Baþý okþanacak çok kedi var

Önyargýlý olmak bazen meleði þeytan, þeytaný melek olarak gösterebilir. Toplum olarak bu konuda pek marifetliyiz.

Kiþileri veya olaylarý objektif deðerlendirmek gereken durumlarda subjektif davranabiliyoruz. Bu da bizi büyük hatalar yapmaya götürüyor.

Sosyal medyada "Kedili Hoca" olarak bilinen imam Mustafa Efe, son günlerde en çok konuþulan kiþiler arasýnda. Efe, kürsüde vaaz ve nasihatlerde bulunurken yanýna gelen bir kediye karþý gösterdiði þefkat ve merhametli yaklaþýmý sebebiyle sosyal medyanýn gündemine oturuverdi.

Olay bir anda kendisinin "seküler" hayvan severler tarafýndan sahiplenilmesiyle büyüdü ve farklý bir tartýþmanýn kapýlarýný araladý.

Böylelikle, Mustafa Efe'nin Ýslam'ýn güzelliklerini ve hakikatlerini son derece güzel bir üslup ve ifadeyle anlatmasýný da milyonlarca insan dinledi.

Kedili videoyu kimler paylaþmadý ki...

Milyonlarca takipçisi olan internet fenomenlerinden tutun da yine milyonlarca takipçisi olan entelektüel kiþiliklere kadar...

Normal þartlar altýnda caminin içinde 20-30 kiþiyle sýnýrlý kalacak Ýslam'ýn emirleri ve güzelliklerine dair anlatý, bir anda milyonlara ulaþtý.

Bu videoyu paylaþanlar; güzel kedi kadar verilen vaazýn içeriðini, veren kiþinin üslubunu da beðendiklerini, gerçek Ýslam'ýn ve din adamýnýn böyle olmasý gerektiðini ifade etmekten de geri kalmadýlar. Bir nebze de olsa içleri ýsýndý desek yanlýþ olmaz.

Nereden baksanýz takdir edilmesi gereken bir davranýþ ve onun sonuçlarý...

Lakin bu güzelliklere raðmen bir taraftan da çok farklý bir tartýþmanýn kapýlarý aralandý.

Mustafa Efe'nin "seküler" kesim tarafýndan sahiplenilmesinin ardýnda "öküz altýnda buzaðý" aramak tabir edilecek söylemler baþladý.

"Eðer seküler kesim tarafýndan sahipleniliyorsa bu iþte bir iþ olduðu" yorumlarýndan tutun da "seküler kesimin yaþam tarzýna laf edilmemesinden dolayý bu Ýslam light Ýslam'dýr" söylemine varýncaya kadar binlerce yorum yapýldý.

Oysa baþta Peygamber Efendimiz (sav) olmak üzere Ýslam tebliðcileri insanlarý kimlik ve kiþiliklerine göre ayýrmadý.

Efendimiz (sav) Ebu Cehil'i dahi Ýslam'a kaç kez davet etti.

En azýlý düþmanlarý bile Efendimizin doðruluðunu, dürüstlüðünü, eminliðini, güzel üslubunu, merhametli oluþunu ve daha birçok güzel özelliðini tasdik etmediler mi?

Bu durumda haþa þunu mu söylemek gerekiyor: "Ebu Cehil gibiler Peygamber Efendimizin doðruluðunu, dürüstlüðünü, eminliðini, merhametli oluþunu, nezaket sahibi oluþunu, üslubunu tasdik ediyorsa vardýr bunda bir iþ!"

Bu yaklaþýmýn imani açýdan ne kadar sakat olduðu ortadadýr. O yüzden kedili imama karþý yapýlan eleþtirilerde de dikkatli olunmasý gerekmektedir kanaatindeyiz.

Eðer seküler kesim Ýslam'ýn mesajlarýný dinleyecekse, onlara Ýslam'ýn mesajlarýný anlatma fýrsatý verecekse her camiye bir kedi ve onu sevip güzel nasihatlerde bulunacak bir imam koymamýz yeterli olur mu?

Diðer yönden hoca dediðin sözü þedit, eli maþalý, cehennemle tehdit eden kiþi midir?

"Ýyiliði emretmek ve kötülükten menetmek" emri bir ýslah hareketi iken fitneye ve fesada yol açan þedit söylem ve üsluplar, kutuplaþmanýn ve nefretin önünü açýyorsa, bu emre mugayir deðil midir?

Üslup ve söylemlerinden dolayý Müslümanlarýn birliðini dahi zedelemiþ birtakým hocalardan insanlýðý birleþtirmeleri nasýl beklenir?

TDV Ýslâm Ansiklopedisi'nin 138-141 numaralý maddesi der ki: "Ümmetin birliðini tehlikeye sokan kiþiler için Ýmamý Azam, "ýslah ettiklerinden ziyade ifsat ettiklerini" belirtmiþ, bu sebeple Hâricîler'e benzeterek (günümüzdeki IÞÝD gibi) þiddetle tenkit etmiþtir."

Ýslam hukukunda da müftî-yi mâcin kavramý vardýr. Müftî-yi mâcin, bilgisizce fetva veren ve insanlara dinin kaçamak yollarýný öðreten, batýl itikadýný baþkalarýna bulaþtýrmak çabasýnda olan din görevlisi ya da vaiz anlamýnda kullanýlýr.

Ekranlarda "deve sidiði", "asansör", "kayýnvalidenin gençliði", "Adem'in babasý", "Efendimizin ahirette Meryem validemiz ile nikahlanacaðý", "yanmayan kefen" vb. kafa bulandýran "konu"lardan dem vurarak býrakýn insanlýðý, Müslümanlarýn dahi fesada uðratýlmasý görülmezken Efe'yi suçlamak da ne demek!

Bu nevi çýkýþlar, öte dünyanýn imtihanýna yönelik mükellefiyetler arasýnda deðil ki... Kaldý ki bunlarý bilmiþ olmanýn Müslümana ne faydasý olur?

Bu söylemlerle Müslümanlar bile asýl olandan uzak tutularak dinden soðutuldular/soðutuluyorlar.

Deizm neden mi hortluyor? Ýþte cevabý ortada!

"Allah'ýn rahmeti sayesinde sen onlara karþý yumuþak davrandýn. Eðer kaba, katý yürekli olsaydýn, onlar senin etrafýndan daðýlýp giderlerdi. Artýk sen onlarý affet. Onlar için Allah'tan baðýþlama dile." (3/159) ilahi buyruðunca insanlara karþý merhametli olmamýz gerekmez mi?

Kavgayla, hakaretamiz sözler, el kol sallamalar, baðýrmalar, tehdit etmeler, zihinleri bulandýracak söylemlerle bir yere varýlamayacaðý aþikardýr.

O yüzden gelin önyargýlarýmýzdan kurtulalým ve sadece bir kediye deðil, bir insana da dokunabilmenin yollarýný arayalým.

En azýndan bunu yapabilenlere þüpheyle yaklaþmayalým ve takdir edelim...