Baþka dünyada yaþýyorlar!

Hangi görüþe mensup olursa olsun tüm partilerin seçim beyannameleri seçmeni memnun edecek vaatlerle doludur.

Ýdeolojik vaatler satýr aralarýna yerleþtirilir ki sýradan seçmen anlamasýn.

Ortak Politikalar Mutabakat Metni'ne de ayný üslup hâkim olmuþ. Kulaða hoþ gelecek bir yýðýn vaat var.

Dikkatli okuyanlar için de bir yýðýn soru iþareti tutarsýzlýk ve bilgisizlik var!

Birbirine benzemez ve güvenmez altý partinin birleþtiði tek nokta olan parlamenter sistem ile vaatleri arasýndaki tutarsýzlýk baþý çekiyor.

Çünkü sistem deðiþikliðiyle ilgili iki sayfalýk bölüm dýþýnda sýralanan 240 sayfalýk vaatlerin hiçbirinin sistemle alakasý yok. O vaatlerin tamamý mevcut sistemde de gerçekleþebilir.

Vaatlerin tamamý beylik cümleler halinde slogan gibi sayýlmýþ ama nasýl gerçekleþtirileceði açýklanmamýþ her vaadin önüne 'Nasýl?' sorusu koyun cevap yok.

Her parti ayný þeyleri vadedebilir!

Öte yandan vaatlerin birçoðu þu anda zaten uygulanan icraatlarý içerdiði için bu metni yazanlarýn Türkiye'yi tanýmadýðý Türkiye'de olan biteni görmediði bilmediði anlaþýlýyor.

Birçok icraatý durdurmak gibi yýkým vaatleri de cabasý!

O yüzden batýlýlar sýcaðý sýcaðýna "Türkiye'deki muhalefet, Erdoðan'ýn mirasýný yýkma sözü verdi" deðerlendirmesi yaptý.

Milleti deðil de batýyý memnun etmeyi amaçladýklarýný itiraf eden altý liderden biri bu metin için, 'Avrupa görecek, aferin Türkiye'ye diyecek' dedi!

Aslýnda sadece bu iki deðerlendirme bile altýlý masanýn hedefinde milleti deðil batýyý memnun etmenin bulunduðunu göstermeye yeterli ama satýr aralarýndaki kimi gizli mesajlara kýsaca temas etmekte fayda var.

"Cumhurbaþkanýnýn kararname çýkarma yetkisine son vereceðiz."(s.13)diyorlar. Kafalarý karýþýk. Parlamenter sisteme geçince zaten cumhurbaþkaný tek baþýna kararname çýkaramaz ki!

"Sivil toplum kuruluþlarýnýn kamu yararý statüsü ve vergi muafiyeti gibi desteklerden yararlanmasýnda eþit, adil ve þeffaf bir yöntem uygulanmasýný saðlayacaðýz."(s.14) vaadi görünürde çok masum bir taahhüt gibi duruyor. Ama CHP'nin lokomotif olduðun bir iktidarda bunun manasý, muhafazakâr vakýf ve dernekleri týpký ÝBB' de yaptýklarý gibi biçecekler demektir!

"Olaðanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinden kaynaklanan maðduriyetlere son vereceðiz.(s.14)taahhüdü de maðdurlarý koruma amaçlý görünüyor.

Bu taahhüt ile FETÖ mensuplarýna selam çakýldýðý ve mesaj gönderdiðini anlamak için FETÖ mensup ve taraftarlarýnýn tepkilerine bakmak yeterlidir. Hemen hepsi alkýþ tutuyor!

"Siyasi partilerin kapatýlmasýna iliþkin davalarýn açýlmasýnda TBMM'nin iznini zorunlu hale getireceðiz."(s.15) taahhüdü HDP'ye selam çakmaktýr ama gerçekte tam bir ikiyüzlülüktür.

Çünkü 2010'da ayný teklifi AK Parti getirdiðinde þimdi teklif ettikleri zorlaþtýrma maddesi CHP oylarýyla reddedilmiþtir!

17. sayfada enflasyonun 2 senede tek haneli rakama düþürüleceði, ortalama büyüme hýzýnýn yüzde 5 olacaðý, beþ yýlda 5 milyon istihdam saðlanacaðý, gelirin iki katýna çýkarýlacaðý taahhüt ediliyor ama nasýl gerçekleþeceði açýklanmýyor.

Bu taahhüdü her parti böyle rahatlýkla yapabilir.

Önemli olan seçmeni ikna edecek 'Nasýl?'ýn cevabýný vermektir!

"TCMB'nin Ýstanbul'daki birimlerinin tekrar Ankara'ya taþýnma sürecini mümkün olan en kýsa sürede saðlayacaðýz." taahhüdü ise bir sayfa sonra yaptýklarý "Ýstanbul'u gerçek anlamda bir Finans Merkezi yapacaðýz"(s.19) taahhüdüyle çeliþmektedir!

"OSB'ler bünyesinde ilgili paydaþlarýn yönetiminde bulunduðu Teknoloji Liseleri kuracaðýz."(s.19) vaadini yazanlarýn, Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn sanayicilerle dayanýþma içinde meslek liseleri programladýðýndan haberleri yok anlaþýlan.

Tarým alanýndaki taahhütlerin büyük kýsmý zaten bugün hayata geçmiþ uygulamalardýr.

"*Savunma Sanayiinde özel sektörün önünü açacak ve sektörde adil rekabeti saðlayacaðýz."(s.23) taahhüdü de konuyu bilmeyenler nezdinde sanki iktidar özel sektörün önünü kapatýyormuþ gibi bir intiba býrakabilir. Gerçek ise 2002 yýlýnda savunma sanayiinde sadece 56 þirket varken bugün iki binden fazla þirket rekabet etmektedir.

Bu cümle ÝHA'lara SÝHA'lara dokunmak isteyenlerin hezeyaný olsa gerek!

" Geliþtirme takvimleri sürekli sarkan Milli Muharip Uçak, Jet Eðitim Uçaðý, Altay Tanký, TF 2000 Firkateyni, 4G ve 5G baz istasyonu ve að alt yapýsý, askeri gözetleme ve iletiþim uydularý ve benzeri projelerin gerçekçi þekilde hayata geçirilmesi ve tamamen yerlileþtirilmesi için ayrý ve özel bir bütçe oluþturacak, gerekli uzman personel tahsisini gerçekleþtireceðiz."(s.23) Bu taahhüt de iktidarý konuya gerçekçi yaklaþmadýðý iddiasýnýn farklý biçimde telaffuzu olarak tezahür etmiþ!

Savunma sanayiinde yüzde 20'lik yerlilikten yüzde 80'le çýkýlmýþ olmasý altýlý masaya göre gerçekçi deðilmiþ!

'Yazýklar olsun!' diyenler 'Gözleri var görmez' diyenler ne kadar haklý deðil mi?

Doðalgaz ve madenlerle ilgili taahhütlerinin tamamý zaten iktidar tarafýndan yürütülen icraatlar!

Ulaþýmla ilgili taahhütlerini okuyunca Baþkan Erdoðan'ýn icraatlarýný sayýyorlar zannedersiniz!

'Atatürk Havalimanýný yeniden uçuþa uygun hale getirecek, Esenboða Havalimaný'nýn Anadolu þehirlerinin yurtdýþýna alternatif çýkýþ kapýsý haline getirilmesini saðlayacaðýz.'(s.26)

Bunlarýn hakikaten Türkiye'den haberleri yok!

Atatürk havaalaný tamamýyla kapanmadý. Bir pisti açýk ve kargo ve acil hizmetler için uçuþa uygun ve kullanýlýyor. Yolcu trafiðini kastediyorlar ki Ýstanbul Havaalaný son metro ulaþýmýyla eksiðini de tamamladý ve þu anda dünyanýn en kaliteli alaný oldu.

En son Fazýl Say Ýstanbul Havaalaný'nýn dünyanýn en iyisi diye yazýnca da küplere bindiler.

Esenboða Havalimaný'ndan ve Anadolu'daki havaalanlarýndan yurt dýþýna çýkýlmadýðýný zannediyorlar!

Hakikaten bunlar baþka dünyada yaþýyorlar!

Antalya, Trabzon, Ýzmir, Bodrum, Dalaman, Alanya yurtdýþý seferlerine açýk.

Ayrýca ihtiyaç halinde özellikle gurbetçilerin taleplerini karþýlamak için yaz döneminde Adana, Kayseri, Gaziantep, Diyarbakýr, Malatya, Elazýð, Konya, Samsun, Ordu ve Eskiþehir havaalanlarý da yurt dýþý uçuþlarda kullanýlýyor!

Umre ziyareti gibi ihtiyaç halinde diðer bütün havaalanlarý yurt dýþýna gidiþ dönüþ için açýlýyor!

Ama altý masaya sorarsan Ankara havaalaný bile yurt dýþý uçuþlara kapalý!

Bunlar hakikaten baþka dünyada yaþýyorlar!

Var olan birçok uygulamayý taahhüt olarak yazýp kamuoyunu yanýltmaya çalýþtýklarý gözleniyor ki vatandaþ hizmetleri bizzat aldýðý için bu metnin etkisi çok sýnýrlýdýr.

Evet, savunmak isteyenler için çok malzeme var ama satýr aralarýna yerleþtirdikleri vaatlerle hem batýyý hem de emperyalistlerin uzantýsý terör örgütlerini memnun edecek ifadelerle seçim yatýrýmý yapýyorlar!

Söylediðim gibi taahhütlerin tamamý bütün siyasetçilerin sayabileceði vadedebileceði þeyler. Bir de bunun uygulanma tarafý var ki CHP'yi Ýstanbul'da ve Ankara'da görüyoruz.

Sosyal yardýmlar yaþlýlar engelliler ve saðlýk konusunda hakikaten yapýlanlarý bilmiyor bu metni yazanlar.

2002'den beri öðrencilere ders kitaplarýnýn ücretsiz daðýtýldýðýndan bile haberleri yok, kitaplarý bedava daðýtacaklarýný taahhüt ediyorlar

Uyuþturucu ile mücadelede de kör ve saðýrlar!

"Dýþiþleri Bakanlýðý bünyesinde Diplomasi Akademisi kuracaðýz."(s.39)diyerek gözümüzün içine baka bakan yalan söylüyorlar. Çünkü Diplomasi Akademisi Baþkanlýðý 1968'den beri zaten var. Önce eðitim merkezi olarak kurulmuþ 2010 yýlýnda adý Dýþiþleri Bakanlýðý Diplomasi Akademisi Baþkanlýðý olmuþtur!

Dýþiþleri bakanlýðý sayfasýna girseler görebilecekleri akademiyi vadedecek kadar devletten habersiz bunlar!

Baþka âlemde yaþýyor bunlar!

"Milli davamýz olan Kýbrýs sorununa adil ve kalýcý bir çözüm bulunmasý amacýyla KKTC'nin ve Kýbrýslý Türklerin kazanýlmýþ haklarýný koruma ve iki toplumun egemen siyasi eþitliðini saðlama hedeflerini gözeteceðiz"(s.40) derken de artýk adada iki devletli aþamaya geçildiðini görmezden geliyorlar ve hâlâ federasyon peþindeler

" Türkiye'nin yeniden F-35 projesine dönmesi için giriþimlerde bulunacaðýz."(s.40) derken acaba neyi hedefliyorlar? Türkiye bugüne kadar hangi adýmý ihmal etmiþ?

Yoksa S 400'lerden vaz geçerek mi ABD'yi ikna edecekler?

" Millî Savunma Bakanlýðý teþkilat yapýsýný gözden geçirecek, Kuvvet Komutanlýklarýný tekrar Genel Kurmay Baþkanlýðý'na baðlayacaðýz."(s.41) taahhüdü týpký parlamenter sistemine dönüþ arzusu gibi eski vesayet sistemine dönüþ mesajýdýr!

"Sýnýrlarýmýzý elektro optik kuleler, aydýnlatma sistemleri, gece görüþlü kameralar, insansýz hava araçlarý, entegre güvenlik sistemleri ve gerekli hallerde duvarlarla tahkim edecek, kaçak geçiþlere kesinlikle müsaade etmeyeceðiz."(s.42) taahhüdüyle saydýklarýnýn tamamý þu anda sýnýrlarýmýzda uygulanýyor ve eksikler hýzla tamamlanýyor.

Evet, bu metni hazýrlayanlar Türkiye'yi tanýmayan bilmeyen masa baþýnda rapor yazarak siyaset yaptýklarý zanneden akýl mantýk fukarasý insanlar maalesef!

Gerçekten Türkiye'de yaþamýyor bunlar!

"Siyasi partiler ve seçim mevzuatýný "Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalýþmalarý demokrasi ilkelerine uygun olur." þeklindeki anayasal kurala uygun biçimde ve özellikle parti içi demokrasinin güçlendirilmesi amacýyla yeniden düzenleyeceðiz."(s.55) Þu taahhüde güler misin aðlar mýsýn? Mantýk düz söylem doðru ama bunu yapmak için iktidar olmasýna gerek yok ki CHP'nin? CHP içinde parti içi demokrasi mi var? Lider tek belirleyici deðil mi? Bu taahhüdün inandýrýcý olmasý için CHP mesela milletvekili adaylarýný önseçimle belirleyebilir. Yapýyor mu? Tam tersine uygulanan kýsmi önseçimi bile iptal etti! CHP cumhurbaþkaný adayýný parti içi demokrasiyle mi belirliyor? Ýllere ilçelere delegelere üyelere mi soruyor yoksa grup baþkan vekilinin bile bilmediði adayý kendisi ilan edip týpýþ týpýþ oy vereceksiniz mi diyor? Bu mu parti içi demokrasi?!

"Seçimle gelenin seçimle gitmesini güvence altýna alacak, yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkýný yok sayan kayyum uygulamalarýna son vereceðiz. * Seçilmiþ yöneticilerin görevlerine bir yargý kararý olmadýkça son verilememesini güvence altýna alacaðýz."(s.60)

Bu taahhüt de masum görünüyor. Lakin bunun HDP'ye dolayýsýyla PKK'ya ve arkasýnda emperyalist güçlere mesaj olduðunu anlamýyor mu toplum?

Yazacak daha çok tespit var ama bugünlük bu kadar.

Yazýya Mehmet Barlas'ýn 1 Þubat Çarþamba günü yaptýðý þu tespit ile nokta koyalým: "Ortak Politikalar Mutabakat Metni (...) "FETÖ'ye, PKK'ya, askeri vesayete, LGBT'ye, Batý'daki Türkiye düþmanlarýna ve tabii ki en önemlisi ABD'ye göz kýrpan bir metin" oluþturmayý baþarmýþlar. Kendilerini tebrik etmek gerekir."

ABD de mesajý almýþ olmalý ki konsolosluklarý kapattýrýyor ve kimi medya kuruluþlarýna yeniden para yaðdýrýyor!

Neden acaba?!