Başörtüsü zulmüne devam

Şeyma Bakan...

Genç ve yetenekli bir kızımız...

Afyon Kocatepe Üniversitesi Teknoloji Fakültesi öğrencisi...

Başörtülü...

Pırıl pırıl...

Annesi de başörtüsü mağduru...

Staj için Orhan Holding bünyesindeki Matay Otomotiv’e başvuruda bulunuyor...

Mesleki bilgisi ve zekası su götürmez...

Hemen işe başlayabileceği söyleniyor.

“Ama” diye bir itirazla karşılaşacağını hiç hesaba katmadan sevinirken mülakatı yapan zat aniden konuya giriyor...

“Başörtüsünü çıkarmanız lazım...”

Şeyma’nın anlattıkları utanç verici bir ayrımcılığın belgesi:

“Yüzüme bakmadılar. Aşağılayıcı ses tonunu kullandılar.”

Bu bir zulüm değil de nedir?

Hâlâ başörtüsünden dolayı uğranılan ayrımcılık mı acıtıcı yoksa gencecik Şeyma’nın uğradığı sözel ve davranışsal şiddet mi?

Kadın Hakları konusunda mangalda kül bırakmayanlar kaç gündür sus-pus...

Onların yaptığı da utanç verici bir ayrımcılıktır aslında...

Aynı davranışa başı açık bir kızımız uğrasaydı yeri göğü inletirlerdi...

Ne yazıktır ki susmakla yetiniyorlar...

Susmak, suça ortaklık demektir...

Herkes bilsin ki benzer bir davranışa başı açık bir kızımız maruz kalsaydı aynı tepkiyi koyardım.

Kim ki kılık kıyafet üzerinden ayrımcılık yapıyorsa onlar bölücüdürler...

Hayat tarzları üzerinden ayrımcılık yapanlar demokrasiden ve insanlıktan bi-nasip alçaklardır.

Kim ki inancı, dini, hayat tarzı, ırkı, mezhebi, giyim tarzı ne olursa olsun insanlarımız arasında ayrımcılık yapıyorsa bilesiniz ki onlar bu ülkenin birliğine düşmandırlar...

Bahsi geçen holding kimindir bilmem.

O mülakatı yapan şahıs kimdir tanımam.

Ama şunu çok iyi bilirim ki o holdingin patronu şayet o densizliği yapan yetkiliyi kapı önüne koymazsa o suçun ve utancın failidir.

Şeyma’yı o aşağılayıcı sözlerle inciten hepimizi incitmiştir.

O şahıs her kimse açığa çıkartılmalıdır.

Savcılarımız hukuken bu ayrımcı şiddetin faili için gereğini yapmalıdır.

O insan müsveddesini hepimizin tanımaya hakkı vardır.

Annesi başörtüsü mağduru olan Şeyma’ya o travmayı yaşatan kişinin yapıp ettiği yanına asla kâr kalmamalıdır.

O holding gereken duyarlılığı göstermelidir.

AK Parti iktidarı döneminde bu yapılınabiliyorsa demek ki malum zihniyetin iktidarında 28 Şubatçı zihniyet hortlar.

Bu mesele Şeyma’nın kişisel meselesi değildir.

Hepimizin meselesidir.

Hep birlikte bu meselenin takipçisi olmalıyız.

Kendi adıma işte açık açık söylüyorum: Şeyma’nın şahsında inancım ve zihniyetim aşağılandığı için bu davranışı sergileyen kişinin ve ona arka çıkan holdingin yakasını bırakmayacağım.

Demokrasi asıl başkalarının özgürlüğü söz konusu olduğunda takınılan tavrın adıdır.

Bu ülkenin demokrasiden, insan haklarından ve bahusus kadın haklarından yana olan herkesi göreve çağırıyorum.

Ve Şeyma kızımıza sesleniyorum:

Sakın yalnız olduğunu düşünme!

Hepimiz sonuna kadar yanındayız senin!

Ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağımızdan kuşkun olmasın!

Bu ülkede 28 Şubat zihniyetini hortlatmak isteyenlere asla geçit vermeyeceğiz!