"Ýsrail Sorunu"nun oluþturduðu kriz gittikçe derinleþiyor.
Buna karþýn sesleri bastýrýlmaya çalýþýlsa da, batýda siyasilerin sesi daha çok çýkmaya baþladý.
Ama yine de tarihi alýþkanlýklarý hemen devreye giriyor...
Aforoz; dogma hukukundan modern hukuka gizli bir þekilde aktarýlmýþ.
'Özgürlükler diyarý' olarak kodlanýyor ya Batý...
Kriz anlarýnda birden gerçek yüzü ortaya çýkýveriyor.
O kadar ki...
Gazze'de ateþkes yapýlsýn çaðrýsýna bile tahammülleri yok.
Ýngiltere Bilim, Teknoloji ve Ýnovasyon Bakaný Michelle Donelan'ýn Parlamento Özel Sekreteri Paul Bristow, sýrf bu çaðrýyý yaptýðý için görevden alýndý.
Gerekçe ne peki?
"... kolektif sorumluluk ilkeleriyle tutarlý olmayan yorumlar!"
Alýn size özgürlük!
Batý bireyin, doðu cemaatin diyarýdýr derler ya...
Aldýrmayýn siz.
Batýda birey yýðýnsaldýr.
Varlýðýnýn da fikrinin de bir ehemmiyeti olmayan yýðýnýn içinde hepi topu edilgen bir nesne.
Mevzuatý aþmaya çalýþmaya gör!
Allah muhafaza, baþýna gelmedik kalmaz.
Hukuku imdada çaðýrýrsanýz...
Bilakis sizin infazýnýzý o mevzuat yýðýný gerçekleþtirir.
Bizim bazý aklý evveller ise batýdaki bu duruma 'düzen' derler.
Sömürünün oluþturduðu refah bu gerçekleri gizliyordu.
Þimdi üç-beþ Siyonist bezirganýn peþine takýlmýþlar...
Siyonistlerin katliamlarýna "Ýsrail'in savunma hakký vardýr" söylemlerinin altýna gizlenerek destek oluyorlar.
SESLER YÜKSELÝYOR
Batý'da devletler ne yaparsa yapsýnlar...
Kriz, sokakta daha farký tecelli ediyor.
Sokaklar kaynýyor.
Milyonlar Filistinliler için yürüyor.
Evet, Ýsrail'in katliamlarý vicdanlarý harekete geçirdi.
Filistinlilerin ölüm karþýsýndaki sekineti ise insanlarýn korkularýný yenmelerini saðlýyor.
Amerika'da özellikle sosyal medya üzerinden insanlar videolar yayýnlayarak pompalanan korkulara karþý isyanlarýný dile getiriyorlar.
Birine rastladým...
Diyor ki: "Bu lanet açgözlüler ... için savaþmaktansa hayatýmýn geri kalanýný bir hapishane hücresinde geçirmeyi tercih ederim."
Ýnancýn hýnca karþý zaferi bu.
Batýlýlar, demokrasiyi kullanarak oligarþik bir düzen oluþturdular.
Hukuku, insan haklarýný perde yaparak çýkarlarýný daha da geniþlettiler.
Ve aklý iptal ettiler.
Sonuç: katil Ýsrail'in þiddet kapanýna sýkýþmak.
ULUSLARARASI HUKUK AMA NEREYE KADAR
Ýsrail'in kapanýndan çýkýþ yolu akýl!
Fakat Batý'nýn çýkarlarý buna engel oluyor.
Türkiye, bu noktada yeni bir yol bularak bu kapaný kýrabilir, kýracaktýr da.
Ama nasýl?
Þu ana kadar serin kanlý bir þekilde, diplomasi yoluyla süreç yönetiliyor.
Gerçekçi ve akýlcý politikalar izlemek...
Ortalýk yangýn yeri iken gerçekten zor.
Bu yangýný söndürmek için –evet- aklý kaybetmeyeceðiz.
Örgütle örgüt olmayacaðýz.
Böylesine kaosun bir strateji olarak belirlendiði bir dönemde...
Kuruluþu itibarýyla bile sorunlu olan...
Hadi biraz daha açýk konuþalým:
Carl Schmitt'in ifadesiyle, "Hýristiyan-Avrupa dýþýndaki, yeni topraklarýn paylaþýlmasýna" dayanan "uluslararasý hukuka(!)" raðmen bunu baþarmak zorundayýz.
Ama öyle bir zamandayýz ki...
Bütün kavramlarý, konularý kökten tartýþmaktan baþka çaremiz yok.
Ve açýk söyleyelim, kopuþ kaçýnýlmaz.
Ýstesek de istemesek de bu gerçek karþýmýzda duruyor.
Neden?
Nasýl ki "Ýsrail Sorunu", "Batý Sorunu"nun bir uzantýsý ise...
Bugünkü korkunç katliam da Batý'nýn katliam stratejilerinin bir uzantýsýdýr.
"Hukuk" ve "insan haklarý" söylemi bu gerçeði örtemez...
Çünkü Batý'da hukuk da, insan haklarý da araçsaldýr.
Ýnsanlýk adýna 'adalet' ve 'ortak iyi' üretmek için deðil, Batý'nýn âlî çýkarlarýnýn temini içindir.
Adalet üretemeyen hukuk metinleri bozguncudur.
Lehine olanlara çýkarlar saðlarken, aleyhine olanlara zulüm gördürür, kan ve gözyaþý döktürür.
Özetle; uluslararasý hukuk, sömürge topraklarýný kimin alacaðýna iliþkin bir denge stratejisidir.
Artýk ayyuka çýkan tezgâh budur!