‘Beni kaybettin!' diyen bir nesli anlamak ve enkaz altýnda kalan deðerlerin acýsýný hissetmek..

Bugün, Hz. Ýsâ Mesih Aleyhisselam'ýn -gregoryen takvimine göre- muhtemel milâd (doðum) günlerinden birisi olarak kabul edilen yeni bir yýlýn,2024'ncü yýlýn ilk günü..

Ýnanç ve kültür konularýndaki çalýþmalarýyla tanýnan David Kinnaman isimli ve Kaliforniyalý bir araþtýrmacýnýn Türkçeye, 'Beni kaybettin..' adýyla çevrilen 'You Lost Me:...' isimli eserinde 'Genç Hristiyanlar Neden Kiliseyi Terk edip Ýnancý Sorguluyor?' konularý, daha çok da 16-29 yaþ aralýðýnda olanlarýn zihin dünyalarýný irdeleyerek ele alýnmýþ..

Bu konu, sadece Hristiyanlar için deðil.. Baþka inanç konularýna veya ideolojik yönelimlere baðlý olanlarýn zihinlerinde de yer aldýðý kolayca reddedilemeyecektir.

Yazar, 'medyaya bir de 'Hristiyan gözüyle bakýn..' demekte..

Bunu söylerken, þöyle bir akýl yürütüyor, yazar: 'Tek baþarabildiðimiz, çocuklarýmýzý, medya þiddetinden cinsiyet konularý ve küfürlerden uzak tutacak birkaç 'cýss..' belirlemekse, baþarýsýz olmaya devam ediyoruz demektir. (...) Çocuklarýmýzý medya kullanýmlarý hakkýnda Hristiyan'ca ve Ýncil'e uygun bir þekilde düþünmeye yönlendirmeliyiz.. ' dedikten sonra, eleþtirdiði eðitim þeklinin kendi üzerindeki etkilerinden de örnekler veriyor ve '15-16 yaþýndayken beni de kaybettiniz.. Fakat 20'lerin baþýnda gerçeði aramaya baþladým. Arayýþým, beni tekrar Mesih'e götürdü..' diyor..

Ayný konularda biz Müslümanlarýn da zihinlerimizi meþgul eden sýkýntýlarýmýz yok mudur ve çözümü de, kendi inanç kaynaklarýmýzdan sorup, öðrenmeye çalýþmalý deðil miyiz?

*

Bu vesileyle, son günlerde 'Munther Ýsaac' isimli genç bir kardinalin kilisede yaptýðý bir Noel vaazýnýn videosunda verdiði mesaj dikkat çekiciydi. 'Mesih enkaz altýnda.. ' diyordu, Siyonist Ýsrail rejiminin Gazze'de ve bütünüyle Filistin'de iþlediði cinayetlere deðinirken..

23 Aralýk günü Filistin'de, Beytlehem'de bir kilisede yaptýðý vaazýn videosunu dikkatle izlerken, aslýnda bütün Enbiyaullah'ýn insanlýða vermek istedikleri mesajýn bu þekilde olduðunun anlaþýlmasý lâzým..

Hakikati ifade etmek, herkese yakýþýyor.. Merak edenler, '@munther_isaac' linkinden takip edebilirler. Evet, insan olmanýn, vicdan sahibi olmanýn en güzel örneklerinden birini, en azýndan bu vaazýnda sergiliyordu bu hakperest kiþi... Benzer konuþmalarý yapan bazý 'haham'lara da rastlamak mümkün..

Hattâ kendilerini, ateist veya agnostik olarak bildiren nice yüzbinlerin de, Ýsrail rejiminin Gazze'deki korkunç barbarlýðý karþýsýnda sergiledikleri protesto gösterilerine de ancak saygý duyulabilir..

*

Ama, Hristiyan dünyasý adýna en yetkili olarak konuþma durumunda olan Papa'dan da böyle asil bir çýkýþ beklenirdi; o ise, bu konuda cýlýz kaldý.. Diðer Hristiyan sorumlularýn davranýþlarýna gelince.. Amerikan Baþkaný ve baþýnda bulunduðu yönetim sistemi, Siyonist Ýsrail rejimine ilave olarak göndereceði silahlarý, Amerikan Kongresi'ni bile, ikinci kez 'by-pass' ederek daha fazla cinayet iþletmek, daha korkunç bir barbarlýk sergilemek, daha nice binlerce bebek, annelerini ve savunmasýz sivil Filistinlileri öldürtmek yolunu tercih ettiler, 30 Aralýk günü..

*

Bu vesileyle Dostoyevski'nin eserlerinden birisinde anlattýðý ve sadece Hz. Ýsâ ve baðlýlarý için deðil, bütün ilahî peygamberlerin baðlýlarýnýn þu veya bu derecede sergiledikleri periþanlýðý da anlattýðý için, ibretlik bir hikayeyi özetleyelim:

Diyor ki, Dostoyevski:

'Ortaçað'da, Ýspanya'da bir Pazar yerindeki halkýn arasýna, gökten Ýsâ Mesîh iniverdi..

Halk þaþkýn olarak etrafýnda toplandýlar ve aðlaþmaya baþladýlar.. Ýsâ onlara , 'Sizler kimlersiniz?' deyince, 'Biz senin ümmetiniziz efendimiz.. ' dediler.

Ýsâ onlara, 'Öyleyse bu haliniz nedir böyle?' dedi..

Onlar da, 'Ey Kutsal Peder, baðýþla bizi.. Biz câhiliz, fakiriz, çaresiziz, güçsüzüz..' dediler.

O sýrada, þehrin kardinali geldi ve þöyle bir baktý o yabancýya ve, polise, 'Þu meczûbu zincirleyip atýn zindana!..' dedi..

Polis emredileni yaptý..

*

Akþam olup, el-ayak ortalýktan çekilince.. Evlerde, insanlar, 'Gökten indi, gördük.. Ýsâ Mesîh idi..' diye konuþmalarýný evlerin derinliklerinde sürdürüyorlardý.

Kardinal, gece yarýsýna doðru, polisi alarak zindana geldi ve zincirleri çözdürdü ve, 'Ey Ýsâ Mesih, inanýyorum ki, sen Ýsâ Meih'in.. Ama, niye geldin? Biz burada senin adýna bir düzen kurduk.. Þimdi sen bütün her þeyi alt-üst edeceksin..

Ya, hangi yoldan geldiysen, çek git; ya da, bir kez de ben gererim, seni çarmýha!' dedi..

*

Ýsâ Mesih, baktý ki, ümmeti câhil, fakir, çaresiz, güçsüz; kendi adýna hükmedenler ise, güçlü, örgütlü, zâlim..

Gecenin karanlýðýnda zindanýn demir parmaklýklarý arasýndan süzülüp gitti , göklere..

Ve Dostoyevski, sözünü þöyle baðlar: 'Biz Hristiyanlar asýrlardýr, 'Ey Ýsâ Mesih, gel!..' diyoruz ya; niye gelsin, deðiþen ne ki?'

*