Coþkun BAÞBUÐ
Coþkun BAÞBUÐ
Tüm Yazýlarý

Bir babayiðit yok mu?

Ýzmir...

9 Eylül 2022

Tarkan konseri

Alsancak meydaný, insan seli.

Alanda bulunanlara "Ne için buradasýnýz" diye sorduðunuzda hepsi bir aðýz coþku ve neþe içinde baðýrýyor;

"Tarkan konserine geldik."

Oysa etkinliðin ana nedeni 9 Eylül.

Yani bir ülkenin düþman iþgalinden kurtuluþunun yýldönümü.

Hal bu iken alandakileri oraya getiren güç Tarkan'ýn vereceði konser.

Evet, acý ama maalesef gerçek bu.

Konsere gelenlere "Geliþ nedeniniz sadece konser mi, 9 Eylül'ün bir anlamý yok mu?" diye sormaya kalkarsanýz alacaðýnýz cevaplar sizi sükûtu hayale uðratýr.

Dev kalabalýktan sadece bir avuç insanýn cevap verebildiðini görür ilk þoku yaþarsýnýz ardýndan çoðu cevabýn da yarým yamalak olduðunu görerek ikinci þoku.

Tüm bunlardan daha da kötüsü o bir avuç insanýn da umurunda deðildir günün anlam ve önemi.

Tarkan geldi ya gerisi teferruattýr onlar için...

Bu kadar mý Ýlgisiziz...

Maalesef...

Denemesi bedava.

Ýstediðiniz kadar zorlayýn, istediðiniz kadar tepinin "9 Eylül nedir?" sorusuna alacaðýnýz cevap iki kelimeyi geçmez;

"Ýzmir'in kurtuluþu"

Cevabýn hepsi bu, iki kelime ve detay da yok...

Bu trajedi sadece 9 Eylül için mi geçerli?

Felaket tellalý olduk ama maalesef diðerleri için de durum ayný.

23 Nisan, 19 Mayýs, 30 Aðustos, 29 Ekim ...

Yine insanlar konserlerde, yine insanlar meydanlarda, hepsi dans ediyor hepsi eðleniyor ama sorsanýz hepsi de milli bir günü kutluyor.

Sorun "Ne oldu 29 Ekim'de".

Alacaðýnýz cevap bellidir.

"Atatürk Cumhuriyeti ilan etti."

Hepsi dört kelime, hepsinde durum ayný.

Atlar mý küreselin oðlu böylesi hayati bir konuyu, hiç boþ býrakýr mý meydaný...

Duyarlý vatanseverler olarak içinizden "Ne olur sadece Ýzmir'de böyle deyin." dediðinizi duyar gibiyim ama üzgünüm maalesef 81 vilayette durum ayný.

Nereye giderseniz gidin böylesi anma günlerimiz genellikle; gündüz istiklal marþý ve bir konuþma ile gece ise sanatçý konseri ile geçiþtiriliyor.

Ne anladýk bu iþten?

Nerede O Eski Günler...

Eskiden il ve ilçelerimizin kurtuluþ günleri kutlanýrdý.

O günlerde törenler yapýlýr, temsili düþman iþgali ilk ve orta okul öðrencilerimiz tarafýndan meydanlarda tiyatro edilirdi.

Ne oldu o gösterilere?

FETÖ kontrolü ele geçirir geçirmez ilk yaptýðý iþ tüm yurtta bu uygulamalarý yasaklamak oldu.

Neydi sebep?

El kadar çocuklarýn ellerine silahlarý tutuþturuyoruz, körpecik beyinlere düþmanca duygular aþýlýyoruz. Oysa günümüz dostluk, barýþ ve diyalog dönemi. Bundan böyle anma günlerinde bu tür tiyatrolar yapýlmayacak dendi ve yasaklandý.

15 Temmuz Günü...

Türk milletinin ipten döndüðü, caným Anadolu'nun iþgal edilmek istendiði gün.

Böylesi bir gün; tek bir günde anlatýlamayacak kadar önemli, yazýlan destan tek bir güne sýðdýrýlamayacak kadar büyük bir destandýr.

Ama maalesef biz bu yüce destaný bir güne sýðdýrmaya çalýþýyoruz.

Oysa bu diriliþ, ulusun ayaða kalkýþ hikayesi bir hafta boyunca kutlanmalý, yapýlanlar, yaþadýklarýmýz bir hafta boyunca insanlarýmýza ve dünyaya anlatýlmalýdýr.

Biz eðer 15 Temmuz'u diðerleri gibi bir güne sýðdýrýr, iþi konser etkinliðine çevirir, destaný eðlenceye dönüþtürürsek inanýn gelecekte aðýr bedeller öderiz.

O halde...

Ne Yapmalý?

Bu konularda yapýlacak en doðru iþ bu tür kutlamalarý özellikle 15 Temmuz'u hafta olarak kutlamaktýr.

Hafta boyunca her gün örgütü anmak, örgütün yaptýklarýný insanlara resimlerle, filmlerle, konferanslarla anlatmak en etkili çözümdür.

Duyarlý devlet kurumlarýmýz, televizyon kanallarýmýz, yazýlý medyamýz bu konuda inanýlmaz hassaslar ve iþin hakkýný veriyorlar. Biz de burada haklarýný teslim edelim.

Çok iyi belgeseller yapan, filmler çeken, diziler yapan medyamýz var ama yeterli deðil. Bu iþ topyekûn mücadele gerektiriyor.

Benim sözüm bu iþi günlük görenlere, bu mücadelede eksik kalanlara...

Bu eksikliklerden dolayý alýnmasý gereken tedbirler ve yapýlmasý gerekenlerle ilgili çaðrýda bulunmak istiyorum.

Acil... Diziler, Filmler, Belgeseller...

Acilen sinema sektörümüz, televizyon dünyamýz bu konuda açýklarýmýzý kapatacak tedbirler almalýdýr.

Tarihi þerefle dolu, kahramanlýklarla dolu bir milletiz, anlatýlacak onca destanýmýz var ama maalesef bu þaný gelecek nesillere aktaracak görsellerde ciddi eksikliklerimiz var.

Üstelik bu eksiklikler çok eskiye dayanýyor.

1974 Kýbrýs Barýþ Harekâtý...

Banyo küvetinde yapýlan katliamlar, diri diri yakýlan Türkler, katledilen köyler, iþkenceyle öldürülen Yüzbaþý Cengiz Topeller...

Var mý haklarýnda bir sinema filmi?

Yok...

Ben Kýbrýs Barýþ Harekâtý ile ilgili bir tek film biliyorum, o da rahmetli Cüneyt Arkýn'ýn baþrolünü oynadýðý "Önce Vatan" filmi...

Fýrat kalkaný, Zeytindalý, Barýþ Pýnarý harekâtlarý...

Bu destanlar da durum farklý mý?

Bu destanlardan herhangi biri Amerika, Ýngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkeler de olsa tahmin edebiliyor musunuz kaç dizi, kaç belgesel, kaç sinema filmi çýkarýrlardý.

Tahmin edebiliyor musunuz ellerinde bir Ömer Halisdemir olaydý dünya sinemalarýnda kaç seri film yaparlardý?

Rambo diye olmayan kahramaný yaratan Amerika, bu fýrsatlar eline geçse neler yapmazdý ki?

Peki, biz bu filmleri, dizileri yapamaz mýyýz?

Hem de en iyisini yaparýz ama enteresandýr gizli bir güç bu süreci öyle sinsice engelliyor ki asla yol alamýyorsunuz.

Ýþte bu zinciri kýrma adýna Cumhurbaþkanýmýzýn lisanýyla sesleniyorum...

Bir babayiðit yok mu?