Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn onur konuðu olduðu törenle bu yýlki Necip Fazýl Ödülleri sahiplerini buldu.
Gazetemiz Star'ýn kültür ve sanat dünyamýza armaðaný olan ödüller, 2014 yýlýndan beri veriliyor.
Star'ýn bu büyük kadirþinaslýðý, vefasý gazeteciliðin ötesindedir.
Necip Fazýl Kýsakürek'i anmak, onun dava adamlýðýna, milletimize, bilhassa gençliðe örnek olan büyük mücadelesine sahip çýkmak bugün derin anlamlar taþýyor.
Hemen söylemeliyiz ki, gençliðinde Necip Fazýl'dan feyiz alan Erdoðan'ýn, Cumhurbaþkaný olarak üstada sahip çýkmasý yeni nesiller için heyecan ve þevk kaynaðýdýr.
Necip Fazýl'ýn görmezden gelindiði, ademe mahkûm edildiði, ötekileþtirildiði, hýrpalandýðý dönem hatýrlanýrsa, Cumhurbaþkanlýðý makamýnýn büyük dava adamýný sahiplenmesi, onun manevi ve kültürel mirasýna yaþatma gayesine öncülük etmesi her türlü takdirin üzerindedir.
Geçen yýlki ödül töreninde Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Bu ödüller, kendileri dýþýnda hiç kimseye var olma hakký tanýmayan, fikir ve sanat dünyamýzýn zorbalarýna karþý açýlmýþ bir bayraktýr" demiþti.
Konferanslarýnda Necip Fazýl'ý takdim eden genç, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaþkaný.
Evet, nereden nereye...
Sadece Batý himayesindeki vesayet düzeninin zincirleri koparýlmadý, fikir ve sanat dünyamýzdaki vesayet çarklarý da parçalandý/parçalanýyor.
Necip Fazýl, karanlýðýn koyulaþtýðý bir dönemde dava meþalesini taþýyan kahramandýr.
Tek parti döneminin kibirli, þýmarýk tayfasýnýn, kendilerinden baþka kimseyi önemsemediði, insan yerine bile koymadýðý, zorbalýk ve dayatmalarla aziz milletimizi Batý'nýn yaþam tarzýnýn mukallidi yapmaya çalýþtýðý bir devirde, hakikati, milletin evladý olmanýn onurunu haykýran adamdýr Necip Fazýl Kýsakürek...
Rahmetli üstat milletimizin ruh köküne baðlý bir gençlik istiyordu. Tabularý yýka yýka, vesayetin tuzaklarýný boza boza elhamdülillah, geldi o gençlik.
Necip Fazýl, 80 yýllýk çileli ömrü ile beklediði gençliðe, sabrý da devretti.
Sayýn Cumhurbaþkaný, hükümetimiz, gazetemiz Star, Necip Fazýl'a sahip çýkarak; ilim, kültür ve sanat dünyamýza öncülük edecek mümtaz isimleri yüreklendirirken, Türkiye'nin Yüzyýlý için yeni ufuklar açýyor.
Yeni nesillerimizi "Z kuþaðý" diye yaftalamaya çalýþan, gamsýz, davasýz, sorumsuz nesillere övgüler düzmeye teþne odaklara karþý Necip Fazýl'ýn davasýna sahip çýkmak, bir aslýna dönüþ, yeniden diriliþ hamlesidir.
Hain FETÖ darbe giriþimine, PKK bölücülüðüne, yabancý ideoloji dayatmalarýna karþý yerli ve milli olmanýn kýymetini hatýrlamaktýr.
Necip Fazýl, bir cesaret, direniþ, mücadele önderidir.
Kalabalýklarýn önüne geçerek haykýran, bir neslin kaybolmasýný önleyen adamdýr.
Ayasofya'ya takýlan zincirlerin kýrýlacaðýný o günlerde haykýran adamdýr.
Necip Fazýl, resmî tarihin yalanlarýna baþkaldýran adamdýr.
"Sultan Ýkinci Abdülhamit'in hâkim zihniyet tarafýndan 'kýzýl sultan' olarak anlatýldýðý bir dönemde; Abdülhamit Han'ý, Batý karþýsýnda kale gibi duran ve Türk'ün ruh kökünü kurutmaya çalýþanlarla amansýz mücadele veren muazzam bir þahsiyet olarak tanýtmýþtýr."
1947 yýlýndan, 1983 yýlýna kadar tam 8 kez hapse giren bu kahramanýn elbisesi çileden dokunmuþtur.
Sakarya Türkü'sünün þairidir:
Sakarya, saf çocuðu, masum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldýk Allah yolunun.
......
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kývrýl, ben gideyim, Son Peygamber Kýlavuz.
Yol O'nun, varlýk O'nun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayaða kalk, Sakarya...
Rahmetle, saygýyla, hayýr dua ile anýyoruz.