Bir daha Davutoðlu ve Babacan’a dair…

Kiþi kiþiyi kendi gibi bilir. Elde ettikleri resmî ve medya konumlarýna, dünün siyasî himayesi sayesinde gelmiþ olanlar, Davutoðlu eleþtirilerine kalleþçe karalamalar getiriyor. Bir kapýdan kovulunca -sahi neden kovuluyorlar- baþka bir kapýda kin, nefret ve husumet ile karar kýlýyorlar… 

Demokratik yarýþ için siyasi parti kurmak, elbette þekil olarak yanlýþ deðil. Ancak o partinin kurucularýnýn cemaziyelevvelini, kimlerle iþ tuttuklarýný, neyi hedeflediklerini, dün nerede olduklarýný, ne yaptýklarýný hatýrlatmayacak, analiz yapmayacak mýyýz? 

Vefasýzlýklarýný, hýrslarýný, husumetlerini, hasetlerini yüzlerine vurmayacak mýyýz? 

Lafa gelince fikir ve ifade hürriyeti diyeceksiniz, kuyruk acýsý ile Erdoðan’a en aðýr eleþtirileri yapacaksýnýz, ama sizin Davutoðlu’nuza “dur bir dakika” diyenlere aþaðýlýk bel altý vuruþlarý sergileyeceksiniz… 

Davutoðlu ile birlikte olanlarýn çoðunlukla, milletvekili, belediye baþkaný adayý olup deðerlendirilmeyen kiþiler olduklarýný hatýrlatmak yanlýþ mý? Büyük çoðunluðun, Erdoðan’a küskünlükle yola çýkýp husumet ve karalama zeminlerine savrulduðu yalan mý? 

Bu açýdan “Gelecek Partisi bir küskünler partisi” demek doðru deðil mi? 

15 Temmuz hain FETÖ darbe giriþimi sonrasý, Türkiye’de partiler üstü bir irade doðduðunu, dolayýsýyla Cumhur Ýttifaký’ný, AK Parti ile MHP’nin beraber yürüyüþünü, Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi’ni yürekten savunan birisi olarak, Davutoðlu ve Ali Babacan partilerinin hangi ihtiyaçtan doðduðunu, kimin deðirmenine su taþýyacaklarýný söylemeyelim mi? 

Türkiye’nin bugünkü realitesi þudur: Ýki blok var. Cumhur Ýttifaký, Millet Ýttifaký. 

Cumhur Ýttifaký’nda Erdoðan’ý, Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi’ni destekleyenler var. 

Millet Ýttifaký’nda ise Erdoðan’ý sevmeyenler, parlamenter sistemi tekrar isteyenler var. 

Ancak CHP-Ýyi Parti-Saadet Partisi bloðunda bir siyasi kanser hücresi var; HDP…

Bu parti Türkiye partisi deðil, alenen PKK partisi. Meclis’teki her milli meselede millet tarafýnda deðil millet düþmanlarýnýn safýnda… 

Þimdi sormalý deðil miyiz; Babacan ve Davutoðlu partileri bu iki bloðun hangisinin tarafýnda olacak? 

Sormaya bile gerek yok HDP ile iþ tutanlarýn tarafýnda… 

Neden dün kendilerinin Cumhurbaþkanlýðý, baþbakanlýk, bakanlýk, milletvekilliði koltuklarýna oturmalarýný saðlayan Erdoðan’ýn tarafýnda deðiller de, HDP’nin olduðu taraftalar? 

Neden? Neden? 

Erdoðan ayni Erdoðan. “Deðiþti” yalaný bir algý operasyonu ve kin/nefret söylemidir. 

Asýl deðiþen, “Erdoðan deðiþti” diyenler… 

Ýsteyen kamuoyu yoklamasý yapsýn. 

Toplumda “Davutoðlu ya da Gül/Babacan gelse de içine düþtüðümüz þu durumdan bizi kurtarsýn” diyen yüzde 3’ü 5’i geçer mi? 

Bir toplumsal ihtiyaç yok… 

Parti kuranlarýn bir liderlik vasfý yok. Yok, çünkü ikinci adamlardan hiçbir zaman lider olmaz, olmamýþtýr. 

Ýkinci adamlar liderliðe özendirilmiþ, öne sürülmüþ, sonra da yüzüstü býrakýlmýþ adamlardýr… 

Davutoðlu ve Gül/Babacan partileri bir dayatmadýr. 

Millette bir karþýlýklarý yoktur. 

Sadece Erdoðan’ýn önünü kesmek için, adaylýðýnda oylarýný yüzde 50’in altýna çekmek için, oy týrtýklamak maksadýyla sahne alýyorlar. 

Gelecek vaat etmiyorlar ve hiçbir gelecekleri yok…