Bir Devrim'in Dikenli Yollarýnda Devrimci Erdoðan

TOGG'un Las Vegas'taki teknoloji fuarýnda lansmaný yapýldýðýnda bildik çevrelerden ayný itirazlar yükseldiðini gördüm. "Tamamý yerli miymiþ bunun?", "Daha önce de yerli araba þu tarihte yollarda demiþtiniz, bu da fos çýkacak", "Yerli-milli diyorsunuz da asgari ücretli bu arabayý alabilecek mi?", "Bu macera için kaç aile zengin edildi?"... Ve daha, hemen aklýma gelmeyen bir ton deli saçmasý itiraz. Elbette tüm bu sorulara ve çok daha fazlasýna bin defa yanýt verildi. Dinlemeye gönlü olan varsa bin defa daha da anlatýlýr kuþkusuz. Fakat hepimiz farkýndayýz ki, dert o deðil. Tasmasý yabancý servislerin elinde olan fonlu gazeteciler, bugünlerde görevlerini yerine getiriyor. Onlar bizim güç sahibi olmamýzý engellemek üzere kamuoyu oluþturmak için maaþa baðlanmýþ elemanlar. Ne yapacaklardý sanki, dünya çapýnda bir markanýn doðumuna alkýþ tutacaklarýný mý sanýyordunuz?

Deðerli dostlar, hiç lafý eðip bükmeden söyleyeceðim. Kim ki TOGG'un itibar kaybetmesi için saçma sapan yorumlar yapýyorsa o bu topraklara ait deðildir. Alýnan alýnsýn, gücenen gücensin.

**

"Tamamý yerli miymiþ?" Hangi markanýn ürettiði arabanýn, uçaðýn, buzdolabýnýn bütün parçalarý o ülkeye ait ki? Yerli olan markadýr marka. Ünlü Fransýz markasý Renault'nun motorunu kullanan Mercedes, Alman olma özelliðinden bir þey kaybediyor mu? Peki Fransýz Renault, Alman Mercedes'la paylaþtýðý o motorlarý kendi mi üretiyor? Deðil. O da Japon Nissan'dan alýyor. Bu gereksiz eleþtirilerin nedeni baþka yani. Haa bu arada, elbette üretimde de %100 yerlilik ana hedef olmalýdýr, olacaktýr da. Ama kimse kusura bakmasýn da, bu ülkede 100 sene boyunca üretim yerine montaj desteklendi ve bazý aileler bu iþten güzel para kazandýlar. Ülke fakirleþtikçe onlar zenginleþmeye devam ettiler. Bu düzen de Elhamdülillah yýkýlýyor artýk.

**

Bakýn cumhuriyet sonrasý elde hazýr bir burjuva sýnýfý olmadýðý için, temel olarak komprador burjuva aileler sisteme egemen oldu. Yani anahtarlarý baþka ülkelere teslim ettiler anlayacaðýnýz. Bizde rahmetli Erbakan'ýn anlata anlata ömür tükettiði, bayraðý teslim ettiði Recep Tayyip Erdoðan'ýn çok ciddi siyasi riskler de alarak birer birer o vasiyeti yerine getirdiði bu dönem, tarihe altýn harflerle yazýlacak beyler. Aklýnýzý baþýnýza alýn. Çok çok önemli bir sürecin içinden geçiyoruz. Biz þu anda yazýlmakta olan bir tarihin tam da içindeyiz. Bunu; elektrikli otomobil, elektrikli traktör, ÝHA/SÝHA/SÝDA, Milli Muharip Uçak'ý gibi tek tek baþlýklar halinde görmeyin sakýn. Bu, halk devrimiyle 3 Kasým 2002'de iþ baþýna gelmiþ olan bu topraklarýn evladý Recep Tayyip Erdoðan'ýn, Türkiye'yi hakkettiði muasýr medeniyet seviyesine çýkarma hamlesidir.

**

13 Mayýs 1979'dan itibaren 24 defa farklý gazete ve dergiye verdikleri ilanla Ecevit Hükümeti'ne açýkça meydan okumuþtu TÜSÝAD. Ecevit yýllar sonra, kendisine karþý kurulan o ünlü 'ilanlý muhtýra'nýn arkasýnda, Amerikan casus uçaklarýnýn Türkiye semalarýnda uçuþuna izin vermemesinin yattýðýný söyleyecekti... Bülent Ecevit meydan meydan dolaþarak nasýl bir tezgahla karþý karþýya olduklarýný açýkça anlatsa da bir kaç ay içinde hükümetin yýkýlmasýna engel olamamýþtý. Bugün ayný tezgahý, yine ayný aileler üzerinden Erdoðan'a açmaya çalýþýyorlar. Olan tam da bu. Ama Erdoðan 20 senedir, görünür/görünmez 5 defa maruz kaldýðý o darbe giriþimlerinin tamamýndan bu ülkenin menfaatine güçlenerek çýkmayý baþardý. Kim neyi ne kadar engellemeye çalýþýrsa çalýþsýn... Hani diyorlar ya, "daha önce de þu tarihte yollarda olacak demiþtiniz" diye. Ýþte engellemezseniz bu defa olacak inþaAllah.