Baþlýðý okur okumaz þair Ýsmet Özel'in o muazzam þiirini ve þiirin cevheri gibi parlayan o iki dizeyi hatýrladýðýnýza eminim... 1972 yýlýnda yazmýþ "Karlý Bir Gece Vakti Bir Dostu Uyandýrmak' adlý o þiiri...
"Neden büyük ýrmaklardan bile heyecanlýydý
Karlý bir gece vakti bir dostu uyandýrmak...'
Bu mýsralarda anlatýlan bizim gençliðimizin hikâyesidir. Uyanýþ ve diriliþ kadar anlamlý bir eylem, tavýr, duruþ var mýdýr dünyada? Gerçi, þimdilerde eski günlerin ritminden, adanmýþlýðýndan ne zaman bahsedilse, dinleyen gençlere aðýr geliyor bu, ama ancak gökyüzünün tartacaðý bir baþka uzama iþaret ediyor bu mýsralar ve bu mýsralardaki gibi hayat sürenlerin hikâyesi...
Edebiyatta özellikle þiirde; çaðdaþ, kalemdaþ, mevzidaþ olmaklýðýn önemi ayrýdýr. Bu yüzden Ýsmet Özel Bey'den bahseden yaþam öykülerinin neredeyse hepsinde geçen bir isim olarak Ataol Behramoðlu, bizim her daim vereceði sinyallere en azýndan okuyucu olma hasebiyle dikkat ettiðimiz bir isimdir. Þiir lezzeti, baþka çýðýr açýcý þairler tarafýndan her ne kadar eleþtirilse ve zevksiz bulunsa da, o, Ýsmet Bey'in ajandasý üzerinden bizim defterlerimizde açýlmýþ bir parantez olarak dururdu...
Ama öyle görünüyor ki artýk o karanlýk parantezi kapatmak ve Behramoðlu'nu tamamýyla unutmak gerekiyor... Nedenine gelince, bugün yapýlacak olan seçimler dolayýsýyla iyice kendini kaybeden tahammülsüzler arasýnda oluþu, kendisini acayip derecede küçültmüþ, hatta silmiþtir...
Þöyle bir twit atabilmiþtir mesela: "Bugün karanlýða karþý milyonlarca yurtsever... Aydýnlýðý oy vererek savunacaðýz... Fakat bilinsin ki gerekirse eðer... Bunu can vererek de yapmaya hazýrýz...'
Hayatýnda gerçek tek bir kavgaya bile giriþmemiþ salon adamlarýnýn, halkýn içine ustalýkla düþürecekleri ateþle, çýkartmayý umduklarý kavga, kaos ve kopuþ... Hiç de mertçe bir tavýr deðildir de ondan... Provokasyon cümleleriyle halký halka karþý kýþkýrtmak suçunu iþlerken, þair'lik maskesi altýna sýðýnýyor da ondan. Yok, Ataol Bey, bu yaptýðýnýz ne þairliðe ne de insanlýða sýðar... Bu seçimleri niçin bu kadar büyüttünüz gözlerinizde Allah aþkýna? Niçin gerekirse savaþ çýkarýp kan dökecek, gerekirse can verecek boyuta getirdiniz siyasetin bu doðal rutinini: Sandýða gidip oy vereceðiz iþte, hepsi bu! Sizi çýldýrtan ne Allah aþkýna? Halkýn oy vermesi mi? Sizin oyunuzun halkýn oyuyla eþit oluþu mu? Hangisi?
Devam ediyor: "Aydýnlanmanýn ulaþamadýðý köylü, çýkarcý-tutucu kasabalý, yoksul-bilinçsiz varoþ, bugün iþi týkýrýnda Euro sahibi yurt dýþýndaki Türk, piyon olarak kullanýlan mülteci ve parayla TC yurttaþlýðý alan zengin- gerici Arap oylarý Erdoðan'a; aydýnlanmýþ, bilinçli kent oyu Bize, Bakalým!..."
"Dilerim köylü yeterince aydýnlanmýþ, varoþlar yeterince bilinçlenmiþ, kasabalar kendi içine kapalýlýktan kurtulmuþ, mülteciler ve parayla yurttaþlýk almýþ olanlara bir aydýnlanma vahiyi gelmiþ, Türkiye çaðdaþ ve örgütlü bir ülke düzeyine ulaþmýþ olsun. Bütün gönlümle dilerim'
Cümlelerindeki derin hayal kýrýklýðýný ve örtbas edilemeyen zorbalýðý, pervasýz ýrkçýlýðý görüyor musunuz? Ya þu hoyrat ve kalýn çizgili ayrýþtýrmayý, kaba-saba sýnýflamayý nasýl okursunuz? Köylü: Aydýnlanamamýþ. Kasabalý: Çýkarcý. Varoþ: Bilinçsiz. Gurbetçi: Ýþi týkýrýnda. Mülteci: Piyon. Araplar: Gerici...
Ve utanmadan bu kadar aðýr hakaretlerden sonra, kentlerdeki aydýnlanmýþ insanlara selam çakýyor. Hani her gün cinayet, zorbalýk, ihanet, sapkýnlýk haberlerini okuduðumuz þu kentler. Ýnsan kusan kentler. Herkesin birbirine yabancý olduðu, tek baþýnýza öldüðünüzde, ölünüzün bir hafta sonra o da þans eseri bulunabildiði kentler, arkadaþlýðýn bittiði, arkadaþýn arkadaþa evladýný emanet edemediði, delil karartmalý cinayetlerin bolca ve rahatlýkla iþlendiði, insan insanýn kurdudur felsefesinin hakim olduðu þu kentler... Aydýnlanmýþ kentler derken hangi ütopyasýndan söz ediyor bu kötücül þair?
Türkiye, ne olursa çaðdaþ olacak mesela? Nasýl olursa bir çaðdaþlýk gelecek Türkiye'ye... Mesela kendi yerli arabasýný, yerli uçaðýný, yerli helikopterini, yerli uçak gemisini, yerli savunma mekanizmalarýný üreten bir Türkiye, Ataol Bey'e göre hala çaðdaþ olmayan bir ülke midir? Pandemi sürecinde tüm dünyada sokaklarda ölümler gerçekleþirken, hastalar hastanelerde bir baþlarýna terkedilirken, insanlar aþý kavgasýnda birbirlerini öldürürken, Ataol Bey'in cahillerle ve gericilerle dolu olduðundan þikâyet ettiði ülkesinde, tek bir hasta sokakta kalmadý, sokaklarda yere yýkýlmýþ tek bir ölü bedene rastlamadýk, aþý ve test ücretsizdi...
Ataol Bey'in ciddi anlamda bir "kök' sorunu var. Bir türlü ait olamadýðý bu toplumdan o kadar nefret ediyor ki, bu nefret onu, kök'süz, soy'suz, kimlik'siz, eksen'siz kýlýyor.
Toplumdan nefret eden bu (güya) aydýn profili, cumhuriyet aydýnlanmasýnýn niçin bir türlü gerçek aydýnlanma olamadýðýnýn da bir cevabýdýr aslýnda. Onlar, "halka raðmen halkçýlýk' denen "soup opera'nýn gözden düþmüþ aktörleridir...
Halk düþmanlýklarý bugün bir daha geri tepecek! Aþaðýladýklarý halk yine destan yazacak!