Eski bilmeceler vardý ya. Ben çok severdim... "Bir fili buzdolabýna kaç aþamada yerleþtirirsiniz?" Cevap '3'... Önce dolabýn kapaðý açýlýr. Sonra içine fil konur... Sonra dolabýn kapaðý kapanýr. Peki bir timsahý kaç aþamada sokarsýnýz ayný buzdolabýna?.. Ezberden cevap verenler hemen "3" derler. Oysa doðru cevap "4" olacaktýr... Dolabýn kapaðý açýlýr, içerideki fil dýþarý çýkarýlýr, yerine timsah konur ve kapak kapatýlýr...
**
DEVA Genel Baþkaný Ali Babacan'ýn "Güçlendirilmiþ Parlamenter Sistem'e geçiþ sürecini tereyaðýndan kýl çeker gibi tamamlayacaðýz." yazan twitter mesajýný görünce ister istemez timsahýn buzdolabýna yerleþtirilme aþamalarý geldi gözümün önüne. Tereyaðýndan kýl çeker gibi... Yani hýzla... Çabucak... Sorunsuz... Yormadan, öyle mi?..
**
Bakýn, eðer yönetimine talip olduðunuz ülke yeni keþfedilmiþ statüsü olmayan bir kýta falansa tamam... Ya da bir savaþa girmiþ yenilmiþse olabilir... Bir darbe yapýlmýþ, demokratik bütün kurumlar bir gecede laðvedilmiþse belki... Ama eðer mevcut halde bu Anayasa ve yasalarla gidilecekse seçime, vad edilen o parlamenter sisteme geçiþ pek de öyle tereyaðý metaforundaki gibi olmayabilir...
**
Lafý dolaþtýrmadan izah edeyim... Sayýn Babacan'ýn müjdelediði o sisteme geçmek için birkaç evre atlatmak gerekiyor... Önce, "seçimin ardýndan birinci öncelikli gündemimiz bu olacak" diyen partiler, bir araya gelecek... O her önemli günün sene-i devriyesinde yapýlan 6'lý yuvarlak masa toplantýsýndan söz etmiyorum... Daha berrak bir buluþma... Bir erken koalisyon müzakeresinden söz ediyorum. Sonra, seçimler yapýlacak... 6 ya da kaç partiyse artýk, seçimleri, bir çeþit anayasa deðiþikliði referandumuna çevirecek ve kampanyalarýný da buna göre yapacak. Yani bir tarafta Erdoðan ve mevcut sistem, karþýsýnda ise bir aday ya da politika deðil, 'sistem deðiþikliði' olacak... Erdoðan'a oy verenler baþkanlýk sisteminin devamýndan yana Erdoðan'ýn karþýsýna çýkacak olan adaya oy verenler ise sistemin deðiþmesinden yana bir anlayýþa oy verdiklerini bilecekler...
**
6'lý Koalisyonun bütün beklentilerini karþýlayacak bir oy oranýna ulaþtýklarýný varsayalým... Hem Cumhurbaþkanlýðýný kazanmýþ olsunlar hem de partileri parlamentoda, sayýca çok fazla sandalyenin sahibi olmuþ olsun. Þimdi gelelim tereyaðýnýn faydalarýna...
**
Önce sistem deðiþikliðine gidecek anayasa deðiþikliðinin yapýlmasý lazým. Teklif edilecek, komisyonlara inecek, oradan geçecek genel kurula gelecek, kabul edilip milletin önüne referanduma taþýnacak... Tereyaðý?.. Gerçi, millet, 'Kardeþim ben ayný bunun gibi bir referandumda oy kullandým ve sistemi deðiþtirdim ya. Neden ayný soru yine karþýma geldi?' diyebilir... Demediðini varsayalým... Referandumdan da kabul edilerek geçti diyelim ki... Sonra?.. Ya Parlamento Cumhurbaþkanýný görevden alýp kendini feshedecek ya da Cumhurbaþkaný istifa edip parlamentoyu da daðýtýp ülkeyi seçime götürecek... Tereyaðý?.. Yine sandýk, yine seçimler... Oldu varsayalým. Kimse kýzmadý itiraz etmedi yine gitti milyonlarca kiþi sandýk baþýna... Baþbakaný belirleyecek olan o seçim yapýldý. Ahmet, Mehmet birisi kazandý. Peki o birisine hükümeti kurma görevini kim verecek?.. Seçim öncesi görevden aldýðýnýz Cumhurbaþkaný mý?.. Peki yeni cumhurbaþkanýný kim seçecek... Parlamento mu?.. 12 Eylül'de 115.tur yapýlmýþ hâlâ seçilememiþti... Sistemi deðiþtiren ve halkýn seçmesinin önünü açan kepazelik ise daha dün, 2007'de yaþandý... Yok, 'Biz zaten bu açmazýn farkýndayýz o yüzden Cumhurbaþkanýný da halk seçecek' diyorsanýz, hoþ geldiniz... 2014'teki Cumhurbaþkanlýðý seçiminden 2017'deki referanduma kadar yaptýðýmýz o tartýþmalara geri dönüyoruz demektir... Sizin bir tereyaðý meselesi vardý ya!.. Ne oldu ona?..