M. Yalçýn Yýlmaz
M. Yalçýn Yýlmaz
Tüm Yazýlarý

Bir ziyaretin anatomisi

Körfez'de yaþanan olumlu geliþmeler kimilerinde þaþkýnlýk uyandýrdý. Kaþýkçý hadisesiyle artan Ankara-Riyad geriliminden Doha memnuniyet duymuþtu.

Körfez'deki ülkeleri küçümseme geleneði ne yazýk ki bizde yerleþik bir kanaat. Oysa bu ülkelerin nüfuslarýna ters oranla büyük ekonomileri var. Yeni/genç kuþak liderleri uluslararasý siyasette oynamayý biliyorlar. Küresel þirketlere ortak olduklarý gibi uluslararasý medya yatýrýmlarý ile yumuþak güç uygulayabiliyorlar.

Suudi Arabistan'daki yarýþmada birincilik ve ikincilik ödülleri Türk hafýzlara verildi. Yanlýþ anlaþýlmasýn asýrlardýr Türkler bu sahada büyük kabiliyetler çýkarmýþtýr. Hafýzlarýmýzýn mükemmel okuyuþlarý her türlü tartýþmanýn ötesinde. Ancak ödülün zamanlamasý ve verdiði mesaj Riyad'ýn Türkiye'ye bakýþýný ortaya koyuyordu. Türk medyasýnda geniþçe yer bulan ödüllerin kamuoyu etkisi ziyaretin ön hazýrlýðý için iyi bir hamleydi.

Ýki ülkenin iliþkilerinde savunma iþbirlikleri, saðlýk, turizm, finans öne çýkacak görünüyor. BAE ile baþlayan iliþkilerin bir zincirin halkalarý olduðu unutulmamalý.

Ýsrail ve Arap siyasetindeki yeni dönem Türkiye kamuoyunda yeterince anlaþýlamadý. Geniþ halk tabanlarýna dayanan Ýhvan hareketi Batý'nýn otoriter Arap siyasetindeki muhtemel sapmalara karþý desteklediði bölgesel bir hareketti. Belirli ailelerle iþbirliði hem kolay hem de pratikti. Ancak soðuk savaþ sonrasý dünyadaki deðiþim, demokratik eðilimler, internet çaðý, yeni medya gibi sebeplerle alternatif hareketler önem kazandý.

Batý medyasýnýn hedefe koyduðu Erdoðan, demokratik, modern, Müslüman, Batý'ya yakýn ama ayný zamanda dünya sistemine karþý tutumuyla Arap sokaklarýnýn parlayan yýldýzý olmuþtu. Ýþte bu tablo Arap siyasetinin elitleri için ürkütücü bir durumdu. Mýsýr'ýn Arap siyasetindeki etkisi tartýþmasýz gözleri Kahire'ye çekti. Mýsýr'da olup bitenler Ýhvan hareketini hem içerde hem de bölgedeki unsurlarýyla yýprattý.

Türkiye derin kökleri ve demokrasi tecrübesi sayesinde kendi "Ýslamcýlarýný" sisteme dahil edebilmiþ, merkezde tutmayý baþarmýþ bir ülkedir. Arap siyaseti ise henüz bu olgunluða eriþememiþ ve dýþarda tutmakla iktifa etmektedir. Burada milletlerin tarihi tecrübeleri ve baþka birçok sebep söz konusudur. Arap aklýný anlamak için en baþta coðrafyayý anlamamýz ve en kolayýndan Câbirî'yi okumamýz gerekir.

Geldiðimiz noktada Türk-Arap siyasetinde Ýhvan hareketi tesirini kaybetmiþ görünüyor. Politik merkezli bakýþtan ekonomik ortaklýklara geçiþte pandemi krizi ve dünyada çokça konuþulan resesyon (ekonomik durgunluk) meselesi, aþý krizi vs. hafife alýnmamalý. Arap siyasetinde etkili yeni kuþaklarýn modernleþme çabalarýný, sosyolojik dönüþümü ve sokaðýn etkisini görmeden hamasi bir sevicilik/düþmanlýk temelinde analiz yapmak burada kolaya kaçmak olur.

Afganistan'da olup bitenler, Körfez'in gelecek perspektifini etkiledi. ABD iç/dýþ siyasetinde yaþanan dönüþümün etkilerini her ülke kendi cephesinden okudu. Bölgesel ortaklýklarýn ve iþbirliklerinin ne denli önemli olduðu öne çýkarken Ýran'a karþý güvenlik hattýndaki zayýflýklar belirginleþti.

Yeni dönemde pragmatizmin hâkim olduðunu ve karþýlýklý baðýmlýlýk temelinde iþbirliklerinin öncelendiðini görmekteyiz. Bu dönemi tamamlayacak geliþmelerin baþýnda ise Mýsýr geliyor. Ankara-Kahire iliþkilerinde göreceðimiz yumuþama hiç de uzakta deðil.

Körfez siyasetindeki dönüþüm Þam'da etkisini gösterdiðinde bu halkaya Esad'ýn da katýlmasý muhtemeldir. Çatýþma döneminin herkesi yýprattýðýný unutmayalým. Türkiye, Irak-Suriye koridorunun risklerini her ne kadar kendi kamuoyuna yeterince anlatamamýþ olsa da Erbil'le yaþanacak geliþmeleri yalnýzca harekat haberleriyle deðerlendirmemek lazým. Baðdat ve Þam'la olan iliþkileri yalnýzca askerî boyutta deðil siyasi boyutta öngörmek için bütüncül bakýþ açýsýna ihtiyacýmýz var.

Ankara-Tel Aviv iliþkilerinde ekonomik bir kriz neredeyse hiç yaþanmadý. Siyasi kanallarýn týkandýðý uzun soluklu bir dönem sona erdi ve her türlü kriz anýnda açýk iletiþim hattýnýn sürdürülmesi kararý alýndý. Ýsrail'de Netanyahu'nun çatýþmacý siyasetinin sistem içinde diri kalmasýný isteyenler sadece Likud'da deðil. O kanalý besleyenler ne yazýk ki her yerde.

Post-Ukrayna sürecinin Doðu Akdeniz'de yeni bir hattý gündeme getirmesi ise yukarýda saydýðýmýz dönüþümün taþýyýcýlarýndan elbette. Eko-politik denklemde Türkiye'nin misyonu bölgesel iþbirliklerini saðlam zeminlere oturtmak, enerji ve ticaret koridorlarýný muhafaza etmek, dengeli siyasetiyle merkez ülke misyonunu belirgin kýlmak.

Libya ve Karabað'dan sonra Ukrayna ve Doðu Akdeniz dosyalarý birbirinden hiç uzakta deðil. Türkiye 2023'e bu dosyalarla girerken olup biteni sadece seyretmek isteyenler hangi masada neler konuþuyor acaba?