Birleşen Vicdanlar

Adı, Birleşmiş ama işin aslına ve tarihe bakarsanız asla Birleşememiş Milletler.

Kuruluş amacı net.

Uluslararası barış ve güvenliği sağlamak.

Nerdeeeee!

Bırak sağlamayı Birleşmiş Milletler'in (BM) kendisi uluslararası sorun.

Kıbrıs'ta, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yaptığı yol inşaatını engellemek için yol kesen, BM kurum araçlarını Kıbrıslı Türklerin üzerine sürüp yol kesmeye kalkan BM'nin asker kılığına girmiş zorbaları değil miydi?

Rum'dan daha fazla Rum, Rum'dan daha fazla azgın olan BM personeli değil miydi?

Bosnalı Müslümanların katledilmesine, soylarının kırılmasına göz yuman BM değil miydi?

Bizde saf saf oturmuş böylesi bir yapıdan adalet, böylesi bir teşkilattan Filistin'deki İsrail sorununu çözmesini bekliyoruz.

Peki Neden?

Dünyanın başına bela olan BM sorununu hep tartışıyoruz, sürekli eleştiriyoruz ama bir arpa boyu yol alamıyoruz.

Alamayınca da haliyle dönüp dolaşıp sürekli aynı soruyu sormak zorunda kalıyoruz.

Neden?

Neden BM bir türlü birleşemiyor?

Neden onca devlet ortak bir irade sergileyemiyor

Aslında sorunun cevabı çok açık.

Bir avuç insan birleşiyor ve milyarlarca insanın birleşmesini engelliyor da ondan.

Mesele bu kadar basit.

Nasıl, inanası gelmiyor değil mi insanın.

Ama sahadaki gerçek bu.

O bir avuç insan; bir Amerikalı, bir İngiliz, bir Fransız, bir Rus ve bir Çinliden olma beş insan milyarlarca insanı güdüyor.

Kim Bu İnsanlar...

Bu insanlar ve onlarla birlikte yürüyen avene takımı;

Gözünü kan bürümüş,

Para için her şeyini satmış,

Kasabın kancasında asılı etten farkı kalmamış insansı hayvanlardır.

Hemen hatırlatayım "İnsansı hayvanlar" sözü İsrail Savunma Bakanı'na ait. Böyle tanımlamıştı Filistin halkını sözde bakan.

Kötü söz sahibinindir lafı tam da bu söylenen için geçerli.

İnsansı hayvanların hatta hayvandan aşağı olan yaratıkların Filistin'de yaptıkları ortada.

Kim bu sınıfa giriyor millet karar versin

Peki, neler oluyor Filistin'de.

Neler Olmuyor ki...

İnsanlar katlediliyor.

Gazze'de taş üstünde taş kalmıyor.

Ceset parçaları havada uçuşuyor.

Cesetler kokmasınlar diye Frigo et araçlarına konuyor.

Daha da kötüsü bu insanlık dramı karşısında kimsenin kılı kıpırdamıyor.

Oysaki Filistin'in hemen yanı başındaki komşu Arap ve İslam devletleri bir höt deseler korkak İsrailliler burunlarını dışarı çıkaramayacaklar.

Ama nerdeee!

İslam İşbirliği Teşkilatı

Hadi BM anladık.

İslam İşbirliği Teşkilatı'na ne demeli.

BM'den sonraki en büyük yapı.

Dile kolay 57 ülke.

Kınamadan başka tık yok, üstelik bir klasik haline gelen sözde tepki kelimesi kelimesine yıllardır aynı?

Peki bu aymazlık neden?

Çünkü yarım asırdır o ülkelerin başında oturan Arap ve Müslüman krallar, Arap desen Arap değil, Müslüman desen Müslüman değil, kral desen kral değil.

Bunların birçoğu birileri adına bekçilik yapan tahtsızlar.

Bir örnek.

Ürdün

Küresel çete ile el ele, Orta Doğu'daki işlerin de tam göbeğinde.

İki uçak gemisi görev grubu ile bir savaş gemisini Akdeniz ve Kızıldeniz'e gönderen Amerika doymadı ve ihtiyaç halinde ölüm kusmak üzere F-15 filosunu da bölgeye getirdi.

Nereye dersiniz?

Elbette Ürdün'e.

İngiliz anne Muna'dan olma Kral Abdullah, annesinin sözünden çıkmadığı için mi Batı'ya bu kadar misafirperver bilinmez ama bilinen o ki SİHA'mızı düşüren F-16 da Ürdün'den havalandı.

Peki Kim Dur Diyecek...

Evet, kim bu aşağılık düzene dur diyecek?

Kim bu şer odaklara haddini bildirecek?

Tahmin ettiğiniz gibi elbette Türkler.

Tarihin her döneminde olduğu gibi masumları koruyan, zalimler karşısında onları savunan, şer düzeni hayra çeviren güç önce Allah sonra bizler olacağız.

Bundan asla şüphe yok.

Ya Diğerleri...

Fay hatları oynamaya başladı.

Bu konuda yaşanan bir konu var ki haklarını verme adına değinmeden geçemeyeceğim.

Filistin'de yaşanan olaylara, bulunduğu devletin baskısına, yasaklamasına rağmen Amerika'da, Almanya'da Fransa'da, İngiltere'de zincirleri kıran insanlar sokaklara döküldü.

Orta Asya, Uzak Doğu ayakta.

İsrail'in içindeki canavarın çıkmasıyla gerçekleri gören insanlık uyanıyor ve milletler birleşmese de artık vicdanlar birleşiyor.

Birleşmiş Milletler'den umudu kesen gönüller birleşiyor.

Bundan böyle dünyanın kaderini belirleyenler "Birleşen Vicdanlar", "Birleşen Gönüller" olacak...