"Yeni dünya" diyoruz, "yeni düzen" diyoruz. Konvansiyonel medyanýn yerine, "yeni dijital mekan" diyoruz.
"Kitaplardan soðutulan bir nesil" diyoruz. "Sosyal medyada yalan ve terör estiren yeni dünya düzenin maþalarý" diyoruz.
Ve hepsinin de istekli taraflarý kendimiziz. Bilerek ve isteyerek katilimizi seviyoruz.
Uzun zamandýr, dünya iki cephe arasýnda savaþýyor.
Bir tarafta küresel finans kapitali, Rockshild'lerin içinde olduðu yapý. Bir tarafta "devletler hukuku" diyenler, "ulus devletini ölümüne savunanlar."
Ulus devletlerini savunanlarý, ters taraflardaki durumlarýna raðmen, süreç yan yana getiriyor! Trump'la, Putin'le, Merkel'le hatta Kraliçe ile anlaþabilmemizin tek ortak noktasý da bu olmalý. Çünkü onlarda küresel dikteye teslim olmak istemiyorlar. Bakýn kimse, kendi menfaatinden zerre kadar geri adým atmýyor! Lakin birbirinin ayakta durmasýna da yardým ediyor. Çünkü tek tek hedef haline geleceklerinin farkýndalar! Çünkü nihai hedef, "devlet" denilen yapýnýn ortadan kaldýrýlmasýdýr. Bu komplo filan da deðil. Tam kapýmýzýn dibinde olanlara bakýn!
Toplumlarýn deðerlerine karþý, bu kadar hoyratça savaþýn bir nedeni olmalý deðil mi?
Tabii ki parayý, finansý yönetme ihtirasý hep olmuþtur. Lakin bugünkü kadar kimse kimsenin deðerlerini çiðnememiþti.
LGBT unsurlarý üzerinden, yeni serüveni seyretmekteyiz. Sýradanlaþtýrýlýyor bize, kulaklarýmýza! Bir zamanlar duyulmasý bile zinhar denilen ne varsa, hepsine yavaþ yavaþ hazýrlanýyor toplumlar.
Fransýz devrimi sonrasý, dünya nasýl ki kulaklara hoþ gelen yeni her þeye ayarlandýysa, o ayarlanma ile koca koca devletlerin çöküþünü yaþadýksa, hatta kendi ellerimizle tarih kitaplarý yazýlýp evlatlara okutulduysa, þimdi yeni daha sert daha acýmasýz sistemle karþý karþýyayýz.
Üniversiteler üzerinden özgürlük hikayeleri, demokratik deðerler sistemi üzerinden yeni faþizan alt yapýya geçit arifesindeyiz.
Seçimler sonrasý ABD'de olanlar, Navalni kýlýflý Rusya'da yapýlanlar, Boðaziçi görünümlü Türkiye'de ayarlanmaya gayret edilenler, biraz ileride Avrupa'nýn farklý bölgelerinde karþýmýza yeni süreçlerle çýkarýlacaklar dahil hepsi, söylemlerin kulaklara hoþ gelen yeni nesil kuþaðýna hitap eden, vandalizm ile karþý karþýya kalmamýz murat edilmektedir.
Devletlerden, ulus anlayýþýndan taraf olan herkes, dün düþman olduklarýmýz bile, bugün müttefiklerimizdir.
Sosyal medya kurulmasýndan bu yana, zaten yeni jenerasyon yetiþtirmek, yönetmek ve kaos üretmek için dizayn edildiði açýktýr. Hepimiz oraya mahkum edildik.
Ne kadar yalan ve iftira varsa, oradan üretiliyor. Bir de tabii ki koca koca bazý siyasetçiler, akademisyen, gazeteciler de var ki, ya cahillikten, ya hainlikten, bu sürecin parçasý olmaktan memnun.
Özgürlükler, hak, hukuk, adalet gibi deðerler, büyük medeniyetlerin temel taþlarýdýr zaten. Mensup olduðumuz medeniyet ve ulvi deðerler üretmekte de, olan deðerlerini insanoðluna sunmakta da, hep öncül oldu. Lakin medeniyeti, Ýslam deðerleri, Türklerin varlýk sebepleri olan töreleri ve ananeleri, aile büyük küçük ne varsa, hedef haline geldi! Biden, sinyalini seçim sürecinde vermiþtir. Biden'ý getiren güç, yeni dünya düzenini kendine göre þekillendirme peþinde. Toplum deðerleri olan her þey, hedefte! "Deðersizleþtirme, kimliksizleþtirme, zombileþtirme" nihai hedef. O sebepten kendi milli kodlarý ile hareket edenler, kendi tarihi tecrübeleri ile yola çýkanlar, doðal müttefiklerdir. Türkiye'nin karþýsýna çýkarýlan veya çýkarýlmak istenen yeni süreç; demokratik ve liberal söylemlerle süslenecektir. Hep ayný yöntem. Lakin fýrsat vermemek, kullanýþlý alanlarý býrakmamak ise, bizim tarih bilinci ile olaylara bakmamýzý tetiklemeli. Sadece bugün için deðil, önümüzdeki bin yýl için Anadolu'daki çocuklarýmýzý yetiþtirmeliyiz. Bizim deðerleri temsil eden, bizim çocuklarý yetiþtirmeliyiz.
